0-lie

185 13 39
                                    

"Bir yalan söyledi bana onu ilk tanıdığımda. Sonra hep yalan söylesin istedim.

Öyle de yaptı."


Yavaşça gözlerini açtı...

Yaşıyor olmaktan korkarak.

Kendini yatağına daha da gömüp gözlerini tavana diktiğinde içindeki ağlama isteğini ve gözlerinin her an dolabilecek oluşunu yaşamak istemeyişine bağladı.

Başka açıklaması olamazdı çünkü. Ağlama isteğinin bir saniye bile gitmemesinin başka hiçbir sebebi olamazdı.

Yaşamak istemiyordu o.

Yaptığı tek şey her güne lanet okuyarak uyanıp, uykusu tekrar gelene kadar yok olma isteğini bastırmaktı.

Hayatına son verme isteğini...

Kafasını yavaşça sol tarafındaki komidinin üzerinde duran saate çevirdi.

8.30

Bu kadar erken uyanmış olma sebebinin aralık camdan gelen soğukluk olduğunu anlaması uzun sürmemişti.

Gözlerini yavaşça cama kaydırıp perdeyi neden ve ne zaman açtığını düşündü. O bunu asla yapmazdı. Örtüsünü üşüyen kollarının üzerine çekip evine hırsız girmiş olma ihtimalini aklına getirdi. Bu ihtimal biraz olsun içini ürpertmezken 'Umarım dışarı çıkmamı gerektirecek birşey çalmamıştır' diye düşündü. Aksi taktirde hayattan dahada nefret edecekti.

Aklına gelen şeyle yatağında biraz kıpırdanıp uyumadan önce yastığının yanına bıraktığı telefonunu aradı.

Yoktu.

'Lanet olsun' dedi içinden. Gidip yenisini almak için birkaç tane imza atamayacak kadar yorgundu. Derin bir nefes alıp sırtını açık cama döndü ve örtüsünü iyice üzerine çekip biraz daha uyuyabilmek umuduyla gözlerini yumdu.

Birkaç saniye sonra gözlerini hızla açmasına sebep olan şey içeriden gelen müzik sesiydi.

İstesede daha uyuyamıyacağını anladığında örtüyü üzerinden atma zahmetinde bulunmadan yerinden doğruldu. Üşengeç adımlarla odanın dışına doğru yürürken, ona evine girebilecek kadar yakın kişilerin listesini çıkartmaya çalıştı. Ama aklına danışman Jung'tan başka kimse gelmemişti.

Eşofmanının aşağı düşen belini sağ elinin yardımıyla yukarı çekip sesin geldiği yere, mutfağına yöneldi. Tezgahın önünde müziğe eşlik ederek omleti tabağa koyan genç adam görüş açısına girdiğinde müziğin kaynağını aradı. Kendi telefonunu masanın üzerinde sapasağlam görmesi içine birkaç damla su serpmişti.

"Neden pencereyi açıp üşümeme sebep oluyorsun?"

Danışman Jung olduğunu düşündüğü kişiye kendi çapında önemli bir soru yönelttiğinde, genç mırıldanmayı bırakıp ona döndü.

"Hey! Sonunda uyandın."

Tanıdık olmayan sima irkilmesine sebep olsada kendini toparlaması uzun sürmemişti.

"Bende tam seni uyandırmaya geliyordum."

Çocuk gülümseyerek, hazırladığı kahvaltı masasına oturdu. Ve eliyle karşısındaki sandalyeyi işaret etti.

"Otursana. Omletin soğumasın."

Genç kız bunun bir kamera şakası olup olmadığını sorgulamadan önce masaya oturdu. Acıkmış olduğu gerçeği,karşısında oturan genci tanımıyor olduğu gerçeğinden daha baskın geliyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 21, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dedective JeonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin