Zaaf

Melike

Kafasının dibinde kulaklarını çırmalarcayasına öten telefonuna bakıp "Canın cehenneme." Diye mırıldandı. Yatağından fırlayıp lavaboya koştu pantolonunu kalçasından sıyırıp klozete oturarak kendinden geçercesine rahatladı.
    Aynanın karşısına geçti ve uzun dalgalı altın sarısı saçlarını bir sağa bir sola salladı . Kendine bakıp egosunu tatmin etmeyi seviyordu .
   Dişlerini fırçaladı kravatını gömleğini giyip siyah benekli kırmızı çoraplarını alelacele ayağına sokuşturup ayakkabılarını giydi. Her sabahki gibi bu sabahta işe geç kalmıştı. 99 model volkswogen'inine anahtarları sokup kapısını açmaya çalıştı. Kapının açılmaya niyeti yoktu. Anahtarı çevirip külüstür , hurda yığınını çalıştırmaya çalışıyordu. Debriyajı tazelesi gerekiyordu derken büyük bir gürültüyle araba çalıştı.
     İş yerine vardığında arabasından indi ve dev şirketinin kapısından içeri girdi. Sanki kapıda onu bekliyorlardı
- selam Berke
-selam Buse
-Nasıl gidiyor Berke?
-İyi fakat geç kaldım görüşürüz!
Diyerek başından savmıştı. Her iki adımda bir selam alıyordu ve ilgiye toktu.
Koridorun sonuna doğru ilerlerken Merve'nin kalçaları sanki kendisinden bağımsız selam veriyordu. Kusursuz bir şey gibi her adımda dalgalanıyordu. Berke buna dalmış muhasebe işleri için masasına gitmeyi unutmuş gibiydi.
Hızla kendi masasına gelip çürük koltuğunu geriye çekti. Dünden kalan soğuk kahvesi tiksindirici bir görüntü sergiliyordu. " Hey, Beyza senden rica etsem bu pisliği benim için götürür müsün?" Diyerek o çekici bakışını atmıştı. Beyza gözlüklerinin arkasından Berkenin yeşil gözlerine bakamayacak kadar heyecanlanıp kıp kırmızı kesilmişti. Titreyen zavallı ince sesiyle " aa şey tabiki , tabiki onu götürürüm." Demişti. Berke küçük bir tebessümle Beyzanın nefesini keserek istediğini yaptırmasına yetmişti.
    İş bittikten sonra beyaz vosvosuna binerek spor salonun yolunu tutmuştu. Spora ilk olarak Benchpress de başlamayı tercih etti. Uzun boyu iri vücudundan ter damlaları süzülerek akıyordu. Altın sarısı saçları aşağı doğru ıslak bir şekilde sallanıyordu. Halteri her indirip kaldırdığında kollarındaki deve kuşu yumurtası gibi olan kasları kasılıp gevşiyordu. Halteri yerine takıp seti bitirdiğinde ayağa kalkıp aynada kendine bakarak vücudunu kasıp çekici vücuduna bakıp egosunu tatmin ediyordu.
    Sporunu agresifçe yaparken karşıdan gülümseyen bir bayan gördü. Kız bildiğin çocuğa bakıp içine düşercesine bakıyordu . İri göğüsleri ve sık bir kalçası, uzun bacakları çok seksiydi. Taytı kıçına yapış ve her şeyi belli ediyordu. Berke'nin bu gecelik avı buydu.
  Avına sinsice yaklaşarak kendini salakça hareketlerele kasıyor ve şov yapıyordu. Yapmasına gerek bile yoktu , kız zaten içine düşecek gibi bakıyordu. Berke kıza yaklaştı ve
-Selam
-Selam
-Yeni başladın sanırım
-Hayır, uzun zamandır geliyorum
- Ben Berke bu arada
-Memnun oldum Melike bende
Uzunca bir sohbetin ardından Berke bir teklifte bulundu. "İstersen seni arabayla bırakabilirim." Kız gülümseyerek cevap verdi."teşekkür ederim arabam var." Berke sanırım göt olmuştu. Hemen başka bir şeyler düşünüp "İstersen benim evimde bir şeyler içebiliriz." Dedi. Kız kafasını sallayarak onay verdi.
   İki araba gidiyorlardı Berke külüstür vosvosuyla önde en fazla 30 km/h i aşmayacak şekilde gidiyordu kız ise arkasından Porsche Cayman ile takip ediyordu.
Eve vardıklarında Berke kapıyı açtı ve Melike'nin girmesine izin verdi . Asansöre bindiklerinde dip dibeydiler kızın nazik nefesi Berke'nin azgın solan nefesinin altında boğuluyordu. Asansör vardı ve kapı açıldı. Apartman kapısını açarak içeri buyur etti. Berke girer girmez ortalığın dağınıklığını gördü. Hemen çabucak bir hamle yaparak donlarını sehpanın altına itti. Kız koltuğa kibarca oturdu. Berke mutfaktan seslendi "Bira ister misin?" Melike ince ve nazik sesiyle "evet alırım." Dedi.
Cips, bira , film keyifi yaparken kız Berke'ye yaslandı. İşte berkenin kolladığı fırsat buydu. Bir süre bekledikten sonra Berke elini Melike'nin bacağından yukarı doğru sürümeye başladı. Eli istediği yere vardığında Melike'nin titreyen nefesini hissetti omuzunda . Melike , Berkeye baktı. Berke'nin hiç beklemediği bir hamlede bulundu. Melike elini Berke'nin pantolonuna soktu . Berke dizlerinin üstüne çökerek pantolonun düğmelerini açtı, dudaklarını Melike'nin karnın üstüne ufak bir öpücük kondurdu. Melike'nin gözleri kapalı sesi titriyordu . Pantolonuyla beraber kilodunu da sıyırdı ayaklarından çıkartıp kenara attı . Kusursuz parlak uzun bacakları vardı Melike'nin. Erkek kafasının kızın bacaklarının arasına aldı ve dilini yavaşça gezdirmeye başladı. Melike zevkten kıvranıyor gözleri kayıyordu. Berke yatağa uzandı ve Melike üstüne oturdu incecik parlak bedenini kucağında zıplatmaya başladı. Melike ince nazik sesiyle inlemeye başladı.
Pozisyon değiştirdiler . Melike masaya dayandı ve domaldı. Berke arkadan aletini sokup kıçını şaplatarak onu beceriyordu. Öylesine şiddetliydi ki masa bile yerinden kaymaya başlamıştı. Berke'nin bu eşsiz bedene karşı koyması imkansızdı ve "AAOHH" diye inleyerek boşalmıştı.