on iki

725 49 38
                                    

"Yani henüz." Harry şok olmuşçasına Louis'ye baktı. Louis güzel ve düzgün dişlerini belli edecek şekilde sırıttı.

"Gerizekalı mısın?! Ne kadar korktum biliyor musun?! Beni sevmediğini beni kandırdığını düşündüm! Hayatımda ikinci defa birine böylesine aşık oluyorum ve onunda beni bırakıp kalbimdeki bu aşkla terk edeceğini sandım!" Hala şok olmuşçasına bakıyordu. Sesini biraz yükselterek konuşmuştu.

"Ben üzgünüm daha önce böyle birşey yaşadığını bilmiyordum." Sarıldı Harry'ye. Sıkıca... Daha önce kime aşık olduğunu ve terk edildiğini cidden merak ediyordu ama şuan bunu sormamanin sırası olmadığını düşündü.

"Hani henüz demiştim ya..." Harry yavaşça kafasını salladı.

"Benimle..." bu sırada aklına gelen fikirle duraksadi ve düşündü. Harika olabilirdi. Yüzüne bir gülümseme yerleştirdi ve,

"Benimle evlenir misin?" Diye sordu. Harry gözlerini olabildiğine açarak sevdiği adama baktı.

"Ne diyorsun sen?!" Sesi yükselmişti.

"Duydun işte. Evlenelim. Seni o kadar çok seviyorum ki Harry. Tahmin dahi edemezsin. Tanışalı kısa bir süre oldu evet ama sanki sana o isteği atarken içime doğmuştu. Elim istemsizce 'Arkadas ekle' butonuna gitmişti. İyi ki de gitmiş. İyi ki seni tanımışım. İyi ki seni seviyorum."

Harry düşünceli gözüküyordu. "Ben... Bilemiyorum Lou. Ailem buna çok karşı çıkar. Onlar benden nefret eder. Evlatlıktan reddeder. Bunu onlara yapabilir miyim bilmiyorum." Gözleri dolmuştu. Bir tarafta sevdiği adam. Ne kadar kısa sürede tanısada onu her konuştuklarında, her fotoğrafını gördüğünde midesindeki kelebeklere kalbindeki çarpıntıya hakim olamadığı adam. Bir taraftaysa ailesi. Zaten abisi gay olduğu için bir reddetmişlerdi. Tek evlatlarını Harry görüyorlardı. Harry'nin üstüne çok düşüyorlardı.

Hangisini sececekti ki Harry? Kimi seçecek hayatının geri kalanını birlikte geçirecekti?

"Harry..." dedi Louis. "Ben her uyandığımda senin yüzünü görmeyi, her yattığımda burnuma senin kokunun dolmasını, her durup düşündüğümde 'Harry benim kocam' diyip mutlu olmayı, senin elinden yemek yemeyi, senin beni giydirmeni, senin beni öpmeni, senin beni sevmeni istiyorum. Sadece senin beni sevmeni istiyorum. Hayatımın sonuna kadar bu böyle olsun istiyorum. Eğer sende istiyorsan. Eğer sende tüm bu saydıklarımı istiyorsan bize izin ver. Aşkımıza izin ver ailen belki birbirimizi ne kadar çok sevdiğimizi görürse vazgeçer. Bize destek olur."

"Bize asla destek olmazlar." Abisinden biliyordu. "Ama biz eğer birlikte olursak kimsenin desteğine ihtiyacımız olmaz." Louis'ye baktı. Gözleri onun masmavi gözlerinden pembemsi dudaklarına kaydı.

Louis Harry'nin dudaklarına baktığını görünce dudaklarını birleştirdi.

İkisi de sanki bulutların üzerine oturmuş, ayaklarını aşağı doğru sarkıtıp pamuk şeker yerken, bağladıkları unicornları hala orada mı diye bakıyor orada olduğunu görünce birbirlerine gülümseyerek bakıyorlardı.

Harry bu rüyadan hiç uyanmak istemiyordu. İstemeyerek dudaklarını ayırdı.

"Seni seviyorum." Diye fısıldadı sevdiği adamın gözlerine bakarak.

"Seni seviyorum." Louis'de fısıldadı sevdiği adamın gözlerine bakarak.

Louis yavaşça ayağa kalktı. Harry'ye dönüp "Bir dakika bekle beni." Dedi ve yan tarafta duvarına üstündeki gül sarmaşığına yürüdü. Bir gül koparıp Harry'nin yanına geldi.

Elinden tutup ayağa kaldırdı. Önünde diz çöktü.

"Aklımda evlenme teklifi olmadığı için bir yüzüğüm yok." Harry, Louis'nin ikisi için aldığı yüzüğün olduğu parmağını Louis'ye gösterdi. "Bunu evlenme teklifi yüzüğü olarak kabul edebilirim. Ama gülleri de severim doğrusu."dedi ve gülümseyerek sevdiği adamı kaldırdı. Elindeki gülü alıp dudaklarına yapıştı.

*****
Merhaba!!

O kadar uzun süredir bölüm yazmıyorum ki çok özlemişim.

Ama Allah izin verirse bundan sonra sizinleyim.

Teog bitti ben tercih listemi yaptım ve bundan sonra bekleyeceğim.

Neyse hazır hızımı alamamışken bir bölüm daha yazayım.

Görüşürüz!!!

-Jess

Who Are You? || Larry TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin