Elele

50 1 0
                                    

2. Bölüm

Siz diye tısladım, ellerimin sinirden titrediğini hissediyordum ama hiçbirşey umrumda değildi o sürtükle el ele benim kapıma gelmişlerdi MEHMET VE AYLİN EL ELEYDİ DOĞRU DUYDUNUZ!

Aliyi kapının önünden ittim ve onun yerine ben geçtim şu an umrumda olan tek şey onlardı onlar ve lanet gülümsemeleri, bir dakika gülümsüyormuydu onlar?!

"Aa hayatım ne oldu sana böyle yüzün düştü sanki ama ayıp misafiri içeri davet etmeyecek misin?" Dedi aylin ağzını gere gere mehmete baktım ben birşey bilmiyorum iması vardı yüzünde ama gülümsüyordu, yemezler bal gibi de biliyordum bu kızı beni kıskandırmak için kullandığını ve bir nevi başarıyordu!!

"Canım ben seni davet ettiğimi hatırlamıyorum?" Dedim iğneleyici bir ses tonuyla. Arkadan gelen ses beynimi daha da deliye döndürmüştü

"Aah minacığııım aylini ben çağırdıım"

Arkadan cerenin cırtlak sesi bunları söylerken benim sinirim tavan yapmisti. Elime geçen birini boğazlayabilirdim şu an ve o kişinin aylin olması büyük olasılıktı.

"Ben sadece aranızdaki boz-" cerenin sesi kesildi ve aramızdaki en sakin olan insan yani benim küçüklük arkadaşım ali bey konuya el attı.

"Ceren hemen içeri geç" dedi parmağıyla salonu işaret ederek. Başını eğdi ve salona doğru yol aldi şu an ben ali aylin ve mehmet tam karşı karşıyaydık dövüşebilirdik yani DÖVÜŞ! Aylinin o çırpı bacaklarını kırarken hayal ettim kendimi dünyanın en zevkli işi olurdu benim için hayallerden beni mehmetin sesi çıkardı

"Üzgünüm ali minanın böyle tep-"

"Abi sen manyak mısın minanın sizi bu halde (!) eve davet etmesini mi bekliyordunuz? Lütfen gidin ve bir daha da gelmeyin."

Sesini özlemişim o kadife sesini, en güzel seni seviyorum derken çıkardı sesi, kulağıma doğru eğilirdi sıcak nefesini kulağıma üflerdi çünkü beni tanıyordu ve buna bayıldığımı biliyordu. Ellerini her tuttuğumda ilk günkü gibi içim kıpır kıpır ederdi benim mehmetin elini tutmam bende küçücük bir çocuğun pamuk şeker fabrikasına düşmüş halini hissettirirdi resmen ne kadar onun elini tutsam da sarılsam da yetmezdi sanki.

Düşüncelerimden sıyrıldım acı verse de gerçeğe dönmüştüm, ellerine baktım benim elimi tuttuğu gibi tutmuyordu sanki elini daha çok hadi numara yapıyoruz tutuşuydu bu ama beni ilgilendirmiyordu bana bunu yapmaya hakkı yoktu.

"Mehmet" sesim o kadar kısık çıkmıştı ki sadece kendim duyabilmiştim, gücümü birşey emiyordu sanki

"Mehmet!" Bu sefer bağırmıştım işte derin bir nefes aldım ve ağzımdan çıkan tek şey git olmuştu.

Mehmet bir hışımla aylinin elini bıraktı ve üstüme gelmeye başladı ne olduğunu anlayamadan beni duvara yasladı

"Bana bunu yaşatmaya hakkın yok mina yeter!" Kalmıştım, onunda bana aylini yaşatmasına hakkı yoktu ama o bencildi asla benim üzüldüğümü düşünemezdi

"Cevap versene mina?!"

"Git diyorum sana mehmet git! Anlamıyor musun rahat bırak beni çık git hayatımdan!" Ağladığımı fark etmemiştim bunları söylerken bir hışımla mehmeti itip odama çıktım göz yaşlarımı durduramıyordum kendimi yatağa atıp ağlamaya başadım normalde olsa bağıra bağıra ağlardım ama canım acıyordu, içimdeki sızı sesimin çıkmasına engel oluyordu acı acı inliyordu vücudum en sonunda göz kapaklarımı kapatmayı seçtim ve aklımın en derinliklerine yani acının olmadığı yerde kendimi bıraktım...

Başımda büyük bir ağrı vardı, göz kapaklarıma bir fil oturmuştu sanki AH MİNA AĞLARKEN UYUYA KALIRSAN ÖYLE OLUR. Kalkmayı denedim ama kalkamadım öküz oturmuştu sanki üstüme zorla da olsa gözlerimi açtım ve alinin bana sarılarak uyuduğunu gördüm diğerleri ise yerde tulumlara kıvrılmış yerin keyfini çıkarıyorlardı. Aliyi uyandırmadan kollarını üzerimden çektim ve parmak ucunda yavaş yavaş aşağıya indim. Her yer içki şişesi doluydu ve bir gıdım bile içki kalmamıştı, gaddarlar!!

Beni uyutup içkinin dibine vurmuşları tabiki. Mutfaga girdim kendime sert bir kahve alıp masaya oturdum. Dün geceyi düşündüm mehmeti o kızı ağlayışımı. Hepsi onun yüzünden oluyordu bütün bunları onun yüzünden yaşıyordum herşeyi o batırıyordu ilişkimizi batırdığı gibi!!

"Ne zaman kalktın hayatım?" Arkamda ilaydanın sesini duydum ona döndüm yüzünde tatlı bir gülümseme bana bakıyordu bende ona gülümsedim

"Çok olmadı. Hadi gel kahvaltıyı hazırlayalım" dedim yavaşca. Biz kahvaltıyı yazırlamaya koyulurken ali bey de dahil herkes mutfaga doluştu. Kahvaltımızı edip, çocukları gönderdim yarın okul vardı ve hepimiz dünden kalmaydık o yüzden hepsini eve yollayıp ayık dönmeleri için tembihledim. Ilık bir duşa girmem gerektiğini hissettim banyoya ulaştığımda çabucak üstümü çıkartıp ılık suyun içine girdim ve gözlerimi kapadım.

Bir hışımla kafamı kaldırdım, planı kurmuştum ondan nasıl öcümü alacağımı biliyordum onun canını benim canımı acıttığından daha çok acıtacaktım, yeni bir çocuğu hayatıma sokarak. Keyifle kahkaha atıp suyun içine daha çok girdim plan hazırdı tek gereken uygulamaktı!

Akşamdan kalma bir bölüm oldu ama 30 kişi okuyunca kendimde biraz yetenek olduğunu düşünüp hemen bu bölümü de yazmaya koyuldum ama aklıma birşey takıldı biraz kapalı anlatıyorum değil mi o yüzden bende düşündüm ki bir sonra ki parta bunların hikayesini yazayım hepimiz için daha iyi olur değil mi :):):)

Çok mu zırvaladım ben, eger okuyup bir eksik veya yanlış olduğunu düşünüyorsanız yorum bırakın veya herhangi bir şey okumak isterim neyse :):):)) umarım beni beğenmişsinizdir :):)):)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 08, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ya Sonra?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin