Kız karakter belirsiz olduğu için görünüm hakkında pek bilgi olmayacaktır. En yakın zamanda belirlenecektir anlayışınız için teşekkürler :)
-1 bölüm-
Eteğimin pilelerini son kez kontrol edip hafif kırdığım dizlerim normal haline getirdim ve aynadaki yansımama gülümsedim. "çok güzel olacak" odanın çıkışına yönelecekken annem gelip beni durdurmasa çok güzel olurdu tabi..
"nefes ne bu hal?" dudaklarımı birbirine bastırıp şirince gülümsedim."ne varmış halimde anneciğim?" fazlasıyla abartıyla söylediğim 'anne' kelimesine kıkırdayıp "giydiğin eteğin boyutu anca götünde!" anneme göz devirip yanından geçtim ve kapıya yöneldim.
"nefes abin görürse keser bacaklarını!"son bir umut beni durdurmak için söylediği cümleye yine göz devirip olduğum yerde durdum ve başımı anneme çevirdim "birşey olmaz anne! ben halledebilirim" deyip kapıdan çıktım tabi içimden 'umarım' diye mırıldanmayı unutmadan..
Bugün büyük gündü,Üniversiteyi bitirmiştim ve oldukça heyecanlıydım çünkü iş görüşmesine gidecektim.
Dedektif Nefes..
Aslında psikoloji bölümü okumak istemiştim ama sonra bazı olaylar kararımı değiştirmişti.Bende incelemeyi sevdiğimden dedektif olmaya karar vermiştim ve okulumuda 1.lik ile bitirmiştim çok şükür..
Çalışacağım şirket ile en ufak bir bilgim olmasa bile oldukça saygın bir şirket olduğunu biliyordum..zaten şirket hakkında tek bildiğim adı ve saygınlığıydı.
Subiman holding...
Evimiz tek katlı olduğu için çabucak kapıya vardım ve etrafımı kolaçan ettim bir abi vakası kaldıramazdım
Ayakkabılıktan siyah zincirli botlarımı elime alıp kapıyı açtım ardından eve son kez bakıp dışarı çıktım.Mahallenin köpeği olan simsiyah ve hasta olduğu için zayıf olan benim deyişimle 'kiraz' anında yanıma geldi,ona gülümseyip yanından geçtim hala arkamdan gelse de mahallenin sonunda artık benimle gelemeyecekti.
Bu mahalle benim ömrümdü. Herşeyi burda yaşamıştım..iyisiyle, kötüsüyle, acısıyla, tatlısıyla ama illa ki yaşamıştım.
Yolda yavaş ve ritmik adımlarla yürürken gözlerimi insanlarda gezdirdim.hepsi ailesiyle yada sevgilisiyle geziyordu, buruk bir tebessüm dudaklarıma yayıldı.Benim hiç babam olmamıştı zaten ama ailemle de hiç gezmemiştim..çünkü annem gezmeyi seven bir kadın değildi ve beni de bu nedenle gezdirmiyordu ki çalışmaktan bize bile vakit bulamıyordu.Henüz birkaç yıl önce emekli olmuştu ve emekli maaşı yetersiz geldiğinden evlere temizlik yapmaya gidiyordu bu beni utandırmak yerine her zaman gururlandırmıştı.
Telefonumu cebimden çıkarıp navigasyona girdim ve gideceğim yerin adresine baktım,evimize bayağı uzak olduğunu fark edince dudaklarımı ısırıp cebimden cüzdanımı çıkardım.100 liram vardı bu benim sırıtmam için yetse de taksiciye veremezdim yoksa ne yerdim? her zaman olduğu gibi yine midemi düşününce gözlerimi devirip cüzdanımı geri cebime koydum.Daha 1 saatlik yol vardı ve otobüsle 2 saat sürerdi bu yüzden kafamda bir plan yaptım..45 dakikalık yolu otobüs geri kalanını taksiyle gidecektim..Eğer işe kabul edilirsem nasıl olsa telafi ederdim.Hem karnım açta kalabilridi çünkü kilo almıştım gerçi bayılabilme ihtimalim yüksekti ama bunu da umursamadım.
Otobüs durağı görünce adımları hızlandırıp o tarafa yöneldim.bir kaç yaşlı teyze otobüs durağının taburesine oturmuş gelecek olan otobüsü bekliyordu. Gençler ise ayakta durmuşlardı yani klasik bir durak ve bekleyenlerdi.
Ben o hikayelerdeki arsız kız değildim yada masum ben sadece nefestim..Aşırı sakindim bir kere anlayıp dinlemeden birşeye kalkışmazdım yada sadece dengesiz bir kızdım çünkü ancak acılarım böyle geçerdi.
Dengesizlik en iyi çözümdü
Otobüs gelince düşündüğüm şeyleri bir kenara bırakıp yaşlı teyzelere yol verdim ardından kendim bindim ve zorlukla boş bulunan bir yere oturdum. Henüz tam olarak dolmaması işime yaramıştı.
××××××××××××××××××
Otobüs istediğim durağa gelince demir sopa gibi direkte duran kırmızı 'stop' düğmesine bastım. Kalbim daha şimdiden hızlanmaya başlamıştı. Otobüs yavaşlamaya başlayınca bende hareketlendim ve durduğunda hemen otobüsten çıktım
"Kurtuldum" diye haykırmak istemiştim ama o kadar çılgın değildim, belki de öyleydim bilemezdik.
Herşeyi yapabilirdim istediğim sürece ama istemeliydim.
Telefonum çalmaya başlayınca ayarladığım müziğe göz devirdim. Cebimden aceleyle çıkarıp arayana baktım, en yakın arkadaşım ezgi arıyordu. Bekletilmeyi seven bir kız değildi ve bekletirsem..tabiri caizse burnumdan girer ağzımdan çıkardı.
"Efendim ezgi?" Kalbimin hızına rağmen sakin ve yavaş çıkan kelimeler onu sinir etmişti bunu nefes alışverişlerinden anlayabiliyordum çünkü o ota boka sinirlenen bir hemcinsimdi..
"Nefes gerçekten seni anlamıyorum. Ben burda heyecandan geberiyim sendeki sakinlige bak!" Gözlerimi devirdim
"Abartma" dedim sitemle, gerçekten fazla abartıyordu. O konuşmadan cümleme devam ettim "ise alır yada almaz tamam mı ? No problem. " gözlerini devirip dilini çiğnediğini hayal ettim. Her sinir olduğu zaman bunu yapardı..bunları düşünürken yoldan geçen bir taksiye binip şirketin adresini söyledim.
"Sen taksiye mi bindin yoksa ben yanlış mı anladım? "
"Evet ne var yani ? Sadece yemeklerimden, bebeklerimden vazgeçtim" taksici adam bana tuhaf tuhaf bakınca kıkırdayıp ezgi döndüm. Yemeklere aşırı düşkün biriydim ve artı olarak aşırı cimriydim.
"Tamam nefes anladım, ben kapatıyorum. " başımı görmeyecek olmasına rağmen olumlu anlamda salladım.
"Tamam." Dedim ve onu beklemeden telefonu kapattım.
Taksimetreye bakınca 60 tl yazısını gördüm ve kısa süreli bir şok geçirdim. Ben zengin değildim ki yavrum..geri nasıl dönecektim? Yürüyerek diyen iç sesime güldüm içimden, tam olarak 5 kilometre vardı ev ile is yerimin-insallah- arasında..navigasyona girip kalan yola baktım.15 dakikalık yol kalmıştı sanırım yürüyerek gidebilirdim.
"Şey..ben burda ineyim" taksici adam 'daha gelmedik' der gibi baktı önce sonra param olmadığını fark etmiş olmalı ki arabayı-taksi- kenara çekti. Cebimden cüzdanımı çıkarıp tekrar taksimetreye baktım emin olmak için ve üzülerek 60 tl'mi taksiciye verdim.Sonra içimden gelen neseyle gülümseyip "hayırlı işler" dedim.
Taksi uzaklaşmaya başlayınca açlıktan dolayı bulanan midemi daha çok hissettim, başım çok olmasa bile dönüyordu. Cebimde ki parayla pastahane görürsem belki simit alırdım yada poğaça sonuçta poğaça daha ucuzdu.
~~~~~~~~~~~~~~
Benim yavaşlığım sayesinde 25 dakikada şirkete vardım, görüşme saatime 10 dakika vardı henüz bu yüzden heyecanla dışı bembeyaz olan sirkete baktım. Tabelada koskocaman 'subiman holding ' yazıyordu ve bu beni nedense daha çok heyecanlandırdı.
Dönen kapıdan içeri girdim ve dışarıdan daha ferah, beyazlarla kaplanmış sirket beni karşıladı.
"Hoşgeldim" diye fısıldadım mutlulukla...
!!!!!!!!!
Biliyorum çok kısa ama ilk Hikayem bu yüzden kusura bakmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefessiz
Teen FictionÇoğu şey gerçekti,çoğu duygu,çoğu kişilik....benim kişiliğimde,duygularımda yalandı. Hayatımda tek gerçek yaşamamdı ve...Sanırım nefes alırken boğazımda oluşan kuruluk. "Nefes almak için ne kadar ciğerlere ihtiyaç varsa,ölmek içinde ona ihtiyacım va...