. 1

489 29 13
                                    

Prova odasından çıktım ve derin bir nefes aldım. Bagetlerimi arka cebimden çıkardım ve avucumun içinde yuvarladım. Bunu yapabilirdim, hazırdım. Performans salonuna doğru adımlarımı hızlandırdım.

Bir öğrencinin en stresli zamanları şüphesiz ki dönem sonu projelerini sunduğu haftadır. Ama müzik bölümünde ve yaptığınız şeye gönülden bağlıysanız, bu o kadar stresli olmaz. Yine de eğer sınıfınızda başarılı bir sıfat edinmenizden dolayı, hocalarınız sizi bir an önce kullanmak adına bu dönem sonu projesine erkenden sokuyorsa kalbinizin ağzınızda atmasını engelleyemiyordunuz. 

Adımın söylenmesiyle kapıya yürüdüm ve içeri girdim. Jüriye selam vererek puftaki yerimi aldığımda nefesimi düzene sokmaya çalışıyordum. Her ritim beynimin kıvrımlarında kendini tekrarlarken bunu yapabileceğimden şüphem yoktu. 

Trampeti hafifçe önüme çektim ve ayağımı büyük davula yerleştirdim. Bagetlerimi sıkıca kavradığımda dudaklarımda oluşan tebessümü engelleyemedim ve kendi kendime sayarak çalmaya başladım. 

Son ki üç dört. 

Ritim dışında başka hiçbir şey duymadığım birkaç dakika... Ve bitmişti! Fazlasıyla harikaydı! 

Ardımdan kapanan salon kapısının sesini duyduğumda ciğerlerimdeki tüm havayı boşalttım. 

Çalmanın etkisini üzerinden atamamış bütün hislerim hala bütün vuruşlarımı hissediyor gibiydi. Birkaç su tanesinin hoparlörün üzerinde atıyormuş gibi dans ettiği nabzım, yüzümdeki sırıtışın yayılmasını sağlıyordu. 

Arka cebimde çalan telefonumun son notalarına yetişirken kelimelerimi toparlayabileceğimden bile emin olmadan hemen cebime uzandım. 

"Ashley, bebeğim."

"ANNE."

"Sen iyi misin?"

Derin bir nefes aldım ve annemin içini rahatlatacak şekilde kıkırdadım. 

"Performanstan çıktım... HARİKAYDI!"

"Çok sevindim tatlım. Bunun için ne kadar çalıştığını biliyorum, tebrik ederim."

Yeniden kıkırdadım. "Teşekkür ederim."

Kendimi o kadar rahatlamış hissediyordum ki sanki bir kuş kadar hafiftim ve birazdan kanatlanıp istediğim yere uçacaktım. 

"O zaman şu an terminalde olmalısın?"

Annemin soran tavrına karşılık kaşlarım çatılmıştı ve cevap veremedim.

"Ashley, tatlım gelmen için sana ısrar etmek istemiyorum ama tatilini orda geçirmen-"

"Anne- anne-"

Onu kesmek zorundaydım, çünkü zaten eve gitmeye karar vermiştim. Noel, Londra'da da harika geçirilebilirdi ama bu sene bunu yapmayacaktım. Çalıştığım barı yazın da bırakmak istemediğim için geçen dönemin ortasından beri onu görmeye gitmemiştim ve bu sefer de bana aldığı bileti geri çevirmek istemiyordum.

"Sınavdan yeni çıktım."

"Oh, olamaz..."

"Bilet akşam üstüydü."

"Hayır, tatlım. Yemeğe yetişmen için öğleden sonraya aldığıma eminim. Biletine baktığına emin misin?"

Kesinlikle hayır. 

"Evet."

"İstersen yeniden-"

Onu yeniden kesmek zorundaydım çünkü eğer biletimi bulmazsam otobüse kesinlikle yetişemeyecektim.

Ash'es [Irwin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin