Hiç uyanmak istemezcesine çalan alarma inat uyumaya çalışıyordum.Oda sanki bütün gece kaloriferi yanmamış gibi buzdu adeta bana uyumama devam etmemi söylemesine rağmen ayaklarımı kıpırdattım ve yerlere dokundurdum.Bir an için vücudum kaskatı kesildi.Eğer biraz daha oyalanırsam otobüse geç kalacaktım ki bu benim gibi, son bir senemi saymazsak, gözde bir tıp öğrencisi için hiç iyi olmazdı.Ama artık gördüğüm kadavralar bana bu mesleği ne kadar istediğimi düşündürtmüştü.Bunu mu istiyordum gerçekten...Yapabilir Miydim?sanki ben de insan değilmişim gibi hissizleşebilir miydim?
Kalktım...saat bana "Kahvaltı için çok Geç"diyordu resmen.Havaya bakmak için camı açtım.ama açmam ve kapatmam bir oldu.dışarısı adeta buz gibiydi. Hemen koşup yüzümü yıkadım su havadan bile beterdi.en kalın kıyafetlerimi giyinip adeta kendimi evden bu buz gibi yere istemeyerek de olsa attım. Dışarda soğuk havanın yanında bir de buz misali yüzüme çarpan kar taneleri bana günümün pek de iyi geçmeyeceğini söylüyordu resmen. Aslında kışı severdim sonbaharda yapraksız kalmış çıplak ağaçları kar giydiririm diye ama bu sefer bana yorgunluğumu, bıkkınlığımı hatırlatıyordu.düşmemeye çalışarak ilerledim takii otobüsün duraktan uzaklaştığını görene kadar.bu benim ilk dersi kaçıracak olmam demekti.zararda mıydım ki kaçıracağım şey kendi vücudunu bilim için adamış eski hocamızın vücudunu açacak ve inceleyip kapatacaktık.Ama bir ders kaçırsam da en azından erkenden gidip kahvaltı yapmak için diğer durağa doğru hızla koştum.Tam vaktinde gelmiştim. Otobüs geldi,bi an içine binmesem mi diye tereddüte düşsem de mecburen bindim.Hayatta en nefret ettiğim şey şu tıka basa dolu otobüste cinsiyetimi bana kız olduğumu hatırlatacak harekette bulunan insan görünümlü yaratıklardı. Neyse ki sonunda üniversitenin durağına gelmiştik.Hayata yeni başlayacak birisinin isteğiyle kendimi otobüsten dışarı resmen attım. Yavaş yavaş sç olduğum geldi aklıma üniversitenin basamaklarını çıkarken ve 2 ders başlamadan kafeteryaya gittim.