Sabah güneşin ışıklarıyla kalktım bugün Asyanın öldüğü gündü üstüme siyah pantolon siyah tişort siyah deri ceketim ve siyah nikelerimi ayağıma geçirdim. Aşağı indiğimde annem ve babamın kahvaltı ettiğini gördüm sofrada beyaz zambak olduğuna gördüm onlarda unutmamıstı Asya çok severdi beyaz zambakları ölüm yıl dönümünde sofrada mutlaka bulundururduk. Kimseye ses vermeden arabama atlayıp okula gittim şuan bizim grubu bekleyecek halim yoktu. Bankta oturup bizim grubu beklemeye başladım bahçeye savaş aras ve bora girdi anlaşılan eren yoktu. benim oturduğum banka bakıp karşımdaki banka oturdular hepsinin gözü üstümdeydi ama Savaş daha delice bakıyordu hemen bakışlarımı onlardan kaçırdım ve bana doğru gelen sinanların yanına doğru yürümeye başladım. yüzüm asık ve bembeyazdı biliyordum.
Esin: Alya bu halin ne senin?
ne varmış halimde esin dedim esin haklı iğrenç gözüküyorsun dedi toprak boşverin diyip geçiştirdim onları bankta oturduğum zaman 2 kız 3 tane erkeğin oturduğu tarafa baktım samet arzu selin emre ve adını bilmediğim çocuk beyaz zambakları koparıp eziyorlardı sinirlendim çünkü benim için her beyaz zambak Asyayı temsil ediyordu. Sinirle ayağı kalktım bizimkilerde kalkınca oraya doğru yürümeye başladım Arzu dene kız çiçeğin üstünde zıplarken saçından tuttuğum gibi onu yere yapıştırdım o sırada esin feyza sinan ve toprak selini ve diğerlerini tutuyordu sinirimi bi türlü alamıyordum arzuyu yumruklamaktan yorulmuştum cebimden çakmağı çıkardım tam kızın saçını ateşe vereceğim zaman aklıma asya geldi bugun kimseyi öldürmemeliydim en azından asya için. çakmağı alıp cebime geri attım herkes şaşkınca bana bakıyordu. ilk kez birini yakmadan bırakmıştım hemen zambakların yanına gidip ezilenleri tekrar toprağın üstüne geri koydum arzunun yakasından tutup
Bana bak kızım bi daha değil zambak bi çiçege zarar verdiğini görür duyar veya hissedersem saçını değil başka yerlerini ateşe veririm. dedim ve onu yere fırlatıp sınıfa çıktım sınıf boştu ama bir anda doldu toprak sinan esin feyza aras bora savaş hepsi burdaydı ne var??? diye bağırınca
Sinan: Alya anlat neyin var sen ilk kez birine acıyıp bıraktın ve bu beyaz zambak hastalığıda nerden geliyo alt tarafı basit bir çiçek dedi.
sinirlenmiştim ayağı kalkıp sanane diye üstüne yürüdüm. Gerçekten aptal bi çicek yüzünden benle kavgamı etmek istiyosun dedi daha çok sinirlendim bağırmaya başladım o çiçek hepinizden değerli lan diye bağırdım. Hepsi aynı anda yüzüme baktı yazıklar olsun dedi feyza sinan ve toprak esin biliyordu zambak olayını sessizce onlara bakıp keşke sizi hiç tanımasaymışım dedim ve sınıftan çıktım.Esin
siz aptalmısınız diye bağırdım asya ve beyaz zambak olayını biliyordum geçen sene alya söylemişti şimdi deli gibi savaşlara ve topraklara bağırıyordum asıl ona yazıklar olsun dedi feyza aynen bi çiçek için bütün kardeşlerini sattı dedi sinan.
Ulan mallar asyanın en sevdiği çicek beyaz zambak heryıl onlar evlerinin bahçesine beyaz zambak ekiyor diye bağırdım. B-biz bil-miyoduk dediler aynı anda gerçekten yazık bugün asyanın ölüm günü alya size diyecekti mezarlığa hel beraber gidecektik ilk kez bizle gitmek istedi onu da sayenizde kaybettik diye bağırdım.Alya: Mezarlıktaydım deli gibi ağlıyordum 2 saat olmuştu geleli arkamdan sesler duyunca döndüm sinan esin feyza toprak aras bora eren hatta savaş bile elinde beyaz zambaklarla karşımda duruyorlardı. Şok olmuştum hepsi bana baktı ben tekrar mezarlığa döndüm ve
--Asya sana misafir getirdim diyip esine sarıldım ve ağlamaya başladım deli gibi ağlıyordum artık hıckırmaya başladım duramıyordum. Toprak ve diğerleri beni sakinleştirmeye susturmaya çalışıyorlardı ama olmuyordu susamıyordum. En sonunda savaş kulağıma doğru eğilip
SAVAŞ: Asya'ya verdiğin sözü unuttun galiba insanların içinde ağlamak yoktu dedi. şok olmuştum demek ki o gün bunu dediğim zaman duymuştu haklıydı hemen gözlerimi silip sustum ve ona eğilip "Hatırlattığın için sağol dedim!"