Yine ve yeniden. Ne zaman bitecekti bu kabuslar. Ne zaman sona erecekti bu acı. Annemin o çığlığını her hece rüyalarımda görüyordum. Hepsi o adamın yüzündendi. Ona artık baba bile demiyordum. Baba kelimesini haketmiyordu çünkü.
Önceden akşamları eve içip içip gelirdi ve annemi döverdi. Ben de annemin dayak yemesine dayanamadığım için babama karşı dururdum ve beni de döverdi. Aslında pek dövmek değildi bana sadece bi tokat atar ve bırakırdı ama annemi döverdi. O bir tokatla da kurtulamıyordu. Ona ne kadar üzülsem, babama ne kadar kızsam da bir şey yapamıyordum. Şimdi siz diyeceksiniz 'niye polise gitmiyorsun?'diye ama yapamazdım. Eğer polise gidecek olsaydım annem bu sefer dövülmekle de kalmazdı. Bu yüzden polise gidemedim. Hep göz yumdum annemin dayak yemesine.
Ama bir gün babam dışardayken annemle birlikte kaçmaya karar vermiştik. Aslında önceden kaçma fikri aklıma gelmişti ama annem kabul etmemişti. Çünkü babam daha biz kaçamadan büyük ihtimalle bizi bulurdu ama denemeden bilemezdik. Ve bu fikri hemen uygulamaya başladık.
O gece babam her zaman ki gibi yine dışarda içiyordu. Bizde annemle hemen küçük bir çanta alıp evden çıkmıştık. Kaldırımda hızlı hızlı yürüyorduk. Daha sonra arkamızdan adım sesleri gelmeye başladı. Ben arkamı dönüp baktığımda gördüğüm kişiyle boğazıma bir yumru oturmuştu. Hemen önüme dönüp annemin elinden tutup koşmaya başlamıştım. Babam da peşimizden koşmaya başlamıştı. Biraz daha koştuktan sonra nefes nefese kalmıştık ama babam hâlâ peşimizden koşuyordu. Hemen annemin elinden çekip yolun karşısına geçmeye başladık. Ama keşke böyle bir şey yapmasaydım. Annemin adımı haykırmasıyla kendimi karşı kaldırımda bulmuştum. Arkama baktığımda annem kanlar içinde yolda yatıyordu benim yüzümden ona araba çarpmıştı. Benim için kendi hayatını ortaya koymuştu. Babama baktığımda karşı tarafta öylece anneme bakıyordu. Daha sonra arkasına bile bakmadan kaçıp gitmişti. Anneme çarpan araba da hızla uzaklaşıp gitmişti. Korkuyla plakaya bile bakmamıştım. Hemen kalkıp annemin yanina koşmuştum.
Annemin ağzından kanlar geliyordu. Resmen gözlerimin önünde can çekişiyordu benim melek annem. Hemen telefonumu çıkarıp ambulansı aradım. Ardından anneme baktım. Gözleri git gide kapanmaya başlamıştı. Gözleri kapanmadan önce bana söylediği şey " kendine çok iyi bak güzel kızım. Kendi ayaklarının üstünde dur. Benim kızım olduğunu kanıtla bana. Unutma ki ben her zaman senin yanında olacağım." olmuştu ve gözleri kapanmıştı. Annem gözlerini kapadığında bir çığlık dökülmüştü dudaklarımdan.
O gün bugündür hep rüyalarımda görüyordum annemi. Babamı o günden sonra hiç görmemiştim. Cenazeye bile gelmemişti. Gelmemesi zaten daha iyi olmuştu. Zaten hiç kimsemiz yoktu. Annemle birbirimize sahip çıkıyorduk biz. Ama o da gitmişti.
Annemden sonra bende okulumu dondurmuştum. 21 yaşındaydım. Annemi kaybedeli 1 yıl olmuştu. Sürekli iş arıyordum ama bir türlü bulamıyordum. İş vardı ama patronlar 'adam' değildi. Her gittiğim yerde patronlar askıntılık yapıyordu. Ya ben çok şanssızdım ya da gerçekten adam kalmamıştı.
Bu sabahta her zamanki kabuslarla uyanmıştım. Okuldan bir arkadaşımın evinde kalıyordum uzun süredir. Gerçekten ona minnettardım. O olmasa napardım hiçbir fikrim yoktu. Gerçekten çok iyi bir arkadaştı. Bugün de iş aramaya çıkacaktım. Artık alışmıştım ama bir an önce iş bulmam lazımdı. Aksi takdirde bu böyle devam edemezdi.
Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkamak için lavaboya doğru yürümeye başladım. Büyük ihtimal arkadaşım Almila uyuyordu. Ona rahatsızlık vermeden işimi halletmeye çalıştım.
Lavaboda işimi hallettikten sonra üstümü giyinmeye gittim. Kıyafet dolabından üstüme uygun şeyler bulduktan sonra hemen giyinip evden sessizce çıktım. Yavaş yavaş sokakta yürümeye başladım. Biraz dolanmak iyi gelebilirdi. Sonra bir gazete alıp iş ilanlarına bakardım. Annem aklıma gelmişti yine. Gerçi hiç çıkmıyordu ki. Onun o güzel sesi çıkmıyordu ki aklımdan. Bana hep şarkı söylettirirdi. Sesimi çok beğenirdi. Canım annem benim seni nasıl özledim bir bilsen....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİN YÜZÜNDEN
RandomARAF GÜRSOY ; Karanlık ,gözünü intikam ateşi bürümüş bir Katil Adayı. MEYRA YALÇIN ; Masum ve fazlasıyla saf bir Öğretmen Adayı. O ,bir erkeği ilk görüşte kendine aşık edebilecek kadar güzel. Babasının ona ve annesine yaptıklarından sonra hayata da...