flower ❀ kim seokjin ✔️

1 '' Sakura''

Sanırım benim delirmeden yaşayabileceğim bir hayatım yoktu.Cam kapıyı açarak cama yapışmış olan kızlara doğru süpürgeyi salladım.

''Gidin buradan! Dükkanın önünü kapatıyorsunuz.'' Ji Hu elimde ki süpürgeyi alarak beni içeri sokup kasanın olduğu yere cimcikleyerek götürdü.

''Kes şunu! Asıl onlar olmasa burada müşteri olmaz.Baksana etrafına! Herkes onu görmek için çiçek alıyor.'' Kolumu ondan kurtararak tiksinen bir yüz ifadesi takındım.O ise beni takmayarak devam ettirdi.

''Gerçekten çok yakışıklı!''  Herkesin hayran hayran baktığı çocuğu parmağıyla göstererek konuştuğunda parmağına sertçe vurdum.

''Terbiyesizlik yapmayı kessene! Yakışıklıysa yakışıklı.İlla ağzına girmek mi lazım?'' Sesimi fazla yükseltmiş olmalıyım ki bir an da etraf sessizleşerek bana öldürücü bakışlar atmaya başladı. Ji Hu kolumun iç tarafını bir kez daha cimcikledi.

''Seo Yeon! Talih kuşu neden içini boşaltmak için senin kafanı buldu ki acaba?'' Kasanın önüne gelen liseli kız bizim tartışmamızın arasına ince sesiyle girdi.

''Affedersiniz?'' Ona dönüp gülümseyerek baktığımda devam ettirdi.

''Acaba Seok Jin'i nereden tanıyorsunuz?'' Kafamı olumsuz bir şekilde salladım.

''Bir yerden tanımıyorum.Devamlı müşterim sadece.'' Ji Hu koluma cimcik attığında sızlanarak ona sert bakışlar attım.Kız teşekkür ederek uzaklaştığında daha sabah temizlediğim camıma yapışan insanlara bakıp suratımı astım.Bu çocuk ne zaman dükkanıma gelse benim küçük masum yuvam liseli kızlar ve işsiz insanlarla dolup taşıyordu. Sakura çiçeğini inceleyen çocuğa doğru ilerleyerek geniş omzuna dokundum.Yüzünü bana çevirdiğinde ellerimi göğsümde birleştirerek konuştum.

''Affedersin ama daha ne kadar inceleyeceksin? Senin yüzünden dükkanım konser alanına dönüyor da.'' Sinirli bir şekilde söylediğim kelimeler karşısında çocuk gülümseyerek nazik bir biçimde seçtiği sakura çiçeğinin olduğu saksıyı bana uzattı.

''Çok özür dilerim.Bunu alıyorum.Lütfen güzelce paketleyin.'' Nazikliği karşısında yaptığım kaba hareket için pişman olurken çiçeği paketlemek üzere işe koyuldum. Ji Hu yanıma gelerek koluma vurup beni dürtükledi.

''Çok güzel bir çiçek seçiminiz var. Sakura çiçeğinin görünüşü gerçekten mükemmel.'' Dediğinde karşımda bana bakan çocuğa yapmacık bir şekilde gülümsedim. Yaptığım işe ara vererek ellerimi belime koydum.

''Güzel bir çiçek mi? Her an ölümü yaşamak anlamına geldiğini biliyor musun?'' Vurgu yaparak devam ettirdim.

''Çiçekleri yavaş yavaş açar ama çok çabuk dökülür.Daha solmadan dallarından düştüğü için yaşamın kısalığını ve ölümün kalıcılığını gösterir.'' Ji Hu sert bir şekilde bana vurduğunda karşımda ki çocuk kıkırdıyordu. Şu cadı yüzünden her tarafım şişecekti.Sanırım pekte söylenmemesi gereken bir şeyler söylemiştim.

''Ah! Özür dilerim neden aldığınızı bile bilmiyorum.'' Kafamı eğdiğim de gülümsemeye devam ederek konuştu.

''Önemli değil.Çiçekler hakkında bu kadar çok bilginizin olması ne kadar güzel.'' Devam etti

''Annemde çiçekleri çok sever ve her zaman bu dükkandan almamı ister. Sanırım sizin çiçeklere aynada ki yansımanız kadar güzel baktığınızın farkında.''

Yeni bir hikaye ve ben 

Uzun zamandır JinFanFiction yazmak istediğim için ortaya böyle bir şey çıktı (Jönfönföctöön)

Bakalım şimdi nolacağ

Her gün bölüm atamayacağım ama en kısa sürelerde atmaya çalışacağım

 teşeke 

İyi okumalar!