Romes

128 7 2
                                    

Bu shipte bir şansımı deneyeceğim. İyi okumalar....

Rose o gün tatlı ve yumuşak bir sesle uyandı. Her yer karanlıktı. Etrafına baktığında ise sadece ona ışıl ışıl gözlerle bakan James vardı. O bunları düşünürken James konuşmaya başladı. " Rose... şey ben ... burada senn... ( Rose o arada aklından James'in ne kadar tatlı olduğunu düşünüyordu. Ama hayır onlar sadece kuzendi. Ama belki.... hayır Rose.)   Burada uyuyakalmışsın. Senin için yani şey belin felan tutulmasın diye." Rose karşılık olarak gülümsedi. Ancak daha sonra bir anda uyku onu kurtulamayacağı  bir şekilde kendine doğru çekmeye başladı. James ise bunu fark etmedi uzaklara dalıp gitmişti. Bi beş dakkika sonra James kendine geldikten sonra önünde uyuyan bir Rose'la karşılaşınca yüzünde küçük bir tebessüm oluştu ve yıllar önce babasının ondan yıllar önce büyükbabasının yaptığı gibi karşı koltuğa oturdu ve Rose'u izlemeye başladı ne kadar da şirindi. 

BİR SONRAKİ GÜN....

James o sabah erkenden uyandı. dibinde alev gibi parlayan kızıl saçları görünce aklına dün gece geldi. İstemsizce büyükbabasından aldığı gülümseme yüzüne yayıldı. Duvardaki saatte baktı 6.15'idi yani daha kahvaltıya vardı.oO sırada Rose'un kafası ona doğru döndü ve '' Günaydın!!!!!!!!'' diye sevinçle fısıldadı. James o sırada yıllardır içinde tuttuğu şeyi söyledi.  '' Seni seviorum Rosie'' Karşıdan bir ses gelmeyince etrafa baktı ve Rose'un orada olmadığını gördü. Olamaz hepsi bir rüyamıydı ama hayır olamazdı.

Potterhead'isen ... Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin