-5-

92 7 11
                                    

Merinette

-Domates suyunu çıkarttırma bana.
Dedi Adrien.
-Dene de gör. Dedi Nathanael ve bir süre bir birlerine baktılar. Ardından bi anda Nathanael adrien ın üstüne atladı.

Birbirleriyle yumruklaşıyordular ki hocamız gelip onları ayırdı.
-Ne yapıyorsunuz siz burda. İkinizde doğru müdürün odasına.
Oldukça üzülmüştüm. Alya bana koşup
-Marinette iyi misin
Ona sarılıp ağlamaya başladım.
-Ihıhhhı hepsi... benim suçummm ıııhhhııı

...

Adrien

Bir günde ikinci kez müdürün odası bu hoşuma gitmemişti. Hele babamın hiç gitmiycekti. Ama ne yapıyım dayanamadım Merinette i başkasıyla görmeye. Tamam şuan aramızda bişey yoktu. Ben kendi kendime gelin güvey oluyordum. Bunları düşünürken gelmiştik.
-Adrien bir dünde ikinci kere mi ne oldu sana böyle. Nathanael kavga mı ettiniz siz. dedi müdürümüz.
Oturun ne oldu anlatın bakalım. Durun önce velillerinizi çağıralım.
Babam beni bi daha okula göndermiycek. Ne yapıcam ben.

...

Marinette

Kafamı sıraya koymuş ağlamaya devam ediyordum. Bi anda hızlıca ayağa fırlayıp
-Bu benim suçum gidip hocaya söyliycem!!!!
Alya ve diğer arkadaşlarım beni tutmaya çalışsada hızlıca müdürün odasına koştum. Kapının kolunu tutmak ve tutmamak arasında kalır bir şekilde tuttum. Başım önümde eğik bir şekilde içeri girip
-Hocam onların bir suçu yok hepsi benim yüzümden oldu.
Müdürün bana garip bakışları altındayken Bay Agreste ( yanlış yazmış olabilirim) nin ve Nathanael ın ailesinin de burada olduğunu farkettim. O sırada Nathanael atıldı
-Marinette sen olayı bile görmedin neden burdasın?
-Evet sen kantinde değilmiydin. Diyerek destekledi Adrien.
Ne olduğunu anlamamıştım.
-Hayır herşeyi gördüm. Diye ısrar ettim.
-Otursana kızım o zaman. dedi müdürümüz. Geçip otudum. Sağımda Adrien solumda Nathanael vardı. İkisinin bana neden böyle söyledin gibisinden garip bakışları eşliğinde müdür ailemi arıyordu. Biraz sonra ailem geldi. Bana kızgın değil ama üzgün bakışlarla bakıyorlardı. Müdür ikisine soruyor bizim suçumuz boşverin olayı. Bana soruyor boşverin benim suçum işte diyip geçiştiriyorum.

Bu böyle devam ederken. Alya içeri girdi. Müdürümüz hemen
-Hıh sonunda olayı gören birisi anlat ne oldu anlat hemen.
-Aslında şey ben...
-ne duruyorsun anlat hemeeeen.
Zavvallı Alya oysa sadece hocanın gönderdiği dosyaları getirmişti. Hepimiz ona bakışları arasında
-Ben bir şey bilmiyorummm diye bağırarak hızlıca odadan uzaklaştı. Hiç birimizden ses çıkmayınca hoca sınıftan herkesi çağırmaya başladı. Çoğu hiç bir şey bilmiyordu. Bilenlerde hiç birimizle kötü olmamak için bir şey söylemeden gidiyordu. Çünkü Marinette in suçu deseler Adrienle nathanael kızicak. O ikisi deseler ben bir daha konuşmamaya kadar gidicem.

En son Alex gelmişti. Cloe nin ne kadar yalancı olduğunu bilen hocamız onu çağırmamıştı. Çünkü ona doğru bilgi lazımdı.
-Eveeet Alexxx olayı anlat bakalım
-Ne olayı ben olaydan yeni haber oldu kantindeydim.
"Saçma saçma şeyler" diye söylenerek odadan çıktı. Müdürümüz kafayı yemişti. Saçı başı dağılmış gözleri kan çanağına dönmüştü.

Bi anda bağırdı:-Hepiniz çıkınnnn defolun odamdann veliler hariç herkes çıksın çabuuuuukCeza meza yok size

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bi anda bağırdı:
-Hepiniz çıkınnnn defolun odamdann veliler hariç herkes çıksın çabuuuuuk
Ceza meza yok size.
Son cümleyi söylerken sesi ağlamaklı çıkmıştı.
Adrien ben ve Nathanel hemen fırlayarak okuldan çıktık.

Adrien

Nathanael ben sınıftan bir şey alıp geliyorum diyip gitti. Marinette ten tam özür diliyordum ki bana sıkıca sarıldı. Ona anlatıyordum babamın beni heran okuldan alabileceğini. Sesizce ağlıyordu.

....

Bay Agreste

Adrien çok ileri gitti. Onu yarın ilk iş okuldan alıcam. Osırada kafamı çevirdiğde onu o içerdeki kıza sarılırken gördüm. Babam beni okuldan alabilir diyordu. Nedenkki diyordu kız oğluma. Bi anda meleğim geldi aklıma. Sanki orada onlar diğil biz vardık. Oğluuum. Yanlarına doğru gidince ayrıldılar. Adrien ı kolundan tutmuş götürürken o kız bağırdı. "Bay agreste" döndüm ve kıza baktım.
-Adrien ı okuldan alıcak mısınız?
Kız bana öyle bakıyordu ki Saçını yavaşça kulağının arkasına taktım. "Hayır" demekle yetindim. Kız bana bi anda sıkıca sarıldı. Şasırmıştım. Bende hafifçe sarıldım. Yüzümde uzun zamandır olmayan bir gülümseme oluşmuştu. Kızdan ayrıldım ve Adrien ın boyuna gelmek için eğildim ve ona da sıkıca sarıldım.
"Ooo..oğlummm" sorna doğrulup. Üstümü düzellikten sonra ben arabadayım diyip gittim.

Adrien

Babam bana bugün ilk kez oğlum dedi. O gittikten sonra Marinette e sarıldım. Birbirimize biraz baktıktan sonra yanağıma küçük bir öpücük kondurup gitti. Sanırım sol yanağımı artık hiç yıkamıycam.

Nathanael

Marinnette o çocuğu öptü. Bense elimde onu çizdiğim küçük resimle kaldım. Onu yırttım elimde yarısı yerde de diğer yarısı vardı. O sırada siyah bir kelebek uçtu ve elimdeki kağida kondu.
-Beni tanıyorsun git ve intikamını al. Ve bunun karşılığında uğur böceği ve ... Neyse gittt.

Umarım beyenmişsinizdir. Uzun zamandır yazmıyordum bu yüzden bu biraz uzun oldu.daha sık yayınlamaya çalışıcam sizi beklettiğim için özür dilerim. Tam tamına 694 kelime.💗💗💗💗

Uçuç Böceği Ve Kara Pisi ( Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin