Yaş ilerledikçe evden ayrılmış kendi hayatıma başlamıştım.Evime aylar sonra gelmenin mutluluğu ile kapıya doğru yaklaştım. Kapının önünde mavi küçük bir çardak vardı. O çardakta küçükken çok oyun oynardık.Arkadaşım Ömer ile beraber bir gün yine oyun oynuyoruz içerden bir ses geldi bağrışma sesleri biraz daha dikkatli dinlemeye başladım sesleri babam ve annemin sesiydi yine bi tartışma vardı o an hevesim kalmamıştı oyun oynamak için bırakmıştım oyunu ömere sert çıkışmıştım hatta.Sonra Ömer'le kavga etmiştik. Kavga kavgayı doğurmuştu resmen. Ömer gitmişti o sıra tek kalmıştım çok korkuyordum acaba hep böyle tek kalacakmıyım diye. Bende bir gün büyüyüp bu kavgalardan uzakta olacakmıyım diye. Çocukluğum hep büyüyeceğim günün hayali ile üniversiteli bir genç olmanın hayali ile geçmişti tabi yanında aile kavgalarını saymazsak. İşte o an dedim beklenen gün geldi diye büyümüştü Oğuz hayatta her şey olabilirdi bazen kavga çıkardı bazen mutluluklar olurdu. Hayat böyleydi işte beklenen günü bekleyerek geçiyordu hayat kısaca...