Bilim ya da İlim, fiziki ve doğal evrenin yapısının ve hareketlerinin birtakım yöntemler (Deney, düşünce veya gözlemler) aracılığıyla sistematik bir şekilde incelenmesini de kapsayan entelektüel ve pratik çalışmalar bütünüdür. Bilim; neden ,merak ve amaç besleyen bir olgu olarak günümüze kadar bir çok alt dala bölünmüş, insanların daha iyi yaşam koşullarına kavuşmasına, bilinmeyen olguları bulmasına ve yeni şeyler öğrenmesine önayak olmuştur. Tüm bilim dalları evrenin bir bölümü kendine konu olarak seçer, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak yasalar çıkarmaya çalışır. Bilim; temelleri sanat tarafından atılmış, her aşamada sanat ve yaratıcılıkla beslenerek insanların hayat koşullarını iyileştirmek amacıyla yapılan çalışmaların bütünüdür. Einstein bilimi, her türlü düzenden yoksun duyu verileri ile düzenli düşünceler arasında uygunluk sağlama çabası, Bertrand Russell ise gözlem ve gözleme dayalı akıl yürütme yoluyla dünyaya ilişkin olguları birbirine bağlayan yasaları bulma çabası olarak tanımlar.
Yüzyıllardır insanoğlunun yeryüzündeki yaşama ortamına duyduğu merak, yaşam standartlarını yükseltecek bir etkinliğe bürünmeye başladı. Olağan gibi görünen olayları anlama çabası, aslında dünyanın gizemlerle dolu bir yer olduğunu ve bunları çözümleme gerekliliği gerçeğini doğurmuştur. Geleneksel bilim sadece anlamaya ve çözülmeye gereksinim hissetse de, ileri safhalara bölünen bilim türleri sadece çözmeyi değil çözümden öte ilerlemeyi kapsar. Geçmişe bakıldığında en önemli sayılan bilim dallarından bazıları matematik, geometri, gökbilimi ve tıptır. Çok çeşitli matematiksel çözümleme sistemleri geliştirildiği ilk zamanlardan bu yana hala yeni formüller, sistemler, kuramlar geliştirilmektedir ki bu da bilimin sürekliliğine örnektir.
Bilimsel yasalar bilimin vazgeçilmez öğeleri olsa da, hala birçok bilimsel yasanın doğruluğu tartışılır düzeydedir. Bilim deneye çok önem verir ve bilimsel yöntem deneye dayanır. Bu evre, işlenen konuyu daha inandırıcı kılmanın yanında belirli bir çerçeveye oturur. Sadece kağıt üzerinde birer kuramken yasalaşabilir ve temel taş niteliğinde bulunur. Bilimin sonsuz bir süreç içinde değişimi yadsınamaz bir durumdur. Zaman içinde alt dallara bölünen bilim sayısal ve sosyal alanlarda ayrı konulara bürünmüş; fakat nitelik açısından aynı amaca hizmet etmeyi sürdürmüştür...
Merhaba arkadaşlar :)) Bu hikaye için çok uğraştım ve çok uzun olduğu için vakit ayırmam gerek o yüzden haftada bir gelebilir....
