İnsan hayatının her günü çeşitli duygular yaşar. Sevgi,üzüntü ,mutluluk vs. Ama bu duygularda insanın en çok canını yakan aşktır.
Ben Ada Soysal daha 17 yaşındayım.
kendimce güzel sayılırım. Uzun boylu, Uzun kahverengi saçlı, yeşil gözlü, zayıf bir kızım . Kendimi sıradan görmemin sebebi ise aptal Poyraz . Küçüklükten beri çocuğa deli gibi aşığım . Biz Poyrazla ilk defa 4.sınıfta tanışmıştık. O gün bu gündür hiç ayrılmadık. Birlikte çalışıp aynı liseyi kazandık. Ama uyuz Poyraz bir türlü beni sevmedi hep en yakın arkadaşı olarak gördü. Pislik ne olucak ama ne yapacaksın aşk işte.Bu gün okulun ilk günüydü. Sabah saatin şu iğrenç sesiyle uyandım. Ve uyuşuk bir şekilde üzerime formalarımı giydim. Saçlarımı düzleştirdikten sonra hafifçe uçlarını dalgalandırıp omuzlarımdan dökülmesine izin verdim. Ardından hafif bir makyaj yaptıktan sonra aynada kendime son bir kez daha baktığımda muhteşem görünüyordum. Hızla kahvaltıya inip Birşeyler atıştırmaya başladım.
" kızım bir günaydın demek yok mu?"
Annemin gülümseyen yüzüne bakıp. Bende onun gibi gülümsedim. " Günaydın benim bir tanecik kraliçem" Babamda ağır adımlarla mutfağa giriyodu " size de günaydın kral hazretleri " Babam bir anda başını silkeleyip . " Hı birşey mi dedin prenses " dedi. Babam görünüşe göre hayla uykuluydu. " Ooo sen hayla rüya aleminde misin babacım ?" Babam gözlerini yorgunlukla açıp kapattıktan sonra " Gece dosyalarla uğraştığım için pek uyuyamadım kızım " dedi. Babam anladığımı belirtmek için usulca başımı salladım. Ve ardından kahvaltıya devam ettim.O sırada dışarıdan bağırma sesi gelmeye başladı. " Adaaa " Allah' ım bu kim ya öküz gibi bağırıyor.
"Ada biri seni çağırıyor baksana kızım " of ya biride şu güzelim kahvaltıyı kesmese şaşardım. Bakalım şu öküz kimmiş. Pencereye inadına yavaş yavaş gittim. Ve pencereden yavaşça kafamı uzatmıştım ki kafama minik bir taş çarptı. Atanı gördüğümde benim adımı böğüren öküzü de görmüş oldum.
" Poyraz delirdin mi sen ne diye taş atıyorsun." Poyraz kaşlarını çalıtıp kızım bir saatten beri seni çağırıyorum duymuyor musun yoksa bilerek duymamazlıktan mı geliyorsun?" Alaylı bir tavırla gülüp Poyraza " bende sabahın köründe böğüren öküz kim diyodum " dedim.
Poyraz kaşlarını çattıp " sen bana öküz mü dedin ?" Dedi. Kendimden emin bir tavırla "evet "dedim. Poyraz yüzüne ciddi bir ifade takkınıp
" seni bu seferlik affettim bidaya çok kötü olur " dedi.
"Poyraz senden af dilediğimi hiç sanmıyorum."
"Sinirlendirme beni çık o evden dışarı
Yoksa ben seni zorla çıkarmasını bilirim Ada " dedi. Sinirli bir ses tonuyla Poyraz'a " tamam" deyip pencereyi kırıcakmış gibi kapattım. Ardından çantamı alıp annem ve babamla vedalaştıktan sonra dışarı çıktım.
Poyraz her zamanki gibi çok tatlıydı.
Hafif sarıya kaçan saçları, mavi gözleri, kaslı vücudu ve uzun boyuyla her zaman ki gibi çok yakışıklıydı. Öylesine yakışıklıydı ki mahalleden geçen kızların tümü Poyrazı her zamankisi gibi hayranlıkla seyrediyorlardı. Ama ben onların Poyrazı hayranlıkla seyreden gözlerini oyarım. Sonradan görmeler ne olucak. Bide benim aptal aşkım okul formasının gömleğinin düğmesinin üç tanesini iliklememişti.
Bu yüzden kaslarının yarısı belli oluyordu. Ulan Poyraz o okul formasını sana yedirmezsem ne oliyim.Poyraz beni kapıda görünce yüzünde şapşal bir gülümseme belirdi.
"çok güzel olmuşsun."
"senin için de aynı şeyi söyliyemicem Poyraz valla hiç iliklemeseydin gömleğin düğmelerini ?"
Poyraz benim bu sözlerim karşı sında kahkahalarla gülmeye başladı ve ardından gülmesi bitince "vallahi düşünmedim değil ama şimdi tüm gözler üzerimde olucak tüm dikkatleri toplicam taktir edersin ki hocaların büyük çoğunluğu bayan dikkatlerini çekicem falan ki böyle kaslı vücuda kim dayana bilir ki sonra işte o hocalar dersi anlatamicaklar bide bu yüzden kul hakkına girmiş olucak o yüzden birkaç tanesini ilikledim."
sinirden ellerimi yumruk yapmış gözlerimden ateş saçıyodum.
"aaa Poyrazcım ama böyle okula gidilmez demi " deyip kalan üç düğmeyide ilikledikten sonra kravatını düzeltip tekrar Poyraz'a baktım " mükemmel " Poyraz bana ters ters bakıp " öyle olsun bakalım" dedi . Ardından nefesini verip arabayı işaret etti ve "hadi atla gidiyoruz"
dedi. Poyrazın peşinden arabaya binip kulaklığımı kulağıma taktım ve bir iki şarkıdan sonra okula gelmiştik. Bizim okuduğumuz okul sıradan bir devlet okuluydu bu yüzden pek bakımlı değildi duvardaki boyalarına bir kısmı dökülmüş bir kaç bank ise yerinden sökülmüştü
okulda gözlerimi gezdirdiğimde bizim çetenin yani eski çetemin her zamanki çardakta oturdukları gördüm Poyraz hızlı adımlarla çeteye doğru yürümeye başlamıştı ki Tuğçe kısacası okulun sürtüğü direk Poyrazın boynuna atladı. " Poyrazcım seni çok özledim geceleri hep seni arar oldum nerelerdesin ya" Poyraz tam da benim yapmak istediğimiz yapıp Tuğçeyi kollarını boynundan çekip Tuğçeyi hafifçe ittirdi.
"ben tükürdüğümü yalayacak birine mi benziyorum Tuğçe " Poyrazın bu sözü karşı sında Tuğçe cevap vermezken ben biraz Tuğçeye açıdığımı hissettim " bende öyle düşünmüştüm " diyen Poyrazın arkasından hızla çetenin olduğu çardağa doğru gittik uzay beni görür görmez " dünya güzeli çeteye geri mu döndün deyince gözümü Poyrazdan Uzaya doğru çevirip "hayır Poyrazla geldim."dedim. Uzay üzülmüş gibi yapıp Poyraz'a döndü "abi biz dediğin gibi Ateşlerin çetesinin yerini tespit ettik ve onları bastık ama şans eseri biri haricinde hepsi elimizden kurtuldu yani Burağı yakaladık abi onun konuşmasıda an meselesidir." Poyrazın sinirlendiğini çakılmış kaşlarından anlaya biliyodum." ne demek diğerleri elimizden kaçtı"deyip Poyraz elini yumruk yapıp hızla çardakta ki masaya geçirdi ve ardından "bizim mahalledeki depoya kaldırdınız demi" dedi. Uzay başıyla onaylayınca Poyraz hızla oturduğu yerden kalkıp " beyler hadi gidiyoruz "dedi. bende ayaklanınca Poyraz bana dönüp "sen hariç Ada sen doğru sınıfa" dedi ve okulu gösterdi." bende çok meraklıyım zaten " deyip hızla okula doğru yürümeye başladım göz ucuyla arkama baktığımda çoktan gitmişlerdi bende hızla merdivenleri tırmanıp sınıfa çıkmıştım ki sınıfın kapısındaki çok yakışıklı bir çocuğun bana baktığını gördüm bende çocuğa aynı şekilde baktığımda 2 gün önce beni sıkıştırıp sadece gözlerime bakan çocuk yani Ateş olduğunu anladım ama onun bu okulda ne işi vardı???
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIZAYAKIŞIKLI
RomanceGüzel ve Arıza bir kız Ada Soysal çok yakışı bir erkek Ateş Soral ve bu iki insanın aşkla imtihanının hikayesi