Sabah uyandım, evde kimse yoktu, lavobaya gidip elimi yüzümü yıkadım salona doğru yürüdüm televizyonu açıp, mutfağa gittim. Domatesleri kesip ekmeğin içine koydum, birazcık kaşar da koyduktan sonra kendime nescafe yaptım. İlk defa Toprak bana sabah mesaj göndermedi, her sabah bi mesaj atardı, yok buraya gidiyorum aşkım yok şuraya diye.
Birazcık televizyon izledikten sonra klimayı açtım, mahalle oynayan çocukların sesleri çok rahatsız ediciydi. Toprağı aradım ve açmadı, ne zaman açtıki beyefendi. Küçük bir makyaj yapıp dışarı çıktım, Toprakların evine doğru yürürken yine pzevenk Efeyle bir kızı yan yana gördüm. Efenin yanına gidip
"Len Toprak nerde"dedim.
"Evinde en son pes atıyordu"dedi.
Ben biraz kızgın bir şekilde evine giderken evdeki kız sesleri beni çok korkuttu. Peki sakin ol Melisa. Evin kapısını çaldığımda Bi kız açtı sinirden kızın şaçıyla bir olmam iki saniye mi aldı bağırış seslerine Toprak geldi bizi ayırdı o an ki sinirimle onu da dinlemeyip yüzüne tokatı çarptım ve ağlayarak eve giderken arkamdan Toprak koşuyordu. Ona en nefret ve değer verdiği birinin sölemesinden korktuğu o lafı söyledim
"Toprak SİKTİR GİT" bunu dedikden sonra yanlış yaptığımı anladım ve durdum oda durdu, o arkasına döndü ve evine doğru gitmeye başladı aslında haketmişti içimde ona karşı bi nefret başladı. Sabaha kadar ağladım. Onun yaptığı şey aslında beni çok korkutuyor çünkü şuanda sahilin karşısında tek başına yetmişlik rakı içiyor ben sevdiğim adamı tanıyorum. Ama o kız kimdi hiç sormadım ama neyse ne o kızıda Toprağında sikim diyip duruyordum. Hava sıcaklığı gece olmasına rağmen ve pencereyi açtım dışarı izlerken tam apartmanın önünde elinde bi rakı şişesi ile bekliyordu. Çok şasırmıştım kendimi aşağa inmemek için zor tuttum, şacları dağılmış ve kahverengi gözleri gece parlıyordu apartmada kadar kokusu sinmişdi hem rakının hemde kendi kokusu sonra üstüme bi hırka alıp yanına indim, ciddiliğimi korumalıydım ona bir iki metrelik arayla neden buraya geldini sorudum
"Belki dinlersin diye" dedi. Ciddiliğimi korumam için sertçe
"Hayır her şey ortad" dedim. Ve evime çıktım. Sabah olduğunda uzun kollu tişörtü ve rakı şişesi oradaydı, endişelendim, annem Ankaraya teyzemlerin yanına gitti, sabah sekizden on bire kadar sigara ve kahveyle duruyordum, sonunda dayanamayıp Efeyi aradım.
"Efe Toprak nerde"
"Yok lan çocuk yok, amcasının kızı da nerde olduğunu bilmiyomuş"dedi.
"Eğer Ki dövdüğüm kız kuzeniyse hassiktir naptım ben ağzıma şıçayım iyi bok yedin Melisa iyi bok"dedim. Ve telefonu kapatıp hemen dışarı çıktım Toprağı aramaya başladık. Efe Kuzeyle birlikte ararken bende kafayı yiyordum arkalarından gittim. Kuzey Toprağın yakın arkadaşların dan dı. Mahalledeki eski kahvenin orada Toprağın telefonun bulduk kırılmış bir şekilde duruyordu. Efe Toprağı gördüğünde Toprak dayak yemiş bir şekilde duruyordu. Tam Toprağın yanına gittik ama Efeyi arkadan bir adam sardı, Kuzeye doğru gelen adam Kuzeye yumruk atmaya çalıştı ama başarılı olamadı Kuzey ona çok kalite bir yumruk geçirdi Efede o adam la çok güzel bir mücadele verirken burdan gitmemi söyledi ama ben gitmedim en son Kuzeye baktığımda gördüğüm manzara hiç hoş değildi adam kuzeyin kafasına silahı tutmuştu Efede yerdeydi Kuzey inatla sık ulan diye bağırırken Toprak adamın elinden silahı alıp silahın tersiyle adama vurdu işte benim sevgilim Efe Toprak ve Kuzey ne oldu da ordan kurtulmayı başardılar Toprak benimle konuşmak istemedi Kuzey Toprağı eve götürürken Efede gelip bana.
"Bi gün sabret yarın görüşürsünüz" dedi.
"Olur ama dikkat edin" dedim.
Aradan bir kaç gün geçti ve ben onu oturduğumuz parka çağırdım. Gecenin bir vakti benim için geliyordu ona koşarak gelmesini söyledim çünkü çok özlemiştim o geldiginde sarıldık sonra o benim dudağıma yapıştı o kadar zevkliydiki birbirimizi bıramıyorduk insanlar bize biz birbirimize bakıyorduk. Dolgun bir öpüşmeden sonra benim elimden tutup evine doğru attı aslında çok endişlenip korktum olabilecek şeylerden dolayı beni yatağa atıp üstünü soyundu o baklavalı vücudu beni benden alıyordu açıkçası ve yanıma atlayıp dudağıma bir öpücük kondurdu ve
"Çok yanlış anladın dimi, hatta korktun neden ben sevgilimle sarıla sarıla uyuyamazmıyım"dedi bende onun i güzel dudağına öpücük kondurdum ve sarılarak sabahın olmasını ilk defa hiç istemedim. Onun baklavalarıyla oynamak çok eğlenceliydi ve sonunda uyuduk. Ve hala kadere inanmıyorum. Çünkü hayatımı yönlendiremediğimi düşünmeyi sevmiyorum.