F O R C E D | KAI

"Kim Jongin"

"Üzgünüm Seulgi..."

Joohyun ağlayan arkadaşının saçlarını okşadı, tanımadığı bir adamla evlendirilecekti Seulgi. Günlerdir ağlıyor, yemek yemiyor yesede bu Joohyun'un ısrarları ile gerçekleşiyordu. Aslında Seulgi zoraki evlilik hikayelerini severdi. Bir şekilde bir birlerine aşık olurlardı ve bu Seulgi'nin -belki de herkesin- hoşuna giderdi. Ama... O göbekli ve 40 yaşında bir adamla da evlenecek olabilirdi.

Annesi içeri girdiğinde başını gömdüğü yastıktan kaldırdı,

"Hâlâ ağlıyor musun Seulgi?! Kalk ve hazırlan. Jongin'nin ailesi ile evlerinde yemek yiyeceğiz."

Parayla satıldığı o adamın evine yemek yemeye gidiyordu.

Ne güzel (!)

"Seulgi... Bebeğim annenin sözünü dinlesen iyi olacak. O da istemiyor gitmeni, üzme onu."

Maalesef Joohyun'un dedikleri doğruydu. Yalnız Seulgi kendini hazırlanamayacak kadar kötü hissediyordu. "J-Joohyun bana kıyafet çıkartır mısın ?"

Hıçkırıklarının izin verebildiği kadar konuşmuştu genç kız. "Seulgi yüzünü yıka, burnun, gözlerin kıpkırmızı olmuş. Kapatıcı işe yararsa şanslıyız."

Güzel görünmek umrunda değildi. Belki Jongin denen çocuğun ailesi onu beğenmezdi ve evlenmesinden vazgeçerlerdi. Ama bu sefer bencil olurdu, ailesinin paraya ihtiyacı vardı.

Soğuk suyun yüzüne çarpması ile düşüncelerinden sıyrılmıştı. Soğuk değil belki de buz gibiydi su. Titretsede rahatlatıyordu.

Odaya geri gittiğinde yatağının üzerinde bir elbise gördü. Siyah, üst kısımları dar ama etekleri boldu. Dizin bir karış üstünde biten bu elbise, genç kızın güzel fiziğini ortaya çıkartıyordu.

Joohyun'a baktığında ise maşayı fişe takmış olduğunu gördü. Makyaj malzemesi hazırlıyordu.

Elbiseyi 1 dakika ile eşdeğer sürede üzerine geçirdi. Aynadan kontrol edip elbisenin askılarını düzeltti. Joohyun ona döndüğünde "Jongin sana bayılacak, bu kesin." Deyiverdi.

Seulgi ise arkadaşını umursamadan makyaj masasına geçti. Kapatıcı, gül kurusu tonlarında bir ruj ve rimel sürdü. Geçen 5 günden sonra kendini güzel bulabilmişti. Eline maşayı aldı ve kahverengi saçlarının uçlarına kalın dalgalar bıraktı. Beyaz air forcelarını giydi, hazırdı.

"Aman tanrım!"

Joohyun'un bağırması ile ona döndü, "Kim Jongin ile evleniyordun değil mi ?"

"Hıhı." Gözlerini devirdi.

"O Jongin, takma adı Kai olan playboy!"

Seulgi arkadaşına tabiri caiz ise öküzün trene baktığı gibi bakmaya başlamıştı. Cidde'n umrunda değildi.

"Evet hadi kalkıp Türklerin dansı olan (?) halay çekelim."

Joohyun gözlerini devirdi.

#

Sonunda Kim'lerin evine geldiklerinde Seulgi heyecanlı falan değildi. Kendini tutuyordu, her an ağlayabilirdi. Siyah arabadan inip villanın kapısına ilerledi. anne ve babası arkasından geliyordu. Büyük kapıya geldiğinde bekledi, arkasından gelen anne ve babasına nefretle baktı bir süre. Ta ki, kapı açılıncaya kadar.