"Kardeşim Benim "

11 3 4
                                    

Yıl 1984.Ben Rosita. Ailemle beraber Amerika'nın Alaska kıyılarında küçük bir evde yaşıyoruz. Henüz altı yaşindayim. Ben ailenin en gözde kızıyım çünkü annem; Lauren ve babam; Robinson'un tek çocuguyum. Bana öylesine sahip çıkarlar ki evden dışarıya çıkmaya bile izin vermezler . Sadece kapının önünde mahallenin çocuklariyla oynamama izin verirler onda da annem, mutfağın penceresinden elinde sıcak kahvesiyle kafasını çıkarıverir ve uzaktan bizi izler. Mahallenin çocuklarıyla çok içli dışlı olmasam da onlarla tahtaları ikiye bölüp kılıca benzetiriz ve aramızda bölüştürüp rakipler oluştururuz. Benim rakibim daima en sert çocuk olan "Jenner" olurdu. Lakin ben onunla tahtaları tokuştururken sanki elimde bir kılıç varmış gibi kendimi kaybeder ve öylesine girişirdim ki onun tüm sertliğini bir anda küle çevirirdim. Annem, pencereden izlerken çılgınlığım karşısında oradan " Rositaa" diye bağırır ve beni kendime getirirdi. Bir kız olarak öylesine güçlü olduğuma inanırım ki içimden " mahallenin en sert erkeği Jenner'i bile deviriyorsam taht benimdir." derim. Akşam güneş batarken eve geldiğimde annem hemen beni karşılar ve her zaman ki meşhur cümlesi olan " Aman tanrım Rosita, ter içinde kalmışsın yavrum, hasta olacaksın" der ve beni daha kapının önündeyken soyar, yeni yıkadıgı misler gibi kokan bluzumu giydirirdi. Bazen de babamla para kavgası yapar, yazı tura oynardık. Sevgili babacıgım benimle çocuk olur ve saatlerce zaman geçirirdi. Hiç kardeşim olmasını istemezdim. Annem, bazen komşusu Bayan "Mira" ile kiliseye gider orada dua ederlerdi. Öylesine sinir olurdum ki içimden " Tanrım, lütfen kardeşim olmasın lütfen ..." derdim. Ancak yıllar sonra tam doğum günümde ( 18 Haziran ) annem heyecanla bana o haberi verdi " Tatlım, bir kardeşin olacak.." Gözümden yaş geldi lakin annem onu sevincimden sanarak sarıldı ve mutlulukla babamı aradı. Ben o sırada 7 yaşıma girdiğimi unutup kardeşim olacagının verdiği üzüntüyü yaşayacaktım. Fakat o kadar fesatım ki içimden " Ona krallık taslayacağım " diyerek kıkır kıkır güldümm... Herneyse aradan 5 ay geçti . Cinsiyeti kızmış kardeşimin. O kadar kıskançtım ki kardeşimin kiz olacagini duydugumda daha da alevlendim. Zamanla annem ve babam da anladı kıskandığımı. Çünkü çok uslu olan ben, o sıralar hareket ve davranışlarımda sinirlilik hakim etmiştim ve kardeşim doguncaya kadar da geçmemişti..
20.01.1986 Kücük bir bebek çığlıgı tüm odayi donatti. Bir an doğruldum yatağımdan ve şimşek gibi sesi takip ettim. Megerse annemin sabah erkenden sancısı gelmiş ve babam da hemen eve doktor çagırmış. Annem dogum yapmış . .. Bu çığlıklar kardeşime mi aitti simdi? Ben unutulacak mıydım diye annemin kucagindaki bebeğe , o tabloya bakıyordum. Babam hemen, " Gel Rosita kardeşine merhaba de " diye kolumdan tuttuğu gibi beni kardeşimin yanina getirdi ve onun adı ; " Beth " diye ekledi. Bana ne kadar da benziyordu... Sanki benim aynım gibi birseydi. Elimi yumzuklayıp sinirle bahçeye çıkmıştım. O bana benziyor diye sanki benim gibi olacağını düşünüyordum. Beth accaip ağlıyordu. Gündüz yetmiyor bir de gece uyutmuyordu beni. Hergün onun bağrıklarıyla uyanmaktan artık sinirlenmistim. Düşmanım gibi görüyordum. Aramızda kalsın bir ara sinirimden yüzünü sıkmıştım. O da delicesine bağrinca hemen yanımda bulunan kanepenin altına saklamıştım. Tanrıya sükür annemle babam beni görmediler. İnanabilir misiniz sonradan sevmeye başladım kardeşimi. Bir anda kıskançlık yerini şefkate ve sevgiye vermişti. Anlayacagınız küçükken yaptığım çılgınlıkların hepsi kiskancliktan doğuyordu...

İntikam Ocağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin