Son Şans

HÜZÜN

Küçük kız her zaman ki gibi ormanın ortasındaki kuyudan su taşıyordu. Henüz yedi yaşına bile girmemiş olan küçük kız yaşadığı evde herkesten çok iş yapmakla yükümlüydü.

Su taşımaktan o kadar çok yorulmustu ki tam yolun yarısına geldiğini de su dolu kap ellerinin arasından kayıp gitti.

Yol yürümekten kızarmış olan ayaklarının üstüne su dökülüverdi. Küçük kız yani Ayşe su taşıdığı kovayı ters çevirip üstüne oturdu ve ağlamaya başladı.
Ardından:

Ormanın ortasındaki kuyudan su almak için yola çıktı. Kovasını koluna takmıştı ve çıplak ayakla dikenli orman yolunda uzun süre yürüdü. Kovaya halatı bağlayıp kuyudan aşağıya attı ve suyun dolmasını bekledi. Her nekadar başına aksilik gelmiş olsada çok mutluydu. Çünkü yarin okula basliycak ti. Birinci sınıfa başlayacaktı.

Okul hayalini kurarken kuyudaki Kovayı unuttu ve kuyunun başında çok uzun bir zaman geçirdi. Birden bire kendine geldi ve " olamaz üvey annemden bir sürü azar yiyecem" diye içinden geçirdi.

Koştura Koştura eve gitti ve annesini yani üvey annesini kapıda onu beklerken gördü.

Ayşe kendi kendine " üvey annem bana çok kızacak Allahım sen bana yardım et " diye dua etti ve üvey annesinin yanına gitti.

Üvey annesi Ayşe ye tam tokat attı ki bunu babası gördü. Babası işten geliyordu ve çok yorgundu ama kendi öz kızına üvey annesi tarafından tokat atıldığını görünce şok oldu ve üvey annesine yani Zeynep' e hiç kizmadigi kadar kızmıştı. Ayşe kovayla getirdiği suyu çıplak ayaklarına döktü ve ormanda da yaptığı gibi kovayı ters çevirip üstüne oturdu.

Daha sonra aklına geldi ki bugün annesinin mezarına gitmemişti koşarak annesinin mezarına gitti. Önce annesinin mezarını suladi daha sonra kurumuş olan çiçekleri mezarın üstünden yoldu.

Ondan sonra annesinin mezarının yanına oturup annesiyle konuşmaya başladı. " annecim bugün üvey annem bana tokat attı ama bunu babam gördü ve ona hiç kizmadigi kadar kızdı. Şuan da evde kavga ediyorlar seni seviyorum " dedi ve eve dönmek üzere yola çıktı. Eve geldiğinde babası annesine yani üvey annesine bağırıyordu " sen ne hakla benim kızıma vurabilirsin" diye. Daha sonra içeriye Ayşe girdi ve babası aysen in ayaklarının kizardigini gördü.

Zeynep'e zaten kizgindi hepten kızdı." Ayşe nin ayakkabıları nerde " diye

Zeynep zorla olsa" ayse nin ayakkabılarını ben sattım "dedi

Ayşenin babası yani cemal zaten Zeynep'e kizgindi hepten kızdı ve o sinirle Zeynep'e tokat attı.

Zeynep ağlayarak içeri girdi ve arkasından cemal onun arkasından da Ayşe.

Cemal Zeynep'e "hemen sattığın yerden Ayşenin ayakkabılarını alacaksın ve giydireceksin" dedi ve odasına gitti.

Zeynep koşarak sattığı yere gitti ve ayakkabıları aldı. Ancak gelirken yolda ayağı incindi ve yola topallayarak devam etti o yüzden eve geç kaldı Cemal de neden geç kaldın diye kızdı ve ayakkabıları alıp kızına giydirdi.

Ayşe okul için tüm hazırlıkları yaptı ve erkenden yattı ama heyecandan uyuyamadı şu içmek için kalktığında üvey annesinin babasıyla konuştuklarını duydu. Üvey annesi babasına aysenin okula başlamasını istemediğini söyledi onun yerine kuaföre girmesi gerektiğini ifade etti.

Ayşe dayanamayıp içeriye girdi ve ben okuyup öğretmen olacağım dedi babası da Ayşe ye katıldı.

Üvey annesi Ayşe yi yanına çağırdı ve "ayse cim olurmu öyle şey sen zaten okula gidiceksin ama yarin değil 2 veya 3 sene sonra birinci sınıfa başlayacaksın " dedi ve aysenin kalbini çok daha fazla kırdı.

Ayşe sinirlenerek "hayir ben yarin okula başlayacağım sende bana izin vermelisin" dedi ve ardından odasında yatağının üstüne oturdu ve ağlamaya başladı. Ağlarken uyuya kaldı.

Üvey annesi ise babasından bir ton azar işitti ve o da yatağının yolunu tuttu ancak yolda yürürken aysenin üstü açık bir vaziyette uyuduğunu gördü

Hemen aysenin yanına gitti ve konuşmaya başladı. " ben seni okula göndermiycegim" derken babasına yatmak için yatak odasına gidiyordu ki Zeynep in aysenin yatağının başında olduğunu gördü ve ona bura da ne işin var diye sordu

Zeynep telaşla " ayse üstü açık uyumusta onu örtmeye geldim" dedi. Ardından yatmak için yatağına gitti.

Arkadaşlar bu benim ilk kitabım o yüzden biraz saçmalamış olabilirim ama ikinci bölümünü de yazacağım...