Ben artık liseliyim! Başladım ve bugün benim ilk günüm. Sonumu şuan gördüm. Ama o zaman toz pembeydi. Sabaha uyandım ve ben hayatında makyaj yapmayan insanım. Uyandım ve makyaj yaptım. O kadar düğüne gider süslenmedim elbette. Kalktım yüzüme bebek poposu pudramı sürmüştüm. O da ne? Aynada dediklerimi diyen bi ruh vardı. Ve sildim. Şimdi neyi silemiyosam o gün o makyajı sildim. Ve ben bu değilim dedim. Çektim eşofmanlarımı tuttum babamın elinden gittim okuluma. Korkuyordum. Tedirgindim. Ve yaz tatilinde aldatılmış olmam bana erkeklere karşı bi nefret uyandırdı. İstedim ki hepsi gelsin teklif etsin ve ben hiçbirinin yüzüne bakmıyım. Ama tabiki öyle olmadı. İlkokula başladığımda olduğu gibi geçtim efendi efendi sırama okula girerken çömler hahaha sesleri kulağımı tırmalıyor lakin anlamıyordum. Girdim adımın yazılı olduğu sınıfa ve oturdum sıranın birine. Yine yaz tatilinde konuştuğum çocuklardan birinin o sınıfta olduğunu gördüm. Hani ilk girdiğiniz ortamda ilk samimi olduğunuz insanlar vardır sonradan belki selamınızın bile kalmadığı insanlar benimde öyle oldu yapmacık yapmacık. Günler geçiyor benim arkadaş çevrem değişiyor. Ben şimdi tekrar gelmesi için uğruna canımı verebileceğim günlerin bi an geçmesini diliyordum. Bekledim. Çok bekledim. Canımın yanmasını bekledim. Lise aşkım olmasını bekledim. Ama durum öyle değildi gözüme kimi kestirdiysem çöm diyip gülüyordu. Okulun açılmasının üzerinden 1-2 ay geçmişti. Benim ortaokulda yakın olduğum bi arkadaşım benim okuluma gelmek için uğraşıyordu. O günde geldi bugüne kadar gelen her gün gibi o günde geldi. En yakın arkadaşım benim yanımdaydı. Ortaokulda samimi olduğum bi grup arkadaşım vardı. Üç kız üç erkekten oluşuyorduk. Birimiz dışında beşimiz hala görüşürüz. Onlar benim arkadaşım değil aslında bakarsanız. Onlar benim ilk dostluğum, ilk öz olmayan ama öz olan kardeşliğim, onlar benim çocukluğum! İşte onların dışında bir tık daha aşağıdaki samimi arkadaşım yanımdaydı. Ve ben kendimi bir kat daha güvende hissediyordum. O yaralıydı 6.sınıftan lise başlangıcına kadar bir sevgilisi vardı. Ve ayrılmışlardı. Çocuk bunu sıkıldım diye terketmişti. Arkadaşımdan ziyade onu haklı görüyordum. Ben olsam 3 yıldır bende sıkılırdım diye. O yanıyordu ben ona geçer geçer üzülme diyordum. Şimdilerde duymaktan nefret ettiğim hangi kelime hangi söz öbeği varsa ben ona söylüyordum. Tabi acısı geçtimi bilmiyorum Banu'nun ya acısı geçti yada o da rol yaptı. Sabahları yanımızda kahkahalar atarken geceleri yastığını ıslak pamuğa döndürdü. Bunu inanın hala bilmiyorum. Tek bildiğim onu daha iyi anlıyorum o en başından yanarken ben şimdi yanıyorum. Yandıkca yanıyor ve asla sönmüyorum. Zaman zaman sönüyor közü asla ıslanıp coss etmiyor. Başka bir yere sıçrayıp yine yeniden alev alıyor. Okul açılmış, ben liseye başlamış, en yakın arkadaşım Banu'yu okuluma getirtmiştim, saçma sapan yığınla teselli vermiştim. Ortaokuldan bir arkadaşımla daha aynı okuldaydım. Adı Çağataydı. Çağatay iri yapılıydı ve severdim asla çok yakın olmadık ama uzakta olmadık. Onun sınıfında bi arkadaşı vardı. Emir. Emir'le birbirimize vurur kaçardık. Ondan hoşlanıyordum. Bir öğle arası paydosuydu Çağatay ben Emir Banu dışarıdaydık. Zil çaldı ve içeri girecektik. Çağatay ve Banu koşarak girdiler okula çömeziz sonuçta korkuyoruz kimseyi tanımıyoruz ve iyi öğrenci olup öğretmenlerin gözünde iyi olmalıyız. Emir'le yavaş yavaş yürüyorduk. Bi an döndü bana kız ayarlasana dedi. Bu cümleden nefret ederim. Niye diye soracak olursanız kendiniz sevmek varken neden başka birinin bulduğuna kalıyorsunuz ki? Emir'den hoşlanıyordum. Ve o bana ona bir sevgili bulmamı söylemişti. Cevap vermedim. Hızlı hızlı yürüdüm. Kolumdan tutup çevirdi. Ve ben o an ne bir şey duydum ne bir şey anladım. Emir ne dedi sana o zaman diye sorarsanız inanın duymadım. Acı başlıyordu 2 yıl sürecek olan ve hala devam olan acı işte başlıyordu.
YOU ARE READING
Kendini Kendi Gömen Adam
ChickLitMerhaba, buraya yazacaklarım birilerinin okuması için değil kendimle yüzmeleşmem için. Yaptığım aptallıklara doymamak için, yaptığım gurursuzluğu hazzetmemek için. Ayrıldık. Bolca sevgi, sıfır gurur, sıfır pişmanlık.