Bundan yıllar önce, Fred ve ben çocuklar için gösteriler düzenlerdik. Genelde o, robotik fakat güzel sesiyle şarkılarını söylerken ben de gitarımı çalardım.
"Sen de yapabilirsin," dediğinde rolleri değiştirirdik bazen, "inanmak yeterli."
7 yıl boyunca bu böyle gitti.
Bu yılllar aynı zamanda 7 yıllık bir arkadaşlık ve ortaklık demekti. Tabii ki birlikte birçok deneyim yaşadık.
Çalışanların çoğu bizim kendi başımıza da hareket edebildiğimizi bilmiyordu. Bu da birçok çocukla tanışmamızı sağladı.
Fakat hâlâ hatırladığım ve unutamadığım tek bir çocuk vardı. Sık sık gelirdi ve bunu severdi.
"Adın nedir?" diye sormuştum.
Hatırladığım kadarıyla "Adım Vinny." demişti. Tuhaf bir isim gibi gelse de üzerinde durmamıştım. Sonuçta birçok tuhaf isim vardı, değil mi?
Bana hakkında birtakım şeyler anlattı. Neleri sevdiği, neleri sevmediği, neleri istediği, nelerden nefret ettiği...
Genelde bizi haftada dört gün ziyaret ederdi. Bazen bir arkadaşı da onunla gelirdi. Arkadaş...
Sanırım adı Martin'di.
Her şey iyi gidiyordu. Taa ki o zamana kadar.
Bu sefer burada mor bir üniforma giyen ve korkunç derecede tuhaf görünen bir adam vardı.
Neden bir şeyler yanlışmış gibi hissettiğimi bilmiyorum. Sadece bakıyordum.
Taa ki her şey siyaha dönene kadar. Artık göremiyordum. Kıpırdayamıyordum da. Sadece öylece duruyordum.
Çocuklar fark etmedi. Fred sahnede değildi.
Dakikalarca birisinin beni fark etmesi için bekledim. En sonunda birkaç görevli beni kapatmak için geldi.
Kapanmadan önce birkaç ses duydum. Bir diyalog.
"Ne oldu?"
"Spring Bonnie hasar gördü."
"Neresinden? Onu düzeltebilir misin?"
"Bir şeyleri düzeltmeye çalıştım ama sol gözünde hiçbir sorun bulamadım."
"Yani düzeltmedin?"
"Göremediğim bir şeyi düzeltemem. Onu artık kullanabileceğimizi sanmıyorum. Zaten tamir de edemiyorum."
"Ya çocuklar fark ederse?"
"Fark etmeyeceklerine dair söz veriyorum patron. Fark edilebilir değil. Endişe etmeyin."
"Sen öyle diyorsan... Onunla ilgilen ve yarının gösterisi için her şeyin düzgün olduğuna emin ol."
"Emredersiniz."
Ve duyma yetimi kaybettim. Gözlerimi tekrar açtığımda sol gözüm tamamen yok gibiydi. Sağ gözüm ise zar zor görebiliyordu.
Etrafıma baktım ve kendimi terk edilmişliğin pençesinde buldum.
Geride bırakılmıştım...
-----
Yazarın Notu: Bilin bakalım neye yeni bölüm yazdım? Kitabı sevenlere gelsin. ♥