Padişah sultan Abdülhamid bir gün savaştan ordusu ile gelirken yolda bir üzüm bağı görür .ordan üc bes salkım üzüm alır. Yola devam eder yolda aklına uzum sahıbınden helallik istemediği aklına gelir. Geri doner ve adamın uzum bağına tekrar girer adamı çağırır. Uzum bağının sahibinden helallik ister adam ise:
-Hakkım helal olsun padişahım der. Padisah:
-Böyle olmaz makamıma gel sana ne istersen verecegim der. Aradan uzun zaman gecer. Uzum sahihibi maddi sıkıntı çekmektedir .karısı basında dır dır öter .bey gitte padishtan para iste çoluk cocuk açlıktan kıvranıyoruz der. Uzum sahıbi daha fazla karısının dır dırına dayanamayıp çareyi padişahın kapısında arar. Yola cıkar az gider uz gider ve saraya girerken muhafız lar aranan bir suçlu yla bizim adamı karıştırırlar. Zından a bu adamcağız ı atarlar. Ardan uzunca zaman geçer bızım uzum sahibi yaşlanmış padisah ise bu adamın zindanda olduğunu öğrenir. Adamı zindan aldırır. Padişah uzumcuye karşı cok mahcubtur. Padisah bizim uzumcuye dile benden ne dilersen der. Adam ise bana bir ip bir balta bir de kuranı kerim ver yeter der. Padişah sasırrır ve sorar.
Adam der ki
İp ile karımı beni buraya getırttıgi icin asacağım. Balta ile bizim su tanıştığımız üzümü kesecem. Kuranı kerim lede seninle biedaha görüşmemek icin el basacagim. Dee ve padisah istediklerini verir ve adama hak verir....
SON