İdollere imreniyordu.
Hayır hayır bu öbürleri gibi imrenmek değildi. Nasıl akıl sağlıklarını yerinde tutabildiklerine hayret ediyordu.Yönetmen "Veeee bitti harikaydınız çocuklar" dediginde, Infinite grubunun tüm üyeleri zaferle sırıttılar.
"Bunu kutlamak için içmeliyiz" derken elini havaya kaldırıp iki yana sallayan Woohyun' u hepsi neşe içinde onayladı. Fakat menajerin sözleri onların neşelerinin anında sönmesine neden oldu:
"Yarın çok işimiz var bunun için gidip uyumalı ve dinlenmelisiniz saçma eğlencelerin sırası değil!"
Hepsi birşey söylemeden kafalarını evet anlamında sallarken orda bulunan herkes toparlanmaya başlamıştı.İşte böyle birşeyi düşünüyordu bu kız. Sana ne yapmasını söyleyip duran insanlar, taciz eden "hayranlar", sıkı çok sıkı çalışmalar...Zaten bu yüzden kameramanlığıydı ya mesleği. Çok güzel şarkı söylerdi ve oldukça iyi dans ederdi. Ama sonra--
"Hey" demişti kızın meslektaşı. "Daha ne kadar orada dikileceksin?" Bu cümleler üzerine kız zorlukla kendine geldi. "B-Ben özür dilerim dalmışım." "Ah biliyorum ilk işin kameramanlıktan sonraki yaptığın tek şey bu zaten. Herneyse çabuk olmalısın burası kapanır birazdan" deyip adam gitmişti.
Bunun üzerine kız derin bir nefes alarak hızlıca toparlanmaya başladı.
Kız "Burdan çıkmalıyım burdan çıkmalıyım." Diye kendi kendine konuşurken birden hafifçe bir bedene çarpıp sendeledi. Bedenin sahibi oğlan yavaşça arkasını dönüp kıza baktı sonra gamzelerini çıkara çıkara gülümsedi. "Üzgünüm ben-" "Dalmış mıydın?" Kız çabucak "E-Evet özür özür dilerim" dediğinde oğlan gülümsemesini bozmayarak "Önemli değil" deyince kız saygıyla eğilip süratle arabasına binip gitti.Oğlan kızın arkasından bakarken grubun üyeleri geldi. Grubun lideri Sunggyu elini oğlanın omzuna koyup "Sorun nedir Myungsoo?" Dedi. Myungsoo gözleriyle kızın az önce ayrıldığı yeri işaret etti.
Dongwoo "Dostum o kız cidden tuhaf."
Sungyeol "Bence de yani onun hakkında bildiğimiz tek şey dalıp gitmeleri."
Grup üyeleri bunları konuşurken arabaya binip eve gitmeye başladılar.
Woohyun "Ben namıdeğer Woohyun ekibin az çok özelliklerini bilirken bu kızın tek bir özelliğini bilmem beni çıldırtıyor. Bunun peşini bırakmayacağım." Grubun üyelerine halkına seslenen bir kralmışçasına ellerini kaldırarak devam etti. "Söyleyin kardeşlerim var mısınız yoksa var mısınız?"
Bunun üzerine tüm üyeler Woohyun'a 'Gerizekalı bu çocuk' bakışları atarken grubun en küçüğü Sungjong konuştu:
"Bu yapmayı düşündüğünüz şeyin kabalık olduğunu bilmiyor musunuz? Hem bizim işlerimiz yok mu Sunggyu Hyung?"Sunggyu ciddi bir ifade takındı, elini çenesine götürüp sıvazlamaya başlarken konuştu "Her liderler gibi
olayı iyice, mantıklıca, sakince düşünüp karar vermem gerek." Sonra birden gülerek elini Sungjong'un omzuna koyup "Fakat ben o liderlerden değilim. Bu yüzden işleri batırmadığımız sürece bir sakınca olduğunu görmüyorum." Dediğinde Sungjong omzunu hyungundan kurtarıp suratını astı. Diğer üyeler kahkahalarla gülerken Hoya eliyle alnına çarpıp "Ah cidden" diye homurdanmaya başladı.