Perdenin Arkasındaki Cinayetler ( EXO)

Final

Aslında bu onların bizle olan son saatleriydi. Biz yarın onlarladan ayrılacağız.

Lay : siz, bizden ne istediğinizin farkında mısınız?
Naz : evet biliyoruz bunu gerçekten yapmanızı istiyoruz?
Kyungsoo : lütfen gidin yatın.
Gazel : ama.
Suho : hemen!!

Biz yanlarından kalkıp uyumaya gittik. Ama onlar sabaha kadar uyumamışlardı. Bizde odamıza  gittik ama uyumadık. Onlarla konuştuktan sonra neden üzüldüğümüzü ve neden bu kadar kötü hissettiğimizi bilmiyorduk odamızda çıkıp yukarıdan aşağı baktık.  Onları ilk defa bu kadar üzgün görmüştük. Neyse bu sefer uyumaya gittik.  Gözlerimizi bir açtık. Çoktan sabah olmuştuk. Herkes hazırlık yapıyordu. Kai ler aslında biliyordu. Ama kailer susmayı tercih etmişlerdi.
Terastan dışarı baktık. Lee dong wu çoktan ekibiyle evin etrafını sarmış bizden haber bekliyorlar dı. İşte beklenen misafirlerimiz de geldiler. Hepsi salona geçip oturdular. Kendi aralarında konuşmaya başladılar. Kyungsoo lar bir teklif sunup kim woo bin kabul etmedi. Biz hemen anladık elması yukarı, benle gazel hemen bodruma inip üstümüzü değiştirip silahlarımızı alıp, hemen yukarı çıktı. Elmas çoktan hazır bir şekilde bizi bekliyordu. Ve işte o an ben elmasa işaret verdim, elmas hemen ışığı açıp kapamaya başladı. Lee dong wu hemen kapını önüne gelip, kapıyı kırıp içeri girdiler. Bizde o an silahlarımızı çıkartıp onlara doğrulduk. Hepsi yere yattılar, kyungsoo, suho ve lay ne olduğunu anlamadan ellerini kaldırıp, öylece bekledi. Ben kyungsoo doğru yürüdüm ve onun eline kelepçe taktım. Aynı  şekilde gazel ve elmasta taktı. Onlar hiç konuşmadılar, ama dün gece konuşmalarımız aklına gelerek anladılar.

Lee dong wu : götürün bunları.
Naz : baş komserim, bize biraz müsade eder misiniz?
Lee dong wu : fazla uzamasın, çünkü biraz sonra ödül töreniniz var?
Gazel : peki

Lee dong wu bizi yanlız bırakıp dışarda bekledi.

Naz : böyle olsun istemezdim.
Gazel : evet sonuçta biz buraya gelerek bir görevimiz vardı.
Elmas : lütfen bizi kötü olarak görmeyin.
Naz : umarım bir gün cezan biterse kyungsoo yada beni bulmak istersen ben seni beklerim.
Gazel : dün benimle konuştuğun konun cevabını vermedim. Suho bende seni seviyorum.
Elmas : dün cevabımı almadan çıktın ya şabşik, bende sana aşık oldum.

Konuşmamız bitti onlarla dışarı çıktık, hemen arabaya binip gittiler. Bizde büraya gidip toplantıya katılıp, ödülümüz alıp,  ilk uçakla dönecekti, ve ödülümüz alıp, akşam ilk uçakla Türkiye ye uçaçaktık. Lee dong wu bizzat kendisi bizi yolcu etti.

Lee dong wu : kızlar umarım tekrar gelirsiniz?  Sizi özleyecez.
Naz : baş komserim. Telefon diye bir şey var.
Lee dong wu : aah tamam kızlar iyi yolculuklar.

Uçağa biner binmez, hemen kaltık. Ama mutlu değildik. Çünkü kendi ellerimizle sevdiğimizi hapse koyduk. Sürekli onları düşündük, o kadar mutsuzduk.

  
                  1 YIL SONRA

kyungsoo lar hapisten çıkar çıkmaz hemen yemin etmişlerdi. Yemin ettikten sonra direk seul özel soruşturma bürosuna gelip, lee dong wu yu buldular.

Kyungsoo : lee dong wu  bizim ajanların adresini verir misin?
Lee dong wu : onlara kötü bir şey yapmayacak sınız?  Demi.
Suho : hayır biz yemin ettik.

Lee dong wu adresi verip, hemen ilk uçakla Türkiye'ye geldiler. Adres elinde olduğu için bizi kolay buldular. Evimizin önüne gelip, bahçede durdular. Bizde üç kız terasta oturuyorduk. Ben etrafa bakarken karşıda kyungsoo yu gördüm. Kocaman bir çığlık attım. Hemen koştum, öyle sıkı sıkı sarıldım.

Kyungsoo : sizi almaya geldik.
Naz : hemen bekleyin.

Hiç bir şey almadan direk gittik seul a üçümüz de evlendik. Ve çok mutlu olduk.

               THE AND