Yine her zaman ki gibi yalnız kaldım. Aslında istediğim de buydu. Evet uyandığıma göre tekrar, sıkıntım başladı. Şimdi ne yapmalıydım?. Yaşıtlarım dışarıda oynuyor ben ise odamdan dışarıya adımımı atmak istemiyorum. Ailem beni birçok piskoloğa götürdü ama nafile hep aynı. Gitgide çöküyordum aslında on iki yaşındayım ama kendimi yirmiden fazla görüyorum çünkü ruhum hastalanmıştı. İçim içimi yiyor sıkıntıdan patlayacak gibi oluyorum. Arkadaşlarım, kuzenlerim, annem, babam ve kardeşlerim beni bu durumdan kurtarmaya çalışıyorlardı. Hep de başarısız oluyorlardı. Oturdum yatağımın üstüne düşündüm yok uzandım yok sorumun cevabı yok. Acaba ben neden böyleyim? Çok korkuyordum akılımı yitirmekten...
Tam uyuya kalmıştım ki odamın kapısının çalındığını duydum ve girebileceğini söyledim, kapı açıldı birde baktım iki kız arkadaşım gelmiş. Oturdular yanıma bana neden böyle biri olduğumu sordular, ne cevap verebilirdim ki? Daha bu sorunun cevabını kendim bile bilmiyordum. Bana bir tavsiyede bulundular akşam ayın çıktğı zaman ay ile konuşmamı ay ile konuşunca insanın içi ferahlıyormuş...
Hava iyice kararmıştı ay çıkmıştı perdeyi açtım aya doğru baktım gerçekten insana iyi geliyormuş. Biraz da aya bakarak düşündüm aslında böyle olmamın tekbir sebebi var...