Madammazovski

Tecavüz

Romanın tanımı yaşanmış ve yaşanması mümkün olan, diye başlar. Fantastik edebiyatta bile kahramanları insan olsun olmasın;  olay örgüsü, diyaloglar ve karakterler, insani davranışlar ve özellikler taşır. Çünkü hayal gücünün sınırları yazarı besleyen yaşanmışlıklar üzerinedir.

Bugün burada asıl konuşacağımız konu cinsel içerikli kitaplar olacak. En çok eleştiriye maruz kalan "Tecavüz" kurgulu kitaplar hakkında birkaç kelâm etmek istiyorum. Genel konularımız hakkında fikir alışverişi yaptıktan sonra teker teker eleştiri aşamasına geçeceğiz. Aslında dünyaca ünlü eleştirmenler sadece bir kitabı değil yazarı ve o yazarın tüm eserlerini eleştirir ve kendi kanaatiyle makalesini bitirir.

Eleştirinin merkezinde yazarın okurlarına vermek istediği mesaj olmalıdır. Bu mesajın ikna edici nitelikte olması çok önemlidir. Kuşkuya mahal vermeden gerçekler üzerine yazılmalıdır. Tanımdaki "yaşanması mümkün" olanı anlayacaksak eğer toplumun ciddi sorunu olan ve asla yaşamak istemediğimiz bir şey de tecavüzdür. Tecavüz kimliğimize ait bütün haklarımız üzerine olabilir sadece cinsellikle sınırlandırmamak gerekir. En doğal haklarımıza saldırı da tecavüzdür keza irademiz dışında karşı tarafın bize ait olana el uzatması, gasp etmesidir ki resmen saldırı şeklide özgürlüğümüze yapılan sınır ihlalidir.

Cinsel anlamda tecavüz ise bir erkeğin ya da kadının karşı cinse zor kullanarak mağdurun iradesi dışında onun bedeninden haz alma şeklidir. O halde yaşanılan olay; sosyal, toplumsal üstelik yasal ve etik normlarda kabul edilemeyen bir şeydir.  Eylem sırasında saldırganın ruh sağlığının yerinde olmadığı açıkça bellidir. Sağlıklı insanlar böyle bir şeyi yapmaz hatta aklına bile getirmez. Çünkü hem biyolojik hem de duygusal anlamda karşı cinsle yaşanılan duygu alışverişinin karşılıklı olması gerektiğine inanır. Eğer karşı cinsin birlikteliği istemediğini bile bile ona cinsel istek duyuluyorsa bunun eyleme dönüştürerek kendisine karşı konulmasına rağmen hayvani hislerle hareket ediyorsa ortada ciddi psikolojik sorun var demektir.

Öte yandan böyle bir şeyi yaşamak zorunda kalan mağdur da ciddi bir travma yaşar. Her şey isteği dışında gerçekleşmiştir ve uğradığı saldırı savunmasız bir anında yaşadığı şokun etkisiyle bilinçaltına yerleşmiştir.

Bu bağlamda tecavüze uğrayanın da ruh sağlığı bozulmuş olur ve saldıranla aralarında asla duygusal bir yakınlık söz konusu olamayacağı gibi tedaviye ihtiyacı olduğu da kesindir. Travmadaki kişilere yardımcı olabilecek yöntemlerden birisi de mağdurun bu duruma düşmesine neden olan kişiden ve mekândan uzak olması, bilinçaltı temizliği yöntemleriyle yaşanılanı unutturma yoluna gidilmesi ve yaşama yeniden tutunmasını sağlayan ilaçlı ya da sağaltım teknikleriyle tedavisinin yapılmasıdır.

Beynimizdeki nöronlar duygularımızın ve hormonlarımızın yönlendirmesiyle birbiriyle elektriksel akımlar aracılığıyla iletişim kurar. Bu iletişim hareketlerimizi denetler ve normal insan gibi davranmamızı sağlar. Herhangi bir şekilde kesintiye uğradığında ya da yanlış nörona akım gönderildiğinde psikolojik sorunlar yaşamaya başlarız.

Buradan nereye geleceğiz.

Yazının girişinde yazarın kurgusunda okuyucuya verdiği mesaj olması gerektiğinden bahsettik. Bu tarz yazılarda tema olarak kullanılan başarısız tecavüz kurguları, yazanın ruh sağlığında sorun olduğunu ya da bilmeden domino etkisiyle benzer kurguların rağbet görmesi nedeniyle örnek aldığını gösterir. Öncelikle yazanı bu düşüncelere sevk eden nedenler üzerinde durmak gerekir. Çünkü cinsel içerikli kitaplar çok hassastır. Gerekli donanım ve birikim olmadan amatörce yazılan her cümle gerek yazanı gerekse okuyanı psikolojik olarak etkileyebilir. Sizler bunun farkında bile olmazsınız. Nöron iletişimi bozulduğu zaman oradaki hatalı mesajı beynimiz doğrularımız arasına koyar. Demek ki tecavüze uğrasak bile bu kadar kolayca baş edebilecekmişiz gibi kodlama yapar.

Şöyle düşünelim:

Bu tarz kitaplara neden yaş sınırı konuluyor? Yasaklar caziptir mantığıyla bir şekilde bu kuralı deldiğinizi ve o kitabı okuduğunuzu düşünün. Okurken heyecan duydunuz kabul, hormonlarınız değişti, beyniniz farklı iletiler algıladı. Kurgudaki gerçeklerle alakası olmayan ya da son derece hatalı mesajı bilinçaltınıza yerleştirdi. İşte o andan itibaren kendi ellerinizle psikolojinizi bozup beyninizi zehirlemeye başladınız. Bunu yıllar sonra anlayacaksınız. Çünkü psikologlar, çocukluk travmalarını geçmişinizde takılı kalmış sorunları temizleyerek bugüne getirmek için yıllarca uğraşıyor.

Ben inanıyorum ki kimse kendine bu kötülüğü yapmak istemez.

Sevgili yazar dostlarım. Yazar olmak ciddi sorumluluk isteyen bir iştir. Bugün size sıra dışı gelen kurgular zaman içinde hem kendinize hem de okuyucunuza zarar verebilir. Yıllar yılı izler bırakacak şekilde bir pişmanlık olarak içinizde yer eder. Hayatta pek çok şey telefi edilebilir ama bu sorumluluk telafisi mümkün olmayan keşkeler hanesine kazınmış bir leke olacak yaşadığınız sürece silinmeyecektir. Kitabınız sayesinde ruh sağlığı bozulan tecavüzcülerin yetişmesi sizin eseriniz olabilir. Bu vebali vicdanı olan kimsenin almak istemediğinden eminim. Öte yandan sevgili okuyucular, nasıl bedenimizdeki her uzvu; ciğerimizi, midemizi, böbreklerimizi koruyorsak beynimizi de her şeyden önemlisi ruh sağlığımızı da korumalıyız.

Asla kabul edemeyeceğim hem yazan hem de okuyucu tercihi olarak sağlıklı bir ruh hâliyle uzaktan yakından alakası olmayan ensest ilişkileri konu alan kitaplar hakkında yazmaya devam edeceğim.

Sevgiler. 

Soru:  Hikayenizin adı ve okuyucunuza  verdiğiniz mesaj nedir?  Yorum olarak cevaplarsanız mutlu olacağım.