Şu sıralar GB'ye olan özlemimle yazmaya başladım hikayeyi. Umarım beğeniyorsunuzdur. Yorum bırakmayı unutmayın :)
Yine kalemi aldım elime..
Merhaba,
Bugün seni biraz sıkabilirim. Çünkü diğer günlerden daha farklı olarak bir olay yaşadım şöyle ki...
Biz biliyorsun gitmek istemediğim ama gittiğim yani zorla gittiğim yine o Sokak Bar'a gittim. Vişne suyumu yudumlarken yeni bir grup çıkmıştı sahneye tesadüftür ki en sevdiğim şarkıyı çalıyorlardı. Bizimkilerin dikkati şarkı söyleyen çocukta iken benim gözlerim arkadaki çocuğa takıldı. Gitar çalıyordu. O sıra sıkıldığımı düşünüp izin isteyip tuvalete gittim. Tam çıkarken birine çarptım. Bir de bakarım ki dakikalarca gözlerimi alamadığım o çocuktu.
Bu beni tutmuş belimden,ben ise yüzünü incelemekle meşguldüm.
Romantik bir an olcak sandın dimi bende öyle sanmıştım. Fakat bu odun beni birden yere bıraktı ve hiçbir şey demeden ilerledi.
Bir özür bile dilemedi?
Bugünde çok şanslıydım çok şükür...
--
Sabah her zaman ki gibi alarm sesiyle uyandım,altıma kot pantolon ve üstüme de gömlek geçirdim. Saçlarımın kıvırcıklığını bozmadım. Çantamı ve kitaplarımı da evden alıp çıkarken annemlerin geldiğini gördüm.
"Hoşgeldiniz." Dedim somurtarak annem aksine yapmacık gülümseme yollayarak,"Hoşbulduk canım." dedi.
Yapmacıklık da level atlamış gibiydi adeta. Babama da el sallayıp Mehmet amca ile okul yolunu tuttuk. Bugün değişik olarak bir kafenin önünde durup kurabiye,pasta filan aldım.
Daha sonra okulun bahçesinden girdim,bizimkiler toplanmıştı bile. Yok canım ne geç kalması.
"Günaydın!" Dedim elimde ki poşetleri sallayarak."Ne aldın ne aldın?" Dedi Neşe gülümseyerek.
"Orkun hadi hepimize çay kap gel." Dedim bir yandan da poşetleri açarken.
Orkun çayları getirdi. Bizde aldığım şeyleri yemeğe başladık.
"Hayırdır Orkun moralin bozuk?" Dedim göz kırparak o da oflayıp cevap verdi,
"Ya sorma Zeyno fizikçi ders içime düşük girmiş."
"Ya kıyamam. Ama biliyorsun o adam takık çokta üzülme." Ne dediysek onu mutlu edemedik.
"O değilde acım büyük a dostlar! Sınav haftası yaklaşıyor bu demek ki yaklaşık 2-3 hafta alışveriş yapamayacağım." Dedi Hazal,masa da Hazal hariç herkes bıyık altı gülüyordu.
Hepimizin derdi farklıydı.
"İlk sınavımızın Fizik olacağı gerçeği." Diyorum ve bombayı ben patlatıyorum.
--
Çıkış zili çalınca hemen çantamı toplayıp sınıftan attım kendimi yoksa havasızlıktan ölecektim. Ders tarihti ve ben tarihten oldum olası nefret ederim. Bayık gözlerim ile etrafa bakınırken karşılaşmaktan nefret ettiğim kişiyi gördüm. Elif Demir. Okulun en popülerli arasındaydı,oldukça dik ve havalı bir kızdı.
"Ah Zeynepçiğim. Nasılsın? Görüşemiyoruz değil mi?" Dedi alaycı sırıtışla. Bende biraz yaklaşarak gıcık gülümsememle sorusunu yanıtladım. "Ya ya.. Ne kadar özledim bil bakalım.."
"Şöyle bir oturup kahve içelim senle hem hasret gideririz hem de kahvenin kırk yıl hatrı var derler." Dedi kahkaha atarak.
"Canım senin beynin mi yandı? Aa öyle yanacak bir organında yoktu değil mi? Yeni hatırladım." Omzuna çarpıp çıkışa doğru yürüdüm. Bugünde dayak yemedi bence şükretmeli şanslı günündeymiş.
--
Hazal sağ elini çenesinin altına koyup hayran hayran bakarak "Ya sizcede çok yakışıklı değil mi?" Dedi. Evet her çarşamba olduğu gibi bugünde Sokak Bar da idik. Yaklaşık iki hafta geçmiş,ve Hazal çıkan grubun belirli günler çıktığını öğrenip her hafta o gün geliyorduk. Her çarşamba olduğu gibi yine hayran hayran şarkı söyleyen adı Barış olan çocuğa övgüler yağdırıyordu. Evet adını napmış etmiş öğrenmişti.
Ve evet benim gözlerim gitar çalan çocuktaydı. Fakat ona olan merakım gittikçe artmış her gün aynı tavırla,oturuşla,yüz ifadesiyle gitarını çalıyordu. Sahneden indiğinde yine arkadaş grubuyla oturup onları sadece dinliyordu ağzının oynadığını bile görmedim şu süre zaafında.
Aslında o gün beni pat diye bıraktığı için kızgındım evet ama garip şekilde etkilenmiştim.
Başım ağrımaya başlayınca eve geldim. Kapıdan içeriye girdiğimde annem ve babam kahve içiyorlardı,hiçbir şey demeden odama çıkacaktım ki.
"Kızım gelsene buraya." Diyen babamın sesini duydum.
"Geldim." Dedim tekli koltuğa oturarak.
"Nasıl gidiyor?" Diye sordu annem. Cevabını sadece "İyi." diyerek cevapladım. Sonra ise "Yorgunum yatacağım,iyi geceler." dedim ve kendimi yatağa attım.
Böyleydi işte.
--
Sabah okul için hazırlandım bugün içimde tarifsiz bir mutluluk vardı dünün aksine. Çantamı alıp okula bugün değişiklik için yürümeye başladım. Uzaktı evet biliyorum ama çok enerjiktim.
Yaklaşık iki saat sonra okuluma vardım. Kantine girdim bizimkiler yine oturmuştu. Bende oturdum
"Günaydın millet!" Dedim gülümseyerek."Ne o nefes nefesesin." Diye sordu Vural bende yürüyerek geldiğimi söyledim.
Çaylarımızı içtik. Tam kalkacakken Hazal kolumu tuttu ve kalkmama engel oldu. Merakla ona bakarken.
"Barda ki grup şuan arka masa da.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENDE SEV | ZeyKer
Teen FictionZEYNEP ve arkadaşlarının her akşam Sokak Bar'a gittikleri gibi o günde gitmişlerdi,bu sefer sahneye farklı bir grup çıkmıştı. Şarkı söyleyenden çok arkada ki gitar çalan çocuk Zeynep'in dikkatini çekmişti. Ve o karşılaşma...