5. bölüm.

28 0 0
                                    

Güzel bir duşun ardından hazırlanmak için dolabın karşısına geçmiştim ama hiç birşey bulamıyordum. Yani böyle mekanlara en son Mary öldürmeden önce gitmiştim. Ki zaten  öyle  olmasada orası onun mekanıydı . Nasıl giyinilirdi? Veya onun dikkatini nasıl bir elbiseyle çekebilirdim? Kısa şeyler giyerek çekemezdim . Çünkü zaten hayatında onu etkilemek için o tür giyinen kızlar çokça vardır. Daha farklı olmalıydım. Masum. Belki bu şekilde çekebilirdim. Ama takıldığı yerler çok masum insanların gideceği mekanlar dan değildi.

Kapıdan gelen zil sesine yüzümü buruşturup. Aşağı indim . Kapıyı açtığımda Ryan ve Stefan beni hala bornozla gördükleri için gözlerini devirdiler.

"Daha giyinmedin mi be of kızım ne yapıcaz biz seninle ?" Diyerek hayıflandı Stefan ve beni kolumdan tutup odama çıkardı. Merdivenlerde beni arkasından sürüklerken ona yetişmek baya zordu ve arada tökezledim. Ama Stefan beni her defasında kolumdan yakalamayı başardı.Kapıyı açıp direk dolabının karşısına geçtiğinde biraz utanmıştım. Çünkü senin ben o dolapta elbise ararken biraz fazla karıştırmışım. Dolabın içine iyice kafasını soktu ve bana elbise aramaya devam etti. Tanrı aşkına o dolap baya karışıktı ordan cidden birşeyler bulabileceğini mi zannediyordu.
Birkaç dakikanın sonunda birşey bulmuş olacakki "aha" diye bir ses çıkartarak  bana döndü. Elinde asimetri bir kesimi olan ve bazı yerlerinde deri olan bir elbise vardı. Siyahtı. Ve oldukça seksi. Ben bu elbiseyi en son annemin zorla gönderdiği kuzenimin doğum gününde giymiştim. Elbiseyi bana doğru tuttu sanki üstüme elbiseyi giymişim gibi uzunca süzdü ve sonunda gülümsedi. Galiba elbiseyi beğendi. "Ah işte bulduk. Hemen giyinip geliyorsun . Hadi bakalım hırçın şey." O bana hırçın şey diyince sabah ki anım geldi aklıma Louis 'de bana böyle seslenmişti. Yüzüme yayılan gülümsemeye anlam veremeyerek hemen sildim.

Stefan odadan çıkınca hemen bornozu üstümden atıp iç çamaşırlarımı giyip ondan sonra hemen elbiseyi üstüme geçirdim. Evet elbise güzel olmuştu. Mary öldükten sonra beni rahatlatan şeylerden biride koşu bandı olduğu için fiziğim gayet güzeldi. Ve elbise üstümde güzel durmuştu . Saçlarımı hızla tarayıp hafif kuruttum . Zaten düzdü saçlarım o yüzden fazla abartmaya gerek yoktu. Yüzüme sade bir makyaj yapmıştım ama kırmızı rujum bunu bozuyordu. Ayağıma siyah deri butilerimi giyip elime minik bi çanta aldım , içine telefonumu koyup aşağı indim . Ryan ve Stefan geln topuk sesiyle bana döndüler. Stefan sadece gülümserken Ryan sertçe yutkunup bacaklarımda fazla oyalamıştı bakışlarını . Ryan 'ın dikkatini dağıtmak için yalandan kızgın bir sesle konuştum.

"Hey " Ryan sonunda bakışlarını gözlerime çevirdiğinde işaret parmağımı ona doğru sallayarak devam ettim."bacaklarımı taciz etmeyi kes! " gülerek başını iki yana sallayınca . Be defa neşeli bir sesle sordum ." Nasılım?" Stefan elini idare eder gibi sallarken Ryan memnuniyetle başını salladı Stefan 'a dil çıkarıp ikisinin birden koluna girdim ve onları kapıya doğru sürükledim.

Galiba herşey arabaya binene kadardı bütün pozitif enerjim uçup gitmişti. Şimdi orda ne yapacaktım? Nasıl davranacaktım ? Veya yanında sevgilisi olan birinin dikkatini nasıl çekicem? Hayat ne garip değil mi ? Ölümüne nefret ettiğim birinin bana aşık olması için uğraşıyoruz. Ama bunların hepsi intikam sözü vergimiz için. Bu yolda sadece ben değil Ryan ve Stefan 'da yaralanacak. Hepimiz üzülücez hepimiz kırılırsa birbirimize özlem duyucaz . Ama sonunda herşey için değicek eminim.

"Sen burada in zaten en fazla yirmi adım kaldı . Direk karşına çıkar Malik kulüp ." Başımı tamam manasında sallayıp arabadan indim . Rayon arabayı tekrar çalıştırıp ilerdeki mekanın önünde durunca bende adımlarımı oraya yönlendirdim. Kapıda dikilen iri yarı adamalar biri süzdükten sonra kenara çekilip geçmeme izin verdiklerinde içeri geçip derin bir nefes aldım . Ama keşke almasaydım içerisi kesinlikle iğrençin de ötesinde kokuyordu. Alkol , sigara ve ter kokusu birbirine karışınca adeta içeri komu bombası atılmış gibiydi. Yavaş bir şekilde bar sandalyelerine doğru ilerleyip elbisemin yukarı çıkmamasına özen göstererek oturdum . Gözlerimle onu ararken arkadaşlarıyla oturduğu yeri sonunda gördüm . Sevgilisi yine onun kolunun altına girmiş etrafa sırıtırken o yine gayet ciddi duruyordu. Gözlerimi ondan çekip Louis'e baktım yine mükemmel görünüyordu. Üstünde kot gömlek içine beyaz tişört ve siyah dar pantolon giymişti. Bu kadar basit şeylerle nasıl bu kadar güzel görünüyordu ? Bunu boşverip onların dikkatini nasıl çekeceğimi düşünmeye başladım. Dans ederle bunu yapamazdım çünkü zaten etrafta bir sürü dans eden kız vardı ama hiçbirine doğru düzgün bakmıyorlardı. Ne yapacağını bilmediğim için Ryan'a mesaj atmaya karar verdim.

Gönderilen : Ryan

Ne yapıcam ben? Nasıl dikkatlerini çekicem?

Gönderen : Ryan
Şimdi senin yanına bir çocuk gelcek ismi : Jacob sana asılacak ama o benim arkadaşım oyuncu yani yalandan olacak bağır ve yardım falan iste.

Gönderilen : Ryan

Tamam bu dikkatlerini çeker ama niye karışsınlar ki?

Gönderen : Ryan

Çünkü mekan onların ve onlar mekanlarına söz gelmesini sevmez.

Gönderilen : Ryan

Tamam

Mesajmı görüldü yapınca telefonu kapatıp çantama geri koydum. Birkaç dakika sonra yanıma kumral bir çocuk geldi .

"Selam ben Jacob Ryan bahsedecekti ama . " yakışıklı değildi ama çirkin de değildi . Kaslı ve yapılı bir vücudu vardı . Ve kollarındaki dövmeler değişik bir tarzdaydı. İlginç bir çocuğa benziyordu.

"Evet Ryan senden bahsetti." Gülümsedi ve bana iyice yaklaştı.

"Şimdi elimi beline koyucam. " başımla onayladım." Sonra avazın çıktığı kadar bağır ki sesin müzik sesini arkasında bıraksın." Tekrar başımla onayladım. Elini belime koyup beni kendine çekti ve bağırmam için göz kırptı . Önce Ryan'a sonra Stefan'a bakıp inandırıcı olsun diye biraz çırpındım . Belimdeki elini biraz daha sıkıp tekrar göz kırptı bu defa avazım çıktığı kadar bağırdım. Müzik hala devam ediyordu ama çoğu insan bize bakıyordu. O ve arkadaşlarına kısa bir bakış attığımda hepsi ayaklamamıştı ama buraya gelecek gibi durmuyorlardı. Tekrar avazın çıktığı kadar bağırdım. Bu defa galiba kulakları sağır edecek duruma gelmişti çığlığım . Tekrar oraya baktığımda ilk hareket eden Louis oldu sonra Perrie hariç hepsi buraya doğru gelmeye başladı. Louis Jacob'ı birden üstümden çekip bana döndü. Galiba beni demin tanıyamamıştı çünkü şaşkın görünüyordu.

"Mira iyimisin?" Louis endişeli sesiyle sorunca az kalsın gülümseyecektim ama tuttum kendimi .

"Louis " diyerek kollarımı ona sardım başımı boynuna  gömdüğümde bana karşılık verip kollarını belime doladı . Sahte bir şekilde hıçkırdığımda iyice sıkıladı belimdeki kollarını. Bu çeteden başka biri olsa şuan bunu yapan galiba tiksinirdim ama ona karşı her zaman bir sempatim vardı. O iyi kalpliydi yani galiba.

Yavaşça geri çekilip yüzümü avuçladı . Gözlerimi ondan kaçırıp çocuklara diktim. Gayet şaşkın görünüyorlardı. Özellikle Harry . Ağzı şimdi ayrılacaktı. Bakışlarımı Zayn'e çevirdim onda hem şaşkınlık hemde kızgınlık vardı.

"Mira seni evine bırakma mı ister misin?" İşte gördünüz mü o iyi kalpli . Yek hatası var onunla arkadaş olmak.
Başımı sallayıp elimi tutmasına izin verdim . Beni çıkışa doğru sürükleyip çıkışa gelince görevlilerden birine kaş göz işareti yaptı. 1,2 dakika içinde önümüze güzel bir BMW geldi . Ve içinden bir koruma indi. Louis hemen sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı. Evin adresini söyleyemezdim. Annemlerin adresini versem daha iyi olurdu galiba. Bana dönüp "adres" diye mırıldandı. Bende fısıltıyla çıkan sesimle adresi verdim.

Evin önüne gelince arabayı durdurup evi süzdü ve bana döndü.

"Teşekkür ederim . Herşey için . "  kemeri açıp elimi kapının kuluna attığımda beni durdurup kendine döndürdü. Şaşkınca ona bakarken telefonunu uzattı. Ne demek istediğini anlayınca telefonu elime alıp önce numaramı yazıp sonra ' Mira ' diye kaydedip ona verdim . Gülümsedi ve telefonu elimden alıp cebine koydu.
Arabadan inip eve doğru yürürken mutluydum planım tıkır tıkır işliyordu.



1113 kelime waow iyi iş lütfen sessiz okuyucu olmayın.

İntikam YolundaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin