Çirkin Melekler

Mevsimlerden sonbahardır. Kimsesiz ormanın dehlizlerinde bir çift yasak aşık bir araya gelirler. Bir güz ikindisi güneşinde rüzgar sararan yaprakları savuruyor. Kız ve oğlan birbirlerine umutsuzca bakarlar. Oğlan, kızın gözlerine uzun uzun bakar. Kız bundan rahatsız olur. Masalsı yüzünü yere eğer. Kızın rüzgarda dalgalanıyor saçları.

Oğlan: Saçların... Ölü yapraklar gibi saçların..

Oğlanın sözleri, ormandaki ağaç hışırtılarına karışan bir vesvese gibidir. Kız etkilenmek istemez bundan ve elinin tersiyle susturmak istiyor gibi

Kız: Sus n'olursun. Dokunma bana! Hani dokunmak yasaktı birbirimize.

Oğlan: Dokunmadım. Korkma dokunmam da.. Ama sana olan hislerim dile gelmiş şiirdir.

Kız: Öyle içimi okuyan bakışların var ki, sızlatıyor, kanatıyor beni. Şiirlerin dokunmaktan da beter. Zaten rüyamda gördüm ikimizi.

Oğlan: (Yutkunur. Sanki yalvaran bir sesle) Anlatmayacak mısın? Hiç mi anlatamazsın?! Cesaretini toplasan biraz. En azından ikimiz için.

Kız, yaşaran gözleriyle ufka dalıp giderken bakışları, ağlamaklı ses tonuyla

Kız: Anlatırsam ne olur halimiz? Hiç düşündün mü? Rüyalarımızın bile bizi küle çevirecek ecel tehdidi olduğunu bilmiyor musun?

Oğlan: Peki söyle sana, biz hangi zamanın ve hangi yaratılışın ürünüyüz? hangi düşlerin... Biz ikimiz için nasıl birer lanetli ağacız ki, bütün yollarımız yasak dokunuşlarımıza çıkıyor? Bizim ölümümüz mü yaklaştı ki, kucaklaşmalarımız, öpüşlerimiz ve sevişmelerimiz kısacası hayatımız hakkında her şey bir ecel tehdidi. 

Kız olanca cesaretiyle yasak sevgilisine yaklaşır. işaret parmağını oğlanın dudaklarına yaklaştırır

Kız: Sus n'olur. İsyan etme. Unutma, bizler birer düş ürünüyüz. Bu dünyada bir gerçekliğimiz olamaz bizim. Sakın isyan etme buna. Allah insanı aşkından vurur. Bizler birer denenmeyiz. 

Oğlan uzaklara melül melül bakarken

Kız: Pekala. İsyan etmezsen anlatacağım rüyamı 

Oğlan bunu duyar duymaz, mutluluktan parlayan gözleriyle yasak aşkını dinliyor.

Kız: 

İlk önce sana dokunuyordum rüyamda

    "Sana dokunurken düşsel bir meleğe
dokunur gibiydim
Öyle uçucu öyle soyut...
"Ama tenim değil ruhum zevk aldı
Rüyamda gördüm seni
Galiba ayaklarımız prangalıydı
'Gel! Gidebileceğimiz en son yere gidelim' dedin.  

Oğlan: Keşke gidebilseydik. Ama sevgilim prangalarla nereye kadar gidebilirdik ki? Aklıma başka bir soru da geliyor tabi. Hem biz ne kadar saklanabiliriz ki senle? Bir gün gelir kuytularımız güneşlenir, şifremizi çözerler. Biz o zaman hangi zamanı yaşarız? Peki biz şimdi hangi zamanın mahkumuyuz? Peki biz yasaksak hangi şey yaşadığımız zamanları affettirebilir?

  Hangi zamanın aşkıdır seninkisi?

şimdiki zamanı affettiren. 

Kız tutamaz göz yaşlarını

Kız (ağlayarak) Yine yaptın yapacağını. Gitmek istiyorum buralardan. Engel olma bana.