2.Bölüm

6 1 1
                                    

" Böylece kötü bir tanışma olsa da tanıştık"
hemen onu tanıtayım;

Adı; Bilmiyorum
Boyu; 1.78
Yaşı; 17
Ten rengi; Beyaz
Saç rengi; Kahverengi ( Imm en sevdiğim)
Saç şekli; Kıvırcık
Göz rengi; Yeşil hatta zümrüt yeşili ( Ayy ölürüm <3 )

Kısacası tam bir Türk Harry Styles. Tanımayan yoktur herhalde Harry Styles'ı. Ben aşığıydım yani ordan biliyom da :D Neyse ama bu çocuk ondan da yakışıklı. Ama bi havası var görmelisiniz.

Öhöm neyse çok inceledik. Şimdi o çarpışma anına dönelim.

Bi anlık dikkatsizliğimle çarptım işte çocuğa. Ama hemen bunlar dikkatimi çekti. ( Yukarıdaki özellikleri )

Ama adını bilmiyordum tabi. Ama konuşmamız şöyle;

( + --> Ben, - --> O )

- Ah! Çok özür dilerim.

+ Ne için?

- Kitapların? (Hah! Kitaplarım düşmüş haberim yok. Tabi karşıdaki çocuktan olsa gerek.)

+ Haa. Önemli değil

diyip hafifçe gülümsedim

- Peki tamam ama bunu telafi etmem lazım.

Ve eğildi. Kitaplarımı ve içinden düşen birsürü notu toplamaya başladı.

Tabi ki de bende hemen eğildim :D

+ Niye telafi etme gereksinimi duyuyosun ki hiç gerek yok. Benim hatamdı.

- Ama telafi edicem

Dedi ve göz kırptı bana. OHA ÇOK TATLI *-*

Tabi utanıp başımı eğdim.

Kitaplarımı topladık ve beraber ayağa kalktık.

Ayağa kalkar kalkmaz ayak bileğime bi ağrı girdi ve popomun üstüne düştüm;

+ Aaaaa

Korkar gözlerle bana baktı bu yakışıklı :D ( Ayy ölüyorum gözlerinin rengi ÇOK GÜZEL)

- Noldu?

+ Bileğim...Bileğim çok acıyor.

- Hangisi?

+ Şu işte

diyip sağ ayak bileğini gösterdim.

- Hmm. Aslında bişey yok görünüyo ama gel revire gidelim.

+ Ta...Tamam.

Ayağa kalkmaya çalıştım ama bi anda iki güçlü kol arasında buldum kendimi :) Ama boyu uzunmuş baya yaa hemen boynuna sarıldım korkumdan.

Evet! Beni kucağına almıştı ve revire gidiyoruz bu şekil :O

+ Bir şey olmamıştır değil mi?

diyip kolları arasından gözlerine baktım.

- Yok yaa bişey olduğunu sanmam. En fazla incinmiştir.

+ Peki :)

Ve ne güzel mutlu son derken revire geldik ve beni indirdi. Tabi ayağımın üstüne basamıyorum değil mi? ;

+ Aaaa

- Noldu?

+ Ayağımın üstüne basamıyorum ya

- Ah! (Başına hafifçe vurdu) Doğru ya! Özür dilerim.

+ Önemi yok (Gülümsedim)

- (Gülümsedi)

Ohaa gülümsedi :O Bana...Bana gülümsedi. Bana gülümsedi. Bana yaa bana :) Ayy neden bu kadar heyecan yaptım ki ben. Öff ne olcak sanki. Dimi yani. Ama cidden çok tatlı.

Öhöm! Neyse. Tabi bu düşüncem sadece 5 saniyedeydi. Belki daha az. Neyse yaa devam ediyim.

Bana gülümsedikten sonra beni yine kucakladı. Bu sefer şaşırmadım ama korktum. Sonra beni sedyeye benzeyen o hasta yatağına yavaşça bıraktı. Sonra da yaklaşık 2 metre uzaktan bir bana bir o burkulan ayağıma baktı. Sonra gözlerime baktı. Ve benim boş boş bakan gözlerimle karşılaştı.

- Haa. Şey ben özür dilerim. Bi bakmak istedim de yani şey --

Sözünü kestim.

+ Tamam yaa sorun yok. Sürekli özür dileme.

- Tamam.

Birkaç dakika sessizlik oldu. Ardından;

- Şeyy. Neyse ben bi görevliyi çağırıyım.

( Aklından bişeyler geçmiş demek ki cümlesine "Şeyy..." diyerek başladı. Ne düşündü acaba? )

+ Haa. Evet tabi. Lütfen.

- (Hafifçe gülümsedi)

( Öff gülümseme sen yaa ölüyom burda. Ayy acaba aşık mı oldum? )

Sonra beni orada bırakıp, kıvırcık saçlarını geri atarak, yavaşça odadan ayrıldı.

Ama giderken duyduğum bir ses vardı. Ve o da çok kısık. Ama şöyle " Off napıcam ben bu kızla ".

CanımsınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin