Bölüm 1 | Işıklar Kapalı

140 21 19
                                    

AFİŞ BENİM YAPIMIMDIR.

Merhaba! Bir çeviriyle buradayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhaba! Bir çeviriyle buradayım. Hatalarım olabilir lütfen aldırmayın elimden geldiğince hikayedeki deyimleri, söz kalıplarını dilimize uygun bir hâle getirmeye çalışıyorum. Umarım beğenirsiniz. Lütfen emeğe saygı için eğer beğendiyseniz oy ve yorum yapmayı unutmayın. Bu kitap 25 bölüm ama ikinci bir kitap daha da var. Yani bu demek oluyor ki uzun bir süre beraber olacağız. Lütfen varlığınızı  hissettirin bana!
İyi okumalar!

°°°
 
Kardeşim Caleb, 20'ye kadar sayarken parmak uçlarımda giderek koridoru geçtim.
"7, 8, 9, 10..."
   En yakın arkadaşım Abby yanıma koşup beni kenara hafifçe ittirdi.
" Nereye saklanmalıyız, Emily?"
Ben bir şey söyleyemeden Abby beni çamaşırhaneye çekti.
"Hazır olun ya da olmayın, geliyorum!" dedi Caleb. Koşarak koridoru ve çamaşırhaneyi geçti. Abby ve ben kurutucunun arkasına saklanmıştık. Sessizce güldük. Abby' ye dönüp, kafasını kendimden uzağa  ittirdim ve konuştum.
"Hadi çıkalım şu odadan."
Abby kurutucunun arkasından benden önce çıktı.  Arkamda anne ve babamın yatak odasının kapısı vardı. Abby yavaşca adımını çamaşırhaneden dışarı attı ve bende yatak odasına gizlendim. Kapının kapanma sesiyle eş zamanlı olarak Caleb'in sesi doldurdu kulaklarımı.
"Buldum seni! Bu sensin Abby!" Odadan dışarı çıkıp koridorun sonundaki ışıkları açtım. Abby'nin suratında ki ifade beni güldürmeye yetti. Caleb de benim gibi güldü ve etrafta dans etmeye başladı. Abby sinirle bana baktı.
"Ha-ha! Çok komik. Beni kandırdın!" diye bağırdı.
"Kandırmadım." Gülümseyerek konuştum. "Sadece fikrimi değiştirdim."
"Biliyorsun, bu senin bunu ilk yapışın değil." diye kendini savundu.
Biliyordum.
İş saklambaça gelince ben en iyisiydim. Eğer biri oyunu kazanmak istiyorsa ilk beni bulmalıydı. Bu oyunda bu kadar iyi olmam benim suçum değildi.
"Sonuç olarak ben yakalanmadım, sen yakalandın. Onun geldiğini duymuş olman gerekirdi." diye karşılık verdim. Abby iç çekti ve ellerini cebine koydu.
"Sanırım eve gitsem iyi olacak. Saat geç oluyor."
"Ama saat daha 5." dedi Caleb. Abby ona gülümsedi ve saçlarını karıştırdı.
"Başka bir gün yine geleceğim." dedi.
"Sadece biraz kızgın." dedim. Abby sordu.
"Kızgın mıyım? Ne için?"
"En iyi ben olduğum için!" dedim gururla.
Abby gözlerini devirdi. Bana başka bir gün yine gelip karanlıkta saklambaç oynamak istediğini söyleyeceğini düşünmüştüm ama o sadece çantasını aldı ve ilerledi.

    Abby olgundu. Sürekli tartışabileceğiniz türden bir insan değildi. Belki de benden iki yaş büyük olduğu içindi. Ben on dört yaşımdayım, Abby ise on altı. Aynı zamanda, aynı okula gidiyoruz.

   Her neyse, son zamanlarda benden sıkıldığını düşünüyordum. Buraya çok fazla gelmemeye başlamıştı. Sadece bir şeye hayır diyemiyordu; karanlıkta saklambaç oynamaya!

   Abby gittikten sonra Caleb ve ben anne ve babamı beklemeye başladık. Beraber akşam yemeği için dışarı çıkmışlardı. Onlar dışarıdayken tüm sorumluluk benim üzerimdeydi. Caleb daha altı yasında olduğu için odasında oyuncaklarıyla oynuyordu. Benden onunla oynamamı istedi, ama geri çevirdim. Bunun yerine televizyonda güzel bir korku filmi izlemeye karar verdim.

   Şansıma, televizyonda Cinayet  isimli bir film vardı. Bu benim en sevdiğim filmlerden biriydi. Bir grup gencin ormanda kaybolmasını anlatıyordu. Eğer kurallara uymazlarsa orman sakinleri tarafından öldürüleceklerdi.

   Arkama yaslandım ve filmin tadını çıkarırken düşünmeye başladım. Ormanda ya da bir perili evde saklambaç oynamayı çok isterdim. Bu çok destansı olurdu!

Düşündüm...

°°°

Oy verip ve  yorum yapmayı unutmayın lütfen!

Hide & Seek | Türkçe ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin