Hikayeyi en sevdiğim yazara ithaf ediyorum. Aynı zamanda kendisi bu hikayeyi ilk okuyan kişidir.
İyi okumalar!
Bir varmış bir yokmuş. Çok uzak bir diyarda gri gözlü köpeği seven bir kurt varmış.
***
Remus acıttığını hatırlıyordu. Ona bakmak acıtıyordu. Ama ona hayatının sonuna kadar bakabilirdi. Acı, ödemeye hazır olduğu bir bedeldi.
Gölün kıyısında, söğüt ağacının altında oturuyorsun. Kucağında öylesine göz gezdirdiğin bir Tılsım kitabı var. Yanında Peter oturuyor, ona verdiğin çikolatayı yemekle meşgul. Onunla sessizce oturmayı seviyorsun. O da seninle oturmayı seviyor. Konuşmuyorsunuz. James olsa çoktan Peter'ın elindekini alıp daha ne kadar şişmanlayacağını söylerdi. Ya da Sirius. Bu yüzden Peter seninle oturmaktan memnun. İlerde Hufflepuff' lı bir kızla flörtleşen Sirius'u görüyorsun. Kalbin acıyor. Peter sana yandan bir bakış atıyor. Biliyor.
Kendini Tılsım kitabına daha da çok gömüyorsun ve Sirius' u aklından çıkarmaya çalışıyorsun. Hep orda olduğunu bile bile.
***
Bu sefer ortak salonda James' le birliktesin. Şöminenin başında oturmuş Sirius' u bekliyorsunuz. O kızla neler yaptığını dinlemek için. Ya da en azından James bekliyor. Sen ise sadece Sirius' u görmek için bekliyorsun.
Peter bir kaç saat önce yorgun olduğunu söyleyip yatmaya gitmiş. James seninle oturmayı seviyor. Sana kızılı anlatıp, fikir almaya çalışıyor. Sende elinden geldiğince yardım ediyorsun. Kızılı seviyorsun. Senin yakın bir arkadaşın. O sırada içeri Sirius giriyor. Gömleği düzgün iliklenmemiş, saçları dağınık ve gözleri haylaz parıltılarla dolu. James gülerek neler olduğunu sorarken sen hafif bir tebessüm ediyorsun. Sirius ise ikinizi de takmayarak yorgun olduğunu söylüyor ve yarın anlatacağına dair söz verdikten sonra yatakhaneye çıkıyor. Kalbinin bir kez daha acıdığını hissediyorsun. James sana üzgün bir bakış atıyor. Biliyor. O sırada arkadaşının elinden bir şey gelmediği için kendini suçladığını biliyorsun. Bir keresinde sana itiraf etmişti. Ona küçük bir tebessüm gönderiyorsun, sorun değil dercesine.
En son ne zaman güldüğünü hatırlamıyorsun. Dudakların hareket ettiğinde ortaya çıkan tek şey küçük bir tebessüm. Biliyorsun, seni güldürebilecek tek kişi sana acıdan başka bir şey vermiyor.
***
Yemek masasında Lily ile beraber oturuyorsun. Oturmuş yapacağınız iksir ödeviyle ilgili konuşuyorsunuz. Lily seninle oturmayı seviyor. Sohbetinden zevk alıyor. İçeri kolunda Ravenclaw' lu bir kızla Sirius giriyor. Birlikte gülüşüyorlar. Sirius kızı masasına kadar bırakıp James ve Peter'ın yanına doğru ilerliyor. Senin eksiklğini anlamıyor, fark etmiyor bile. Sanki sen hiç orda olmamışcasına. Kalbin bir kez daha acıyor. Gülümsemeye çalışarak Lily'e dönüyorsun. Başaramıyorsun. Kızıl kız neden gülümsemediğini anlıyor. Biliyor. Bakışları bir an sinirle dolarak Sirius' a dönüyor. Arkadaşını bu durumu düşürdüğü için ondan nefret ediyor. Onun koluna dokunuyorsun ve yavaşça mırıldanarak sorun değil diyorsun.
Ödeve geri dönüyorsunuz ama senin aklın artık başka yerlerde. Belki de hep olduğu yerde.
***
Sirius dışında herkes seninle oturmaktan zevk alıyor.
***
Ve Sirius dışında herkes biliyor.
***
Sirius' un son bir kaç aydaki değişimine inanamıyorsun. Artık sen Çapulcu üyesi değilmişsin gibi davranıyor. Plan yaptığı zaman seni çağırmıyor. Çatalak ya da Kılkuyruk' la otururken onları çağırıp seni dışlıyor. Artık sanki mümkünmüş gibi daha da çapkın. 3-4 gün de bir olan kızlar her güne dönüşmüş durumda. Her gece ortak salona sarhoş geliyor. Profesörlerle daha çok kavga ediyor. Ve bu seni her geçen gün daha da kahrediyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Once Upon A Time - OneShot
FanficBir varmış bir yokmuş. Çok uzak bir diyarda gri gözlü köpeği seven bir kurt varmış.