Sen hiç gitme.

Davetsiz Misafir|Bölüm 5

1 hafta sonra (İstanbul)
•••
-Şeboo hadi kalk hadii
-Yaa
-Ya Şebnem hadi kalk geç kalıcaz Kainatla ben hazırız bile çabuk ol
-Üff ne ya ne ne konuşuyonuz vır vır gelmiyorum ben hiç bir yere siz gidin.

Kafamı yeniden yastığıma koydum.
Sonra karnım da iki tane el hissettim Almillayla Kainat beni uyandırmak için gıdıklıyorlardı çığlık çığlığa kahkaha atıyodum sonra nefesim kesildi
-Durum tamam gelicem Allah aşkına durun kalkıyorum nefes alamadım yaa ahahahahahkckkcxkkdkdkckjcjcj
-Ayy ne güldün Şebo hadi kalk valla bi dah-
-Ayy yok tamam bakın kalktım sakin

Sonra hemen koşarak banyoya kaçtım hazırlamam muhtemelen en fazla 45 dk falan sürmüştür sonra hemen aşağı indim kızlar beni bekliyolardı
,,,
-Hayır anlamıyorum niye evimiz de oturup güzel güzel kahvaltı yapmıyoruz ki anca kafeya anca kafeye yok çocuklar kahvaltı hazırlamış da bilmem neymiş arkadaşım hazırlamasınlar yaa ben onların kahvaltıları yüzümden uykumdan oluyorum bur-
-Ayhh Şebnem iki dk bi sus geldik zaten gir çabuk
İçeri girdik karşım da çok hoş bir masa duruyodu ve baş ucun da dünyanın en yakışıklı adamı hemen gittim sevgilime sarıldım daha dün akşam görmüştüm ama çok özlemiştim
-Ooo piremses hanım nihayet aramıza teşvik edebildiniz...
-Ne demek o gidiyim mi? Giderim bak
-Hayır tabii ki gitme bak o kadar şeyler hazırladım
Özgür: hazırladık*
Selim de ben de göz devirdik
-Bak o kadar şey 'hazırladık' hem senin içih özel kendi ellerimle omlet yaptım.

Zaten sarılıyoduk kollarımız birbirimize dolanmıştı daha çok sokuldu
Bende "yaa pislik" dedim cilveli bi şekil de ve hafif omzuna vurdum.
Almilla: Yaa şuna bak ya az önce bize tonla şey saydırdı onu uyandırdık diye şimdi ki haline bak;
Dedi şikayet ve dalga karışık bir şekil de.
Kainat: Aynen yaa kıza bak arkadaş
-Susun be! Ayrıca ben sevgilimin olduğu her yere gelirim.
Dedim ve daha çok sokuldum sevdiğim adama.
Can: Aşk dolu dakikalarınız bittiyse artık kahvaltı ya geçelim mi malum acıktık
-Üff iyi be anca tıkının
Selimin huzur dolu kolların'dan 'malesef' ayrılmak zorun da kaldım.
Hep beraber masaya kurulduk..
Sohbetler eşliğin de güzelce hep berabet kahvaltımızı yaptık.
Sonra birden kapı aralamdı içeri giren kişiyi görmemle şok olmam bir oldu...
•••
Bu Hülyaydı ve şuan başımdan aşağı kayanar sular dökülüyordu sanki, Selimle bi an göz göze geldik o da en az benim kadar kızgın ve şaşkındı bunu bakışlarından anlayabiliyordum.
Şuan herkes birbirine şaşkın gözlerle bakıyodu..
Daha sonra ben bir hışımla yerimden kalktım daha sonra tam Hülyanın cezasını vericektim ki Kainat bileğimi kavradı;
-Kainat bırak beni.
Bıraktı..
-Ya kızım sen gerizekalı mısın nasıl buraya geliyosun ayrıca ne yüzle geliyosun s*ktir git nereye gidiyosan
Hülya: Ben sana gelmedim ki..
Gözlerini arkam da duran sevdiğim adama dikmiş sinsi sinsi bakıyordu.
-Selim için geldim, görüyorum ki hala el de edememişsin onu.
-Ahahahhahaah Hülya bana bak çık git elimden bi kaza çıkıcak ayrıca ben Selimi el de etmedim evet, tamamen kendime bağladım.
-???
-Noldu pek bi şaşırdın
Selimin avuçlarını avuçlarımla birleştirdim.
Herkes şaşkın şaşkın olanları izliyodu.
Selim beni kendi çekti vücutlarımız birleşti arkadan ahtopot gibi sarmıştı kollarını belime, ve çenesini omzuma yaslamıştı...
Selim'e baktım zaten kafamı çevirmemle Selimin o kusursuz yüzü gözlerimin dibin de beliriyordu.
Dudağının altı çenesinin yan tarafına küçük bir buse kondurdum, bunu yapmamla Selim bana daha çok sokuldu.
-Ee hülyacım nolduu pek bi yıkılmış gördüm seni, bana bak şimdi burdan defol git seni bir daha değil sevgilimin yanın da görmek onun çevresin de bile görmicem! Anladın mı beni kapı tam arkan da haydi eyvAllah.
Hülya bir sinirle hiç bir şey söylemeden defoldu gitti.
•••
Gülüyordum/Gülüyorduk kafamı çevirmemle Selimin o muazzam yüzüyle karşılaşmam bir oldu bir birimize bakıp kocaman gülümsedik:))