Çocuklarla ağlayıp,
Çocuklarla gülmek istiyorum
Ve mümkünse çocuklarla ölmek.
Gerçek gülümseyişler yaşamak,
Değecek şeylere üzülmek,
Diğer çocuklarda olup bende olmayan
Oyuncak için üzülmek gibi.
Bir şekere, sokakta bulunan yirmi beş kuruşa
Yemekte yenilecek ”En sevilen yemeğe”
Mutlu olmak mesela.
Ben çocuk yaşamak istiyorum,
Çocuk kalmak.
Hayallerim kirlenmemeli.
Fiyakalı bir hayattan ziyade,
Komşu kızı Dilan’la
Duvarı yastıktan, çatısı çarşaftan evimizde
Olmayan çocuklara babalık yapmak,
Dilanı yalnızca plastik bardağa çay dolduruşu,
Ve tabağa olmayan yemeğimizi koyduğu için sevmek.
Bunlar içinde bir hayat sürmek,
Bunlar dışında bir hayatı bilmemek
İsterdim.
Dilan, nerededir acaba?
Peki Barış? Günümün yarısı onunlaydı.
Sokaktaki gazoz kapakları taso yapılmalı,
Anneden para alıp
Mehmet bakkaldan bir şeyler almalı,
Boş vakitlerde Çamlık’a kaçmalı.
Büyüdükçe daha fazla sahip olunan şey;
Para zımbırtısından başka bir şey değil.
Dert, tasa, mal, mülk de cabası.
Benim duvarlarım yıkılmış,
Çatım çökmüş,
Hayallerim kirlenmiş,
Dilan’ı, Barış’ı unutmuşum,
Kaybetmişim her şeyi.
Ne işe yarıyor ölüme adım atmak
Ne işe yarıyor çok şey öğrenmek
Neye yarıyor büyümek?
Çocuk kalmalıydım,
Kalamadım.