" Böylece kötü bir tanışma olsa da tanıştık"
hemen onu tanıtayım;Adı; Bilmiyorum
Boyu; 1.78
Yaşı; 17
Ten rengi; Beyaz
Saç rengi; Kahverengi ( Imm en sevdiğim)
Saç şekli; Kıvırcık
Göz rengi; Yeşil hatta zümrüt yeşili ( Ayy ölürüm <3 )Kısacası tam bir Türk Harry Styles. Tanımayan yoktur herhalde Harry Styles'ı. Ben aşığıydım yani ordan biliyom da :D Neyse ama bu çocuk ondan da yakışıklı. Ama bi havası var görmelisiniz.
Öhöm neyse çok inceledik. Şimdi o çarpışma anına dönelim.
Bi anlık dikkatsizliğimle çarptım işte çocuğa. Ama hemen bunlar dikkatimi çekti. ( Yukarıdaki özellikleri )
Ama adını bilmiyordum tabi. Ama konuşmamız şöyle;
( + --> Ben, - --> O )
- Ah! Çok özür dilerim.
+ Ne için?
- Kitapların? (Hah! Kitaplarım düşmüş haberim yok. Tabi karşıdaki çocuktan olsa gerek.)
+ Haa. Önemli değil
diyip hafifçe gülümsedim
- Peki tamam ama bunu telafi etmem lazım.
Ve eğildi. Kitaplarımı ve içinden düşen birsürü notu toplamaya başladı.
Tabi ki de bende hemen eğildim :D
+ Niye telafi etme gereksinimi duyuyosun ki hiç gerek yok. Benim hatamdı.
- Ama telafi edicem
Dedi ve göz kırptı bana. OHA ÇOK TATLI *-*
Tabi utanıp başımı eğdim.
Kitaplarımı topladık ve beraber ayağa kalktık.
Ayağa kalkar kalkmaz ayak bileğime bi ağrı girdi ve popomun üstüne düştüm;
+ Aaaaa
Korkar gözlerle bana baktı bu yakışıklı :D ( Ayy ölüyorum gözlerinin rengi ÇOK GÜZEL)
- Noldu?
+ Bileğim...Bileğim çok acıyor.
- Hangisi?
+ Şu işte
diyip sağ ayak bileğini gösterdim.
- Hmm. Aslında bişey yok görünüyo ama gel revire gidelim.
+ Ta...Tamam.
Ayağa kalkmaya çalıştım ama bi anda iki güçlü kol arasında buldum kendimi :) Ama boyu uzunmuş baya yaa hemen boynuna sarıldım korkumdan.
Evet! Beni kucağına almıştı ve revire gidiyoruz bu şekil :O
+ Bir şey olmamıştır değil mi?
diyip kolları arasından gözlerine baktım.
- Yok yaa bişey olduğunu sanmam. En fazla incinmiştir.
+ Peki :)
Ve ne güzel mutlu son derken revire geldik ve beni indirdi. Tabi ayağımın üstüne basamıyorum değil mi? ;
+ Aaaa
- Noldu?
+ Ayağımın üstüne basamıyorum ya
- Ah! (Başına hafifçe vurdu) Doğru ya! Özür dilerim.
+ Önemi yok (Gülümsedim)
- (Gülümsedi)
Ohaa gülümsedi :O Bana...Bana gülümsedi. Bana gülümsedi. Bana yaa bana :) Ayy neden bu kadar heyecan yaptım ki ben. Öff ne olcak sanki. Dimi yani. Ama cidden çok tatlı.
Öhöm! Neyse. Tabi bu düşüncem sadece 5 saniyedeydi. Belki daha az. Neyse yaa devam ediyim.
Bana gülümsedikten sonra beni yine kucakladı. Bu sefer şaşırmadım ama korktum. Sonra beni sedyeye benzeyen o hasta yatağına yavaşça bıraktı. Sonra da yaklaşık 2 metre uzaktan bir bana bir o burkulan ayağıma baktı. Sonra gözlerime baktı. Ve benim boş boş bakan gözlerimle karşılaştı.
- Haa. Şey ben özür dilerim. Bi bakmak istedim de yani şey --
Sözünü kestim.
+ Tamam yaa sorun yok. Sürekli özür dileme.
- Tamam.
Birkaç dakika sessizlik oldu. Ardından;
- Şeyy. Neyse ben bi görevliyi çağırıyım.
( Aklından bişeyler geçmiş demek ki cümlesine "Şeyy..." diyerek başladı. Ne düşündü acaba? )
+ Haa. Evet tabi. Lütfen.
- (Hafifçe gülümsedi)
( Öff gülümseme sen yaa ölüyom burda. Ayy acaba aşık mı oldum? )
Sonra beni orada bırakıp, kıvırcık saçlarını geri atarak, yavaşça odadan ayrıldı.
Ama giderken duyduğum bir ses vardı. Ve o da çok kısık. Ama şöyle " Off napıcam ben bu kızla ".
![](https://img.wattpad.com/cover/80195151-288-k30556.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Canımsın
Fanfiction"Hey sana diyorum" dedim beni bırakıp giderken, "Üzgünüm" dedi arkasına bakmadan, "Gidemezsin" dedim ağlamaktan şişmiş gözlerimle, "Neden" dedi boğuk ama net bir sesle, "Çünkü.....Çünkü sen benim canımsın. Sen olmazsan yaşayamam" dedim, Arkasını dön...