Sensei'nin Yolunda

DELLRİ'NİN SARAYINDA

I- YOL

Vendan ve Sayf ovaya varmışlardı.Bu arada Efendi Lionsai de Rıis sayesinde iyileşmişti.Artık tüm birlik toplandığına göre yola koyulabilirlerdi.Lionsai "Sonunda vardın... Vendan!? Sen de mi kurtuldun? Buna çok sevindim." diyerek coşkusunu belli etti. Rıis de "Hadi bakalım kutlamaya zaman yok. Efendi Lionsai de iyilieştiğine göre yola koyulabiliriz" dedi ve yola koyuldular.

En az 1km yürüdükten sonra Dellri'nin Sarayı uzaktan bir gölge gibi gözükmeye başlamıştı. Sarayının süsü olan ateşlerin çıtırtıları o kadar fazlaydı ki buradan bile duyuluyordu.Burada mola vermeye ve bir geceyi burada geçirmeye karar verdiler.Düzlük bir ovaydı kaldıkları yer.Birkaç yanlız ağaç ve yeşillik huzur veriyordu.Vendan ve Sayf'ın aldıkları yiyecekleri ve içecekleri hazırladılar ve yemeye koyuldular.Baya doyurucu bir balık ziyafeti çekiyorlardı.Yanında da serinletici içecek ile şahane bir öğün olmuştu.Keyiflerine diyecek yoktu.Birkaç antreman yaptıktan sonra gece yarısı yaklaştı ve uyudular...

II- SARAYIN SESİ

Sabah erken kalkıp kahvaltılarını yaptılar.Güneş yeni yeni doğuyordu.O zaman güneşi izlemek ne kadar güzeldi...Ama ateş onları çağırıyordu.Yola koyuldular.Çok uzun bir yolları kalmamıştı.Aralarında hiç sohbet yoktu.Çünkü bu işin sonunda ölüm de vardı.Ama Dellri'yi öldürmek demek Japonya'yı kurtarmak demekti.Bu yüzden canları pahasına, Japonya pahasına Dellri'yi öldüreceklerdi.

Yol bitmişti. Saray önlerinde duruyordu.Bir ağacın arkasına saklanmış plan yapıyorlardı.Lionsai "Hep beraber kapının önünden samurayları hallederek geçeceğiz ve Dellri'nin salonuna girip onu öldüreceğiz." dedi.Plan herkesçe kabul görünce başladılar.Vendan kapı koruyucuları boğarak bayılttı.Sadece Dellri ölecekti.Kapıdan hızla gectiler.Rıis Diğer samurayları sarmaşıklara bağladı.Saray içine girdiler ve onları bekleyen 7-8 Samuray vardı.Samuraylar onlara saldırmak için koşarken Sayf onları ateş içine aldı ve bayılana kadar bunlattı  (Sıcak sayesinde).Dellri'nin odasına girdiler.Ama tabi Dellri onların geldiğini duymuştu ve yanına Rad'ı almıştı.Sıra Lionsai'deydi.Rad ile olan Mücadelesini , eski dostuyla olan mücadelesini bitirmek istiyordu.Ve işte başlıyordu...

III- ROUND 2

Rad ona öfkeyle bakıyordu.Yüzünde iğrenç bir sırıtış vardı.Lionsai ise mutsuz bir şekilde maruz kaldığı mücadele için umutlanmaya çalışıyordu.Eski dostunu incitmek istemiyordu ama incitmezse kendi incinecekti.Bu yüzden savaşmak zorundaydı.İşte başlıyordu.Rad kılıcını çekti ve öfkeyle salladı.Ancak başarısız oldu çünkü Lionsai ona cevap verdi ve kılıcıyla kendini savundu.Savaş içeride gerçekleştiği için gücünü çok kullanamıyordu.Ancak Yıldırım düşürebilirdi ama herkes zarar görürdü.Sonra Lionsai kılıcıyla Rad'a darbe indirdi.Acıyla çığlık atan Rad sonra gözden kayboldu.Bu onun eşsiz özelliğiydi.Ancak Lionsai de içeriye sis getirerek hem Rad'ı gözler önüne serdi ve kendini kamufle etti.Hızlı çevre değişikliği Rad'ın kamuflajını bozardı.İşler tersine dönmüştü.Sonra Lionsai tekrar kılıcını savuracakken Rad Sert bir karşı çıkmayla Lionsai'nin kılıcının yere düşmesini sağladı ve Lionsai'yi boydan boya kesti.Bu darbe Lionsai'yi yere düşürdü ve çok canının yanmasını sağladı.Rad tam işini bitirecekken Lionsai içerideki havayı boşalttı ve Rad olmak üzere çoğu kişiyi boğdu.Son gücü ile bunları yaparken kılıcını aldı ve bogulmamaya çalışan Rad'a savurdu.İkisi de yine yerde yığılmışlardı.Havayı bükmeyi bırakan Lionsai , herkesin rahatlamasını sağladı.O anda Lionsai ve Rad'ın aklında aynı şey vardı... Eskiler...