KISKANÇ AŞIK 2

Bölüm 1

Ben müthiş bir aşkın meyvesiydim . Hayatınızda görebileceğinız en büyüleyici aşkla büyüdüm . Ama her güzel şey gibi bu da bitti bir şekilde . Annem babam ... Ve diğerleri . Bizleri anneannelerimize bırakıp tatile gitmişlerdi . Gitmişlerdi ama ...
....Seneler önce ....
Buket
"Ya bak ben size diyorum bu şöför sarhoş "
Savaş
"Aşkım abartıyosun bence "
Helin
"Bence abartmıyo "
Yaten
"Kırmızı yanıyo niye durmuyo aaaaa"
....günümüz......
Trafik kazası onların hikayelerinin sonu olmamalıydı .
Anne ve babamı kaybettiğim de daha 11 yaşındaydım . Onların vafatından sonra bana dedem ve anneannem baktı . Evet tahminlerinizi duyar gibiyim . Ben Beril. Annemlerin vefatından 4sene sonra anneannemi 2sene sonrada dedemi kaybettim . Dedemi kaybedeli 6ay oldu . Hayatımda eskilerden kalan ladin , kayra , arda ve tunç . Defne anne ve babasının vefatından sonra amerikaya gitti tedavi icin .
Daha tam 3 gün önce annemin defterini buldum tavan arasında . Lise son sınıftan başlamış tutmaya . En son bir dergiye röpörtaj verdigi gune kadar yazmis .
Ben de 3 gündür bana bıraktığı bu mirası devam ettirmeyi dusundum . İlk zamanlar anne ve babasız büyümek çok zordu . Daha 11 yaşında bir kızın öksüz ve yetim kalması ne kadar kolay olabilirdi ki zaten . Ama anneannem hep derdi ki 'senin annen varya başına ne gelirse gelsin hep o inatçı gözleriyle bakardı ve derdi ki banane zorluktan başlarım zorluguna o zorluksa ben de buketim '
Annemin ne kadar deli oldugunu siz benden iyi biliyorsunuzdur .Ben de uzun bir süre önce bıraktım üzülmeyi .
Dedem onların beni bulutlardan izledigini soylemisti küçükken . Ben de hep öyle düşündüm. Babam ve annem beni izliyo benim onların kızı olduğumu unutmamam gerekiyo . Size annemin kaldıgı yerden anlattım şu anda .
Bu gün 11.sınıfa başlıycaktım ve sınıflar bu gün karılıcaktı . Annemlerin vefatından sonra izmire taşındım ve annemin okuluna gittim . İnanır mısınız bilmem de pala yavuz hala yaşıyo ve orda müdür . Gerçi çok yaşlı artık ama ...
Telefonumun çalmasıyla aşağıya indim .
Ladin
"Selaaaam "
Kayra
"Bak kızım konuşurken şöyle uzatma kelimeleri vallaha elimin gersindesin -"
Ladin
"Ne yaparsın oğlum ne yaparsın "
Beril
"Ya bir güne de kavgasız başlayın dişimi kırıcam ."
Arda
"Nasılsınız gençler"
Beril
"Kurtar beni ardaaaa" diyip boynuna atladım ardişkomun .
Arda
"Ne oldu gine "
Ladin
"Ne olcak senin meşe odunu arkadaşının yontulma mevsimi gelmiş yine "
Karya
"Tunç nerde kaldı yaa "
Beril
"Haa mesaj attı o siz okula geçin ben geç kalcam filan dedi "
Okula yürümeye başladık . Ama uykusuzluktan olucak ki kimse konuşmuyordu .
Ben kafamı dahi yerden kaldırmıyordum . Derken önüm de dağ gibi bişeye çarptım . Kafamı kaldırdım ki iki erkeğe çarptım . Biri sarısın öteki kumraldı . Orta yaşlı gibi duruyorlardı . Tam yoluma devam edicektim ki içlerinden sarısın olan :
"Berill sen misin ?"
Hayatımda daha önce görmediğime yemin ettiğim iki adam bana ismimle hitap edince bi an şoka girdim .
Kayra
"Nerden tanıyonuz lan siz Berili "
Al işte korumacı erkek karya aynı babası ya aynı .
Bu sefer kumral olan
"Sen de kayrasın sanırım" bu sefer karya da susmuştu .
Ben sarısın olana döndüm .
"Aferdersiniz ben sizi tanımıyorum . Biriyle karıştırdınız diycem ama adımı da biliyosunuz "
Sarısın
"Normal canım normal . Ben kendimi tanıtayım . Ben Bartu . Bu da mete . Biz annen ve babanın -"
Beril
"Yakın arkadaşısınız ... Bartu amca sensin . Hep aradım seni bulmaya çalıstım ama annem tuttuğu deftere senin fotoğrafını güzel yapıştıramamış ki düşmüs . " hemen sarıldım .
Annem hakkbda bilgi toplamak onun nasıl biri olduğunu daha çok tanımak için defterde yazan herkese ulaşmaya çalıştım . En çok da bartu amcama ulaşmak . Annem lise yıllarnda çok bahsetmis ondan . Müzik grupları varmış . Annem solustmiş . Özgür ve cem adında da iki arkadaşı varmış ki siz bunları zaten biliyodunuz .
Bartu
"Kusura bakma berilcim . Daha önce çok gelmek istedim ama isviçreye yerleştim ve ... Annenlerin vefat haberini aldığımda 3yıl geçmişti . Çok üzgünüm ."
Beril
"Üzülme bartu amca . Annem senin ne kadar neşeli biri olduğunu anlatmış hep defterinde . Seni üzgün görmesin " dedim ve bulutları gösterdim . O da bana içten bir gülümseme yolladı ve göz kırptı .
Mete
"Sizin için sorun olmazsa okula birlikte gidelim mi ? Ben de özlemişim ."
Ladin
"Okul hakkında hiç birşey duydunuz mu ?"
Bartu ve mete amcalarım birbirine baktı ve kafalarını sağa sola salladı .
Arda
"O zaman şoka hazır olun ... Pala yavuz hala orda müdür ."
İkiside büyük bir kahkaha attı .
Mete
"O yaşlı moruk hala yaşıyo haa . Bak iste simdi keyfim yerine geldi . Bunu görkeme iletmemiz lazım ."
Beril
"Görkem amcam mı ? Hani tıp okuyan ."
Bartu
"Evet berilcim o manyak amcan "
Beril
"O nerde şu anda "
Mete
"Amerikaya yerleşti o da "
Bunları konuşurken okula varmıştık bile .
Mete
"Vayy be seneler neleri değiştiriyomuş be "
Beril
"Hadi gelin pala yavuzun odasına gidelim ."
Kapısını çaldım ve içeri girdim önce .
Beril
"Hocam size bir süprizim vaaaar "
Pala yavuz
"Aman Berilcim aman kızım sen bana süpriz yapma . En son süpriz yaptığınızda okul 2 gün tadilata girdi ."
Ladin
"Yaa yok hocam öyle değil bakın taa daaa"
İçeri bartu ve mete amcam gelince . Pala yavuz önce gözlerini kıstı tanımaya çalıstı . Tabi artık çok yaşlandı ne bekliyonuz sizde .
Pala yavuz
"Bartu ... Mete ... Bu ... Bu sizsiniz . " adam birden gençleşti . Onu ameliyatla kaldırdığımız o sandalyeden birden fırladı ve ikisine birden sarıldı . Sonra ikisine de teker teker sarıldı . Diyorum ya yaşlılık duygulandı ve gözleri yaşardı .
Mete amcam elini öptü ve :
"Hocam nasılsınz ? İyi gördüm sizi . Koltuğu kimseye kaptırmamışsınız "
Onu duymamış gibi
"Nerdesiniz siz hayırsızlar ?"
Bartu
"Hocam valla isviçreye taşındım ben ."
Pala
"Beril ... Sen annenin defterinde okumuşsundur ama bunlar varya bunlar ..."
Gözleindeki yaşları sildi takım elbisesinin kollarına . Yıllara meydan okuyan yavuz hoca ciddiyetinden asla ödün vermedi hiç . Hep takım elbise giyip gelirdi okula .
Ben sustum .
Pala
"Bunlar geldiğinde yani anneleriniz ve bunlar o zaman daha babalarınız yoktu . Bu okul ilkokuldu . Sonra sahibi burayı liseye çevirdi . İlkokuldan beridir benim çocuklarım oldu ."
Pala yavuzun oğlu 24yaşında gemi kazasında vefat etmiş . Kaptanmış yani anlıycağınız . O da kendini çocuklara adamış . O yüzden emekli olmasına rağmen gitmiyor okuldan .
Pala
"Korkarak soruyorum ama Görkem napıyo ?"
Bartu
"Hocam amerikaya gitti o . Yoksa o da gelicekti ."
Pala
"Aman aman yaşlı kalbim onu kaldırabilir miydi bilemiyorum " dedi ve odada bir kahkaha koptu .
Beril
"Hocam annem çok bahsetmemiş siz neden görkem amcamı sevmiyodunuz "
Pala önce gülümsedi sonra başladı anlatmaya
"Okula geldikleri ilk gün bu birinci sınıfta tabii . Daha o gün hiç arkadası yok . Hocalara sarmaya başlamış . Ee birinci sınıf öğrencisi ne hakaret edebilirsin ne de dövebilirsin bunlar da bana yollamış . Ben onu tatli bi şekilde uyarmak istedim . Aldım kucağıma oturttum bir güzel konuştum . "
Bunları hatırladıkçe bartu ve mete amcam gülmeye başladı . Pala onlara aldırış etmedi
"Sonra bu bir tuttu bıyıklarımı . Teker teker yoldu . Bağırıyo odada 'kimse bana ne yapcağımı söyleyemez bıyıklı ayı yogi ' ben bi sinirlendim . Sana ceza başka sınıfa hadi dedim . Amaaan demez olaydım . Basıma açtığım belanın farkında değilim . Bunların sınıfa yolladım . Bu herkese anlatmasın mı bana yaptığını " bizde gülmeye başlamıştık . O da anlatmayi sonlandırdı .
Ladin
"Hocam sınıf demişken biz hangi sınıftayız " dedi ikimizi göstererek .
Pala
"Sen c desin ladin ;sen deeee h desin beril "
Ladin
"Yuhh ... Yani pardonda hocam farklı okullara koysaydınız bu ne ?"
Pala
"Kızım , yavrum ...evladım . En son gecen sene sizm hepinizi aynı sınıfa koydum ne yaptınız hatırlıyo musun ?"
Ladin
"Yaaaanniii ama büyük bisey degildi" Pala
" büyük birsey degil miydi ? büyük birsey degil miydi ? Ne demek büyük birsey degildi . Kızım fizikçiyi hastehanelik ettiniz ya . Adam kalpkrizi geçirdi ya ."
Ladin
"Öldü mü hocam ? Ölmedi hala yaşıyo . Ben size diyorum azrail onu almayı unuttu . Kaydırma yaptı ."
Beril
"Evet hocam yaa digerleri ?"
Pala
"Hepiniz farklı sınıftasınız ."
İste bir ladin çığlığı . Vee
"Hocam bunu nasıl yaparsınız ya ? ..." İste simdi basliyo . Su an tam 14dakika gecti ama ladin hala 1 saniye daha susmadı ."
Pala
"TAMAAAAAAM ! Ay yeter ladin tamam hepiniz c ye gidin hadi ."
Ladin zafer kazanmış bir şekilde gülümsedi ve çıktık . Mete ve bartu amcam biraz daha oturdu .
--------•••••--------
Sınıf
Biz herzaman ki pencere kenarı arka beşlide oturduk .
Tunç
"İlk dersten ders isliyo ya inanmak istemiyorum ."
Beril
"Kanka bişey yapın ya bayılcam ."
Arda
"Sakin sakin .... O iş bende ."
Egosu tavan Ekrem hocacığımızın az egosunu okşarsak iş hallolur .
Arda
"Hocam ... Yaa size bişey sormak istiyorum . Ya bi soru var enistein 7yıl bu soruyla uğraşmış . ben de dün aksam dedim ki enistein 7yıl salak gibi uğraşmış . Ben yarın bu soruyu ekrem hocaya sorayım da 7 dakikada çözsün dedim "
Ekrem hoca
"Tabiikide çocuğum sor canım "
Tabikide adam bütün ders soruyla uğraştı ve ders kaynadı .
Beril
"Ladin ben kantine iniyorum gelirim hemen "
Kantine indim .
Her zamanki gibi kantinde 9. Sınıflar eziliyordu . Her 9.sınıf okula geldiğinde ezilirdi ve bi üst sınıfa geçince de onlar ezerdi . Bu bir döngü olmuştu . İcinden birinin omuzundan tuttum ve insanları yara yara sıranın başına geçirdim . Çocuk ne oldugunu anlamamıştı . Ben göz kırptım . Kendi alcağımı aldım ve çıktım .
Çayla yukarı çıkarmayan canım hocalarım yüzünden kantinde tek başıma oturdum .
Bir süre sonra kantinde bir kavga çıktı ve bir erkek ötekini benim masama attı . Çay tam üstüme dökülücekken kalktım . Çocuğun ağzı burnu kanıyodu . Tabi ötekinin de .
Masamdaki çocuğu tanımıyordum ama ayaktakini tanıyodum . Oğulcan . Okulun sahiplenici abisi . Yanlış anlamayın kaba dayı gibi değildir ama kavgası da eksik olmaz okulda .
Oğulcan
"Yeni gelmişin okula kendini ne zannediyosun ulan "
Beril
"Napıyosun oğulcan yaaa ."
Oğulcanla sorunu olmayan sayılı insanlardandım .
Çocuğu yunruklarken
"Ooo beril nasılsın . Kusura bakma . Yeni çay ısmarlarım ."
Beril
"Ya hadi bırak bayılcak şimdi çocuk ."
Oğulcan
"Yok yok az bu şeref yoksununa "
Olaya müdahale etmezdim ama çocuğun ölmesi yakındır yani .
Oğulcanı onzundan çektim . Yani çalıştım . Hayvan gibi çocuk kolay mı .
Beril
"Oğulcan . Oğulcan . Sana diyorum tamam "
Sonunda bıraktı çocuğu .
Oğulcan
"Oğlum sen berili dua et . Senin bu okuldaki kabusun olucam lan anlıyo musun ? "
Oğulcanın korkusundan kimse çocuğa dokunmadı . Ben de orada acı içinde kıvranırken bırakmak istemedim .
Beril
"Gel tamam . Boynuma tutun . Yavaş . Oha ya az gücünü verme ben de insanım "
"Teş- öhö teşe- öhö "
Beril
"Tamam gerek yok konuşma . Revire gidiyoruz tamam mı ? Bana tutun ."
"Sağol gerçek - öhö öhö "
Beril
"Anladım tamam . Sorun değil . Kim olsa aynı şeyi yapardı abartma ."
"Yapmazdı , yapmadı da "
Beril
"Bak burası gel hadi ."
İçeriye girdik allahtan başka öğrenci yoktu .
Beril
"Merhaba özlem abla . Sana hasta getirdim ."
Özlem
"Ayyy ne olmuş buna "
Beril
"Bir oğulcan vakası daha "
Özlem
"Ay bu çocukta beni öldürecek ya "
Pansuman yaptırdık . Ders çoktan başlamıştı ve hocalar derse almadı . Ladine mesajla kısaca anlattım herseyi . Çocuğu da tekrar kantine getirdim .
Beril
"Daha iyi misin ?"
"Sayende sağol "
Beril
"Ne demek ? Dee ... Neden kavga ettiniz ."
"Valla bi ağız dalaşı oldu sonra bu bağırmaya başladı bu okulda senden daha yeniyim aslanım filan diye . Ben de dellendim . O zaten fazla deliymis baya öyle basladı iste ."
Beril
"Yeni geldin o zaman ."
"Evet"
Beril
"Nerden geldin ?"
"Başka bir kolejden "
Beril
"Neden o da kolej bu da ne fark ediyo "
"Kız meselesi boşver"
Beril
"Hayy gerizekalı bi kız için okul mu değistirdin ."
"Ne yasadığımı bilmiyosun ."
Beril
"Ne yasamis olursan ol . Cozumu kacışta araman senin zayıf ve güçsüz biri oldugunu gisterir ."
"Guzel soyluyosun beril ama cidden bilmiyosun ."
"Adımı nerden biliyosun ki sen ?"
"Kurtarıcımın adını hemen unutursam biraz nankörlük etmiş olmaz mıyım ?"
Güldüm .
Elini uzattı
"Uzay "
Beril
"Vaaay iddialı bir isim "
Uzay
"Öyledir ."
Beril
"Keske kisiligine de yansısaydı ."
Uzay
"Bak bunu 3 . Kes soyluyorum . Demesi kolay ama yasadıklarinin ustune gitmek sandigindan daha zor ."
Beril
"Hiçte bile "
Uzay
"Ne yasadın ki bu kadar iddialı konusuyosun ."
Beril
"Burası anne ve babamın okuluydu ."
Uzay
"Eeee ne var bunda "
Beril
"Onları 6 sene önce kaybettim ."
Uzay
"Siktiiir . Ben şey ... Çok ... Ya ne denir ki "
Beril
"Bisey demene gerek yok uzay ama gercekten sandıgından cok ise yarıyo "
Zil çaldı .
Beril
"Bana müsade . Dikkat et başını belaya sokma . Herkes oğulcan kadar merhametli degildir ."
Göz kırptım ve sınıfa gittim . Bizimkilere bastan anlattım . Biraz azar yedim neden karışıyosun diye ama olsun sonra hak verdiler .
Zorlu 6derside atlatınca okuldan çıktı . Size daha bahsetmedigim biri daha var yasayan . O da dedem . Eski mafya yeni aile dedesi Uğur Gündoğan . Okul çıkışı siyah bi jeepde hamza abi duruyodu . Bizinkilere veda edip yanına gittim . Hamza abi dedemin adamlarındandı .
Beril
"Hamza abi hayırdır sorun mu var ?"
Hamza
"Yok bi sorun Beril hanım . Dedeniz sizi çok özlemiş , git getir dedi ."
Beril
"Neden beni aramadı bu adam ya belki isim var ."
Hamza
"Beril hanım beni biliyosunuz ben emir kuluyum ."
Beril
"Tamam hamza abi gel gidelim ."
Buyurun dedi kapıyı açıp .
Beril
"Hamza abi ben yanına otururum gerek yok saçmalama ."
Hamza
"Ama beril hanım "
Beril
"Aması yok hamza abi hadi "
........dedemin evi ......
Dedem bahçede havuzu izliyodu .
Beril
"Dede ...?"
Uğur bey
"Oooo Berilim , naıyosun "
Kalktı ve sarıldı .
Beril
"İyiyim dede ama şaşırdım . Okul çıkışı hamza abiyi görünce ."
Uğur bey
"Ay canım torunumu özleyemez mıyım ?"
Beril
"Özlersin de önce bi beni arasan belki benim planım vardır ha ?"
Suratı düştür birden . Ben de kıyamadım .
Beril
"Neyseki isim yoktu ben de bu günü dedeme adadım "
Uğur bey
"Adadın adadın da benim icime sinmiyo o koca evde yalnız başına kalıyon ."
Beril
"Dede 6 aydır aynı şey ama ..."
Uğur bey
"Ama bak kızım baban yaşasaydı bana çok kızardı ."
Beril
"Dede beni burdan vurmaya kalkma ."
Uğur bey
"Bak ben bu koca villada yalnızım . Sen o evde yalnızsın ..."
Beril
"O ev annemin buyuduğu ev "
Uğur bey
" bu ev de babanın büyüdüğü ev "
...
Uğur bey
"Bak ladinle kayra da muharrem beyle kalıyo . Ne var kızım sen de kalsan ."
Dedem ağlamaya başladı . Bak sen şu işe eski mafya babası bir torun karşısında ağlıyor ."
Uğur bey
"Annenin defterinin hepsini okudun mu ?"
Beril
"Hayır az kaldı ."
Uğur bey
"Biz babanla senelerce küs kaldık . Senin annen bizi barıştırdı . Şimdi senin deyiminle annenler bizi bulutlardan izliyosa . Bu sefer annende bizi barıştıraz "
Beril
"Dede ağlama ya ... Bak ben de ağlarım . Annemlerin vefatından sonra tek bir damla göz yaşı dökmedim şindi dökerim ."
Uğur bey
"Beni anlıyosun demi berilim . Annemi gömdüm . Karımı , oğlumu , kızım kadar sevdiğim gelinimi gömdüm . Ben ... Seni korumak istiyorum sadece ."
Beril
"Anlıyorum tabiki dede . Ama sen de bana biraz zaman ver o zaman . Annemin evinden annemle ilgili herseyi topladığıma emin olduğumda söz veriyorum sana gelicem ve babam hakkında herseyi öğrenicem ."
Kabul etti . Biraz satranç oynadık , biraz sohpet ettik . O gün bana o kadar iyi geldi ki . 6aydır yalnızlığın sonunda ... Gercekten dedemle yaşamak fena bir fikir sayılmazdı . Bu yüzden o gece orda kaldım . Ladine yarın yalnız okula gitçeğimi söyledim ve odama geçtim . Yani babamın odasına .
Yatağa uzandım ve yerdeki parkeleri izledim . Bi tanesi diğerlerinden çok aykırıydı . Yataktan yavaşça kalkıp pardenin yanına gittim . Kalmıştı bi ucu . Bende tamamen yerinden çıkardım . Hiç zorlanmadım çünkü zaten orası odanın gizli bölmesiymiş . İçinde sadece bir defter vardı . Ve babama aitti . Hani cizgi filmlerde korsanlar hazine bulur ve sevinçlerinden öyle bir zıplarlar ki ağacı geçer boyları . İşte o kadar sevindim . Çocuksu bir sevinçle aşağı dedemin yanına gittim koşarak .
Beril
"Dede dede dede... Bak babam da annem gibi defter tutmus ."
Uğur bey
"Aaa bak sen şu hergeleye hiç de renk vermiyo ."
Beril
"Ya çok sevindim .neyse ben odama uçuyorum . Bunu okumam lazım ."
Uğur bey
"Hop hop hop küçük hanım . Orda dur bakalım . Yarın okul var ve saat yeterince geç oldu . Defter kaçmıyo ya hadi yat uyu ."
Beril
"Amaaaa dedeeee " şirinliğim dedemi yenemedi ."
Yukarı çıktım ve defteri okul çantama koydum . Tam uykuya dalıcakken telefona bildirim geldi .
İnstagram
Twitter
Facebook
Hepsi aynı kişiden 'uzay' .
Kabul ettim . Hangisi hatırlamıyorum birinden mesaj attı .

'İyi geceler napıyon '

Beril
'Uzay okulda yürümen gereken son kişiyim '

'Sana aşık olduğunu filan mı düşünüyosun . '

Beril
'Öyle gözüküyo .'

'Uzun bi süre hemcinslerin benden uzak dursun .'

Beril
'Bunu sen mi söylüyosun .'

'Evet neden ki ?'

Beril
'Bir kız için okul degistirmedin mi sen ?'

'Her seferinde muhabbeti ona bağlıycaksın herhalde . O zaman soyle anlatıyım . 3 yıllık sevgilimi en yakın arkadaşım yatakta bastım . Her seferinde onları gördügümde midem bulandığı için de okul değiştirdim .'
Yazdı ve çevirimdışı oldu .
Çok güzel yeni tanıştığım kalbi kırık bir çocuğun kalbini bir de ben kırdım . Çok güzel gerçekten .

İlk bölümde bôylece bitti . Yeni bir hikaye yeni bir macera . Umarım beğenirsiniz . Yorum yapmayı unutmayııınnn ...