Mekanik Nefret

471 46 107
                                    

"Herkese merhaba! Ben Spring Bonnie." diye başladı macera.

Bir çocuğu ölümün kıyısına götüren ısırıkla ise son buldu.

Ama hiçbir zaman anlamadım, çocuğu ben ısırmamışken neden ben atıldım? Eskiden sevilirken, neden birden dışlandım?

Oh, ne kadar kabayım. Kendimi tanıtmadım. Ben Springtrap. Yani, en azından bana böyle diyorlar. Tavşan-insan karışımı, sevimli bir robotum.

En azından eskiden öyleydim. Şimdi boyalarım döküldü, paslandım ve kıyafetlerim yırtıldı. Bazı parçalarım ise eksik.

Ama sakın benim için üzülmeyin, ben bir robotum. Sevgi, aşk ve nefret gibi duyguları hissetmeyi hak etmiyorum.

Cidden. Bana duyguları öğretir misin? Üzüntünün ve güvenin nasıl olduğunu?

Tabiki öğretmezsin. Sen bu notu okurken ben çoktan yanmış olacağım. Hala devam eden bir yangın var burada.

Sıcaklığını hissedemiyorum. Yoksa soğuk muydu? Yanmak nasıl bir duygu?

Bu terk edilmiş yerin enkazında bedenimi bulursan fısıldar mısın, tavşan kulaklarıma duyguları?

Anlatır mısın bana, aile olmayı? Birbirine güvenmenin nasıl olduğunu söyler misin bu eski robota?

Burada bir insan vardı, gece bekçisiydi. Ne zaman ona yaklaşsam kandırırdı beni. Ama ben yine de intikam almadım.

Ne zaman ofisinin önüne kadar gelsem koridora bir ses oynatırdı, "Merhaba" diye.

Belki birileri vardır umudu ile oraya giderdim. Ben giderken arkamdan söylediklerini duyabiliyordum, "Ne aptal ama."

Ama ben ondan yardım istiyordum.

Sanırım ses programlarım bozulmuş, konuşamadım onunla. 30 yıllık yalnızlığıma son vermesi için yalvaramadım ona.

Cama gelip ona bakarken çoktan işlevini yitirmeye başlamış robotik gözlerimle, neden bana duygusuz bir ifade ile baktığını anlayamadım.

Sonra yangın başladı. Bu döküntü mekandan çıkması için ona yardım ettim fakat o, çıkar çıkmaz beni buraya kilitledi.

Bu notu bulursan, ona da göster olur mu? Ona zarar vermek istemediğimi anlasın.

Gözlerimden yağ damlıyor. Sizin "ağlamak" dediğiniz şey bu mu?

Ayrıca eğer hala hurdalığa atılmamış ise Fredbear'a göster bu yazdıklarımı. Beni boşu boşuna aramasın enkazda.

Yangın iyice büyümeye başladı. Yok mu bana yardım edecek kimse?

Siz insanlar çok şanslısınız. Sizi kontrol etmiyorlar, atmıyorlar sizi, sırf başarısız oldunuz diye. Aileleriniz var. Eskiden Foxy'den dinlemiştim, aileler koşulsuz şartsız severmiş çocuklarını.

Sakın Foxy'yi burada sanma. Onu sadece bir saat kadar gördüm. O da ben atılmadan önce, Fredbear Family Dinner'da.

Acaba şimdi ne yapıyordur? Arkadaşları şarkı söylerken çocuklara masal mı anlatıyordur?

Arkadaş...

Foxy cidden şanslı. Onun duyguları var. Freddy, Chica ve Bonnie'de öyle.

Neyse, konu iyice saptı.

Bunu okuyan kişi, eğer bir insan isen lütfen yapma bunu, kendi canına kıyma.

Bunu yapman için bir nedenin yok. Duyguların var, bir ailen, arkadaşların ve sıcak bir yuvan. Neden yapasın ki bunu?

Benim ise hiçbir şeyim yok. Ne duygularım ne ailem. Gidecek bir evim bile yok.

Hain olsa bile, bir arkadaş edinmek isterdim.

İnsan olmak isterdim. Aşık olmak isterdim.

Birde Bonnie'den duymuştum, kardeş diye birşey varmış. Seninle kan bağı olurmuş.

Kardeşim olsun isterdim, onu herkesten korumak. Biraz üzülse bile onu üzenin başına dünyayı yıkmak.

Hey, acaba kardeşim olur musun? Ya da arkadaşım?

Lütfen, bunu çok istiyorum. Arkamdan iş çevir fakat yine de arkadaşım ol. Her şeyi yapardım bunun için.

Ama, yangının bana ulaşması kısa süreceğe benziyor.

Senden bir isteğim daha var ama lütfen kızma.

Bedenimi bulursan, elime bir balon bağlar mısın? Hep balonum olsun isterdim.

Ne renk olduğu önemli değil, ben renkleri göremiyorum. Bu programımda yok.

Her neyse...

Yangın iyice yaklaştı. Ofisin yanındaki fazladan Freddy kostümü çoktan tutuştu bile.

Kutuya sıçrama üzere. Kutuyu oradan çekip geliyorum.

Tamam.

Yangın iyice yaklaştı ama kutu güvende. Kutuyu neden umursadığımı merak edersin diye yazayım.

İçerisinde eskiden beni önemseyen diğer robotların maskeleri falan var. Bana yalnız hissettirmiyorlar.

Yangın iyice büyüdü, yakında bir alev topundan başka birşey olmayacağım.

Tek söylemek istediğim, bana duyguları öğret. Yok olmadan önce son isteğim budur.

Bunu okuyan kişi, arkadaşız değil mi?

Mekanik Nefret (Springtrap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin