Zorlu AŞK

Gizemli Çocuk

O gün eve gidip tek isteğim hiç bişey düşünmeden yatmaktı. Ama tabiki de beceremedim. Cidden salaktım niye daha yeni tanıştığım biriyle biryere gittiysem. Üstelik o kişi Demirse. Ertesi gün telefonumun iğrenç alarmıyla uyandım. Aslında kalkmam kolay olsun diye en sevdiğim şarkıyı yapmıştım ama alarm sesi olunca malum en nefret ettiğim şarkı oldu. Bugün pazartesi ve ben dünkü anlam veremediğim günün ardından okula gidecektim. Üstümü giyip her zaman ki hafif makyajımı yapıp aşağı indim. Annem uyanık değil di. Normalde erken kalkardı ama neyse bunu anneme sormayı aklımın bir köşesine not ettim. Kahvaltı edecek vaktim olmadığı için hemen çıktım. Ev okula uzak değil di bu yüzden yürüycektim. Kulaklığımı takıp müzik dinlerken aniden dibimde biten bir araba ve bir ani fren sesini duydum. O anın şokuyla olduğum yerden kıpırdaymadım. Ama araban inerse kim olursa olsun güzel bir sövmeyi düşünüyorum. Arabadan inen kişinin Demir olduğunu görmemle yine mükemmel şanssızlığımın boy gösterdiğini gördüm. Bu nerden çıktı sabah sabah hiç onunla konuşacak halim yoktu ve sövme isteğimi içime atarak kalkıp yürümeye devam ediyordum ki Demir'in Ada diye seslenmesiyle durdum. Ada manyak mısın kızım niye duruyorsun derken kendi kendime kolumda bir el hissetmemle birden irkildim. Tabiki de onun Demir olduğunu biliyorum.
Kulaklığımı çıkararak hem araba şoku hem de bu irkilmenin sinirle ne var diye bağırdım "Bin arabaya Ada" ne hakla bana emir verirdi tamam iki kez beni kurtarmış olabilir ama kimse bana emir veremez. "Niye binicekmisin bırak beni okula gidiyorum geç kaldım Demir" "Sence de konuşmamız gerekmiyor mu?" tabiki de gerekiyor. Ama konuşamam konuşsam şuan için saçmalayabilirdim. "Gerekmiyor" "Kim o çocuk Ada" allah aşkına nerden tanıyabilirim sadece aynı okuldayız "Tanımıyorum" "O zaman niye iki dir o halde görüyorum " yüzünün kasıldığını görebiliyordum."Ya sapığın biri nerden bilebilirim. "kolumu elinden kurtarıp hızlıca okula yürüdüm arkama bakmasamda kapının kapanma sesîni duydum arabaya bindi. Okula gittiğimde Maya 'ya sarıldım ve tabiki olayları anlattım" Ada sen salak mısın annem ya kızım çocuk seni ikinci kez kurtarıyor sen çocuktan kaçıyorsun. "" Maya bak niye bilmiyorum ama içimden bir ses Demir den uzak durmam gerektiğini söylüyor. "dediğim sırada içeri tarih hocası girdi ve ders başladı. Demir derse gelmemişti. Dersler çok sıkıcı geçti ve sonunda öğle arası oldu. Maya 'ya acele etmesini söyledim. Çünkü çok acıktım. Okul öğle arası dışarı çıkmamıza izin veriyordu olsun o kadar sonuçta özel okul demi. Kafeye gidip oturduğumuzda tekrar dan şansızlığımın boy gösterdiğini karşı masada Demiri görünce anladım. Kafamı eydim görmesin diye ama malesef buraya doğru geliyordu. Beni kolumdan tutup kaldırdı. Bu çocuğun kolumda derdi neydi acaba.? "Ada kalk konuşcaz" "Sabah konuşmadıkmı zaten ayrıca yemek yiycem bn kolumu bırakır mısın" dedim galiba onu üzüyordum ama benim için üzülemezdi demi sonuçta o DEMİR AKKAYA kolumu sertçe bırakmasıyla oturdum ve yemek yedik Maya her zamanki gibi Kerem 'in bu aralar onun soğuk davrandığından bahsediyordu. Tekrar kolumu biri tutunca artık Demir' e kızıcaktım. Arkamı dönmemle o kişinin Demir olmadığını farkettim üstelik tanımıyordum da ama her kimse baya yakışıklı ve kaslı biriydi. "Ada Sancar siz mi oluyorsunuz acaba" dedi bende "Evet benim sorun nedir" dedim. "Sorun yok rica etsem konuşabilirmiyiz" allahım sanırım bana aşık ve ilanı aşk edecek saçmalama Ada ya öyle bişey olamaz. İkimiz de ayağa kalkınca daha ismini bile bilmediğim çocuk "Arkadaşın burda kalsa" Maya bana baktı bende bişey olmaz dercesine işaret ettim ve oturdu. Dışarı çıktım "Senle bunları ayak üstü konuşmak istemezdim ama" ay bak kesin îtiraf edecek "Senden bişey istiyorum benimle..." allahım çıldıracam evlenme mi teklif edicek. "Benimle çalışırmısın" bu neydi şimdi neyse zaten tabiki de ilanı aşk etmesini beklemiyordum. " Bir dakka sen beni buraya seninle çalışmam için mi çağırdın. Yalnız seni hayatımda ilk defa görüyorum ve ne iş yaptığını nerde çalışacağımı bilmiyorum. Sen beni nerden tanıyorsun ve burda olduğumu nasıl bildin?"