1.Bölüm - Mezune

174 27 62
                                    

'Çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığı kanatan hüzünlü şarkılar, yalnızlığa iyi gelirmiş. İşte ben bu sekilde hayata karşı direndim. Keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar beni sevseydin. Ben, bir çocukluk edip büyüdüm işte! Sen büyümüşsün ama doğmamışsın bile.'

Son satırları okuyarak kitabı usulca kapattım. Sona gelmeyi hiçbir zaman sevememiştim. İster mutlu sonla bitsin, ister kötü, isterse mutlu sonsuz olsun. Çok severek okuduğum bir kitabın son demlerine gelince içimi bir boşluk kaplardı hep. Kitabın karakterlerini gerçek hayata uyarlayıp, oradaki olayları sanki gerçek hayatta, gerçekten yaşıyorlarmış gibi düşünürdüm. Bu da hayal gücümün bana bir oyunuydu. Kitabımı komidinin üzerine koydum ve abajurdan gelen parlak kırmızı ışığı kapattım. Saat gece bir buçuk civarlarıydı. Benim yaşımdaki normal bir genç bu saate kadar ya telefonuyla uğraşıp ya da film falan izleyerek uykusuz kalırdı. Fakat bunlar benim ilgi alanımda sayılmazdı. Kendimi kitaplara adamıştım. Oradaki hayali aşklarımla, dostlarımla mutluydum ben. Gözlerimi kapatarak uykunun beni bulmasına yardımcı olmaya çalıştım. Bu haftasonu mezuniyet töreni vardı. Buradan anlaşılacağı üzere 18 yaşındaydım. Bana göre olgun fakat aileme göre hala çocuk sayılabilecek bir yaştaydım. Beynimde çizilmeye başlayan düşünce haritası gittikçe daha fazla karmaşık olurken göz kapaklarım bedenime ihanet edercesine kapanmaya yüz tutmuştu...

Sabah olduğunda rutin işlerimi halledip, her zamanki gibi kahvaltı masasından ağzıma bir iki tane salatalık atıp anneme sulu bir öpücük yolladım. Hala uyumakta olan ablamın suratına bir bardak su döküp uyandırmaya çalıştım ve sonrasında kollarıma bir sürü çimdik yedim. Ailenin en küçüğü bendim. Ablam güzel bir holdingte sekreter olarak çalışıyor, annem her gün ev hanımlığını konuşturarak bizlere mükellef bir sofra hazırlıyor, babam ise ülkeden ülkeye geziyordu. Babamın bizi sarışın para düşkünü bir fahişe için yüzüstü bıraktığını falan düşünmeyin hemen. Babam gemi kaptanı olduğu için ancak yıllık izinlerinde görüşebiliyorduk. Oradan bize para yolluyor, varlığını hiçbir zaman unutturmuyordu. Hızlıca siyah babetlerimi ayağıma geçirdim. Kapıyı açtığımda yüzüme çarpan hafif bir rüzgarla irkildim. Allahtan eteğimin altına ince de olsa siyah çorap giymiştim. (Okulda hiçbir erkeğe frikik vermek istemem.) Kapıyı örterek oyulmuş kaldırım taşına adımımı attım, okulun yolunu tuttum. Bugün okulda mezuniyet çekimleri olacaktı. Hatıra şeyleri falan filan anlarsınız işte. O yüzden kızlar beyaz gömlek-siyah etek ; erkekler ise beyaz gömlek-siyah pantolon kombini uyarlamışlardı.

Her sene ki sıradan şeyler işte. Okulum yürüme mesafesinde olduğu için her hangi bir vasıtaya gerek duymuyordum. 4 sene boyunca da duymamıştım. Yürüyüş yapmayı seviyordum. Yaklaşık 10-15 dakika sonra okulun demir kapılarının önüne geldiğimde 4 senem bir film şeridi gibi gözlerimden geçer oldu. Bunun için ağlayacak kadar duygusal bir insan değildim. Zaten o kadarda sıkı arkadaşlık kurduğum dostlarım olduğu söylenemezdi. Sadece bir iki kişi vardı arkadaşım diyebileceğim. Pek arkadaş canlısı sayılmazdım. Fakat buna rağmen benden nefret eden fazla insan olmazdı. Çünkü yararım yoksa zararım da yoktu kimseye. İyisiyle kötüsüyle geçirdiğimiz anılar gözümün önünden bir yıldız gibi kayıp geçtiğinde saçlarımı düzelttim ve okulun bahçesine doğru yürümeye başladım.

Mezunlardan birkaç kişi gelmişti. Aralarına baktığımda hiç kız olmamasına şaşırmadım. Neredeyse hepsinin kuaförde olduğuna adımın Sima olduğu kadar emindim. Okuldaki en yakın arkadaşım olan Buse bana da çok fazla ısrar etmişti kuaföre gelmem için. Fakat sadece fotoğraf çekimleri için hiçte gerek yoktu. Yukarıya sınıf camlarına baktığımda tüm 9. sınıfların camlara dizilip gelen mezunları incelediğini gördüm. Herkesi inceleyip kendi aralarında eleştiri yapıyorlardı büyük ihtimalle. Bir zamanlar biz de böyleyken şimdi koskoca bir sınav atlatmış, önümüzdeki bir diğer sınava hazırlanıyorduk. Zaman gerçekten şu gibi akıp gidiyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 18, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ruhuma Fısılda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin