My Little Sweet Tulip.

154 12 7
                                    

~Osmanlı Devleti Zamanı~

10 yaşlarında bir çocuk,saraydaki ahıra gelmiş;atlara bakıyordu.Sarayda kendisinin ''At Cenneti!'' olarak nitelendirdiği ahırda,samanlıkların üstünden atları incelerken,birden kendisinden tecrübeli duran bir bayan,elindeki yularla bir atın yanına geldi.Esmer çocuk,pür dikkat bayanı incelemeye başladı.Bayan,minyon bir tipti.Kendisinden o kadar büyük durmuyordu,ama tecrübeli olduğu davranışlarından anlaşılıyordu.Bu sırada,bayan atına bindi ve ''Deh!''diye bağırıp atın ilerlemesi için yuları çekiştirdi.At onun komutunu duymuş olacaktı ki,hemen ilerlemeye başladı.Esmer çocuk büyük,yeşil gözlerini büyük bir hayranlıkla açtı ve heyecanla onları izlemeye başladı.Bayanın ten rengi beyazdı,saçları koyu kahveydi,gözleri iri kahve çekirdeği rengiydi.Esmer çocuk melezdi,esmer bir ten rengi vardı.Gözleri iri ve yemyeşildi,saçları siyaha yakın kopkoyu bir kahverengiydi.

Bu sırada,omzunda hissettiği el ile yerinden sıçradı ve hemen arkasını döndü.O kadar çok dalmıştı ki,bayanın buraya geldiğini farketmemişti.Bayan samimiyetle gülümsedi ve elini uzattı.Tatlı ve hafif tiz sesiyle,konuşmaya başladı:

-Merhaba,bana bakarken gördüm ve merak ettim.Ben Zeynep,ismin nedir?^^

Ne güzel gülüyor öyle?...

Çocuk,kafasını yavaşça kaldırdı ve yeşillerini,onun kahverengileriyle buluşturdu.

''G-Gupta,abla....''

Bayanın gülümsemesi,yüzünde iyice genişledi ve atını gösterdi:

''Atları seviyorsun sanırım?''

Gupta hemen atıldı:''Evet!Hepsi büyük ve güzeller!''

-Bende çok severim!Peki....Binmek ister misin?^^

Çocuğun gözleri,bu soruyla parladı:''E-Elbette!Ama....Binmeyi hiç denemedim....''

Bayan,onun bu haline kıkırdadı:''Sana öğretebilirim....Hadi,benimle gel.'' deyip çocuğun elinden tuttu.

Ve çocuk,o an kalbinde bir sıcaklık hissetti.Hayır hayır,bu Mısır'ın kavurucu sıcaklarından değildi.Bu,tatlı bir sıcaklıktı....

İstemsizce gülümsedi.

Zeynep,Gupta'yı kucakladığı gibi güçlü kollarıyla atın üstüne bindirdi.Daha sonra,kendisi de onun arkasına bindi ve eyeri onun ellerine uzattı:''Şimdi,şu eyeri tut.''

''Tamam!'' deyip heyecanlı bir edayla yuları tuttu.Zeynep,daha sonra eyeri tutan Gupta'nın ellerini sıkı bir şekilde tuttu.

Bu sefer içindeki sıcaklık,yanaklarına akın etmişti.İşte şimdi,yanakları kızarmıştı.

~~ ~~ ~~ ~~

''Gupta,yıkanmalısın.Zeynep'ten bahsetmek bile istemiyorum.''

Başlarını eğmiş 2 beden ve karşılarında Zeynep'ten daha uzun olan İstanbul temsilcisi,kollarını göğüsünde bağlamış,hafif kaşları çatık bir şekilde sarı gözleriyle onlara bakıyordu.

''Atla beraber çamurun üstünde şaha kalkmak ne demek oluyor,Zeynep?''

''Abla,bilerek yapmadım çok eğleniyorduk-''

''Hayatım,temsilciyi sana emanet ettim.Ayrıca sana da bir şey olabilirdi..Lütfen bir daha ki sefere daha dikkatli olun.''

Gupta,Zeynep'in beline sarılmış,başı eğikti.Zeynep rahatlamışçasına,aynı zamanda şokla başını kaldırdı:''Ne yani,kızmadın mı?!''

Fatıma,sıkkın bir ifadeyle ona baktı:''Tanrı aşkına,sana şu çılgınlıkların için kızmaya kalksam,sinir hastası olur çıkarım....''

Laleler ve Lotus Çiçekleri.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin