"Bırak Gitsin." dedim kendi kendime.
"Bırak gitsin"
_
BÖLÜM 1: "Şehirli Ayı"
19 yaşında, orta boylarda ve şirin bir genç kız, beyaz kabanı ve botları, beyaz beresi, beyaz eldivenleriyle tam bir melek gibi görünüyordu. Elinde sıcak kahvesiyle karların üzerinde yürürken botlarının buzlarla olan birleşimi sonucu çıkardığı sesler ona keyif veriyordu. Çantasını omzundan çıkarıp boynuna taktı. Yetişmesi gerekiyordu, eğer bugünkü iş görüşmesini de kaçırırsa hiç şansı olmayacaktı.
Ah,evet. Babası ölmüştü ve yaşlı annesine o bakmak zorundaydı. Bir şirkete başvurmuştu ve ayakişleri yaparak para kazanmak zorundaydı.
Lanet olsun! Düştüğü yerden güçlükle başını kaldırdığında kıvırcık saçlı, ona göre ukala suratlı bir çocuk gördü. Elindeki iş başvuru kağıdını sallıyordu.
"Onu bana verir misiniz..lütfen?" dedi ve ayağa kalkıp kar ve çamur içinde kalmış ellerini çırptı.
"Hayır"
"Ben.. Anlamadım?" dedi ve elindeki kağıdı çekiştirerek almaya çalışması ve onun da karşılık vermesiyle kağıdın yırtılması bir oldu.
"Sen.. ne yaptın! Öküz müsün?! Yada koca bir ayı!"
"Tam ayağımın dibine düştün. Pantolon ve yeni ayakkabılarımı çamur içinde bıraktın, haberin var mı?" dedi ve ukala gözlerle genç kızı süzdü.
"Bilerek mi oldu?! İş başvurum senin yüzünden çöpe gitti! Ukala egoist aptal herif! Seni-"
"Sissh..Sakin ;D O ayakkabılar senin alacağın o maaştan daha pahalı, ufaklık."
Ufaklık mı ? Hey.. Bu ayı ne dediğini sanıyordu?
"Bana ne ? Sizin gibilerden iğreniyorum!" dedi ve çantadan bir şişe su çıkardı. Kapağını açıp şehirli ayının yüzüne boşalttı suyu. Ve pis pis gülmeye başladı.
"Sen..seni bulurum. Bu iş burda bitti sanma.."
"Bekliyorum dört gözle.. Bakalım ne yapacaksın." dedi ve yerden diğer kitapları toplayıp hızlı adımlarla yürümeye başladı.
-