Bu o adam.Gerçekten o adam.İnanamıyorum.Zaten nasıl unutabilirim ki.Ay ben niye heyecanlandım ya.Elim ayağım birbirine dolaşmış bir şekilde ona bakarken o ise bana hafif bir sırıtış ile bakıyordu.''Senin burada ne işin var?''dedikten sonra o da kafasını kaşıyarak ''Babam Ozan Bey ile toplantı da işte ben de toplantıdan sıkılınca gezeyim dedim senin ne işin var?''dedi.''Kapıda yazanı görmedin galiba''dedim ve hemen kapıya yönelip kapıda yazana baktı.''Sen Burçin'misin?Baban o zaman Ozan Bey?''Hafifçe kafa salladım.''Vay be Dereoğlu Holding'in patronunun kızıyla öpüşmüşüm.Şansa bak.Şimdi daha bir özel hissettim''dedi ve sırıttı.Keşke o an yer yarılsaydı da içine girseydim.Adam ne diyor ya?Unutmamış.Unutsaydın be adam.Ne hatırlıyon,ne hatırlatıyon.''Aa bir kere o yanlışlıkla oldu tamam mı hem zaten sen de bunun farkındasındır hem yani ne alakası var konumuzla anlamadım ki hem sen kimsin?''dedim ve gözlerimi ona diktim.''Erdem, Burak Yılmaz'ın oğlu şu ortaklık yapacağınız şirketin sahibinin, memnun oldum''dedi.Hafifçe gülümsedim.''Lütfen şurada biraz vakit geçirelim o toplantıya girmek istemiyorum.''dedi.Ben de kafamı aşağı yukarı salladım.Tatlı çocuk yani galiba ya da değil.
''Sen hiç sıkılmıyor musun şu şirket işlerinden falan?''diye sordu.''Tabi ki sıkılıyorum ama elden ne gelir.Zamanımı böyle geçiriyorum.Diğer kızlar gibi alışverişte değil.Zaten çok öyle alışveriş yapmayı sevmem ama gıybet yaparım yani seninkini de zamanında çok yaptım.''Kaşlarını havaya dikmiş.''Demek o yüzden kulaklarım bu kadar çok çınlıyor gelirken de çınladı.''dedi.Ve o çınlamaların sahibi benim bu sabah kinin de aman bunun da hemen kulakları çınlıyor anlıyor her şeyi.''Sabah kinin de sahibi benim.''diyerek gözlerimi aşağıya diktim.Utandım birazcık ama yani birazcık.Bir kahkaha patlattı.''Ben de neredeyse her erkek gibi alışveriş yapmam ama senin alışveriş yapmayı sevmiyor olman iyiymiş.Çünkü her kız ''Sevgilim bugün bak neler aldım''diye başlıyor sohbete eşlerinin yanında.Düşün o adamcağızın halini.Kan ter içerisinde.Yazık.''Büyük bir gülümseme yayıldı suratıma.Büyük dediğim de eşek kadar falan yani.''Ee sevgilin var mı?''Ah be canikom keşke.Seninle öpüştükten sonra her ilişkim birkaç hafta da bitti.Ama ben biliyorum benim ilk öpücüğüm ile evlenmem gerekiyor.Aman saçmalama Burçin adam yanında senle arkadaşlık ilişkisi kurmaya çalışıyor sen hemen adamla evlenmeyi düşünüyorsun.Hem adam sevdi mi ki seni?Sen sevdin anladık onu canım.İçimdeki sesi susturup''Hayır ya senin?''diye yanıtladım sorusunu.''Evet''dedi.Ve o cevap beynimde kaç kere yankılandı söyleyemem.Tam bir hayal kırıklığı çünkü bu adam benle evlense iyi olurdu.Mutlu olurdum ama en azından ben de her filmde kızın hayal kırklığı sonucu hayal ettiği gibi kediler ve ben işte kız tam da bunu söyledikten sonra hayatı değişir ve mutlu olur.Lütfen Allahım lütfen.''Burçin,orda mısın?''diye bir ses duydum.Baktım Erdem hala burada.Ben onu unuttum tabi.''Burdayım burada.Mutluluklar''dedim ve suratım da bir yapay gülüş bu sefer kedi gibi bir şey ama.
Akşam:
''Buket anlata biliyor muyum?ya da anlıyor musun?suratın da hiç anladığına dair bir ifade yok.''Tam o sırada Burak Beyler geldi ve biz toplantıya geçtik.''Görüşürüz iyi günler''cümlesinden başka hiçbir şey konuşmadık.Zaten onlar gittikten sonra hemen çantamı alıp Buket'in yanında geldim.''Anladım tabi canım ben salak mıyım?anladım da iyiymiş.Belki ilerletirsiniz şu arkadaşlığı.''Üzgün bir ifadeyle.''Sevgilisi var.''dedim.''Ve sen de buna üzülüyorsun seni seni''derken bana işaret parmağını sallıyordu.Yani evet, nedense.''Of Buket hadi kapatalım konuyu.Ve bu arada bir belgeyi şirkette unutmuşum onu almamız lazım hem seni de eve bırakayım.''dedim ve telefonumu çantaya koydum.''Tamam''dedi.Ve kalktık hesabı ödeyip.Arabaya bindik ve şirkete geldik.Odama girdik ve masada olması gereken belgeyi aramaya başladım.Ne zaman bir şey arasam kaybolur istemesem de önümde bitiverirdi zaten.Sonra bir kağıt dikkatimi çekti
''05** *** **** :)''
