-Tek Bölüm-

388 41 53
                                    

Sam içindeki korku ve endişeyle birlikte merdivenlerden indi. Sağ tarafta ağaçların gölgesiyle süslenmiş olan bir bankta oturan kardeşine bakmaya başladı. Onda görebildiği tek şey çaresizlikti. Hayat Dean'i çok yormuştu. Onun tek varlığı Sam'di ve Sam bunun farkındaydı çünkü onun içinde aynı şey geçerliydi. Bu zamana kadar aralarında her ne kadar büyük problemler gelip geçsede yolun sonunda yine birbirlerine tutunuyorlardı. Aile olmakta bunu gerektiridi ya, herzaman yanyana olmayı.

Sam ayaklarını harekete geçirip Dean'ın yanına gitmeye başladı. Yanına geldiğin ise elindeki kahveyi ona uzattı. Dean, gülümseyerek kahveyi aldı iki eliyle sardı. Sam'de kendi kahvesinden bir yudum alarak yanına oturdu. Üzüntüsünü saklamaya çalışıyordu ama kardeşi üzüldüğünü biliyordu. Böyle bir şeyle karşılaşacakları tahmin edemezlerdi.

Sam öksürerek sessizliği bozdu ve ardından Dean'a döndü. 'Tedavisi olduğunu unutma.' dedi. Dean ise acı bir gülümseme eşliğinde, 'Biliyorum.' diyebildi. Aslında içinde sıkışıp kalan onca şeyi anlatabilirdi ama sadece birkaç sıradan kelimeyle yetiniyordu.

Sam, gökyüzüne bakarak, 'Karantina altına alınman gerçektende gerekli mi?' dedi. Dean, kahvenin içindeki kaşıkla oynarken derin bir nefes aldı. 'Sam ne hastası olduğumu bilmiyorsun sanki. Şuan yanımda durman bile senin için bir tehlike.' dedi.

'Ben bile senin odana giremeyeceğim, Dean.' dedi Sam, dolmuş gözleriyle. Dean elindeki kahveyi yanına bırakarak Sam'e döndü. Sağ eliyle omzunu tuttu ve gülümsedi. 'Hızlı bir şekilde iyileşmemi istiyorsak buna mecburuz. Hem hastaneye yattığımda c4 bombasından bir farkım kalmayacak. Bu yüzden sanada bulaşmaması için benden uzakta durmalısın.' dedi. Ardından omzunda olan elini çekerek ayağa kalktı.
'Eve gidip birkaç kıyafetimi getirsen iyi olacak, Sammy.' diyerek cebinden çıkardığı arabasının anahtarını ona uzattı. Sam ayağa kalkarak anahtarı aldı. Zar zor gülümseyerek arabaya doğru ilerlemeye başladı.

Sam arabayı çalıştırıp gittiğinde, Dean bakışlarını yoldan ayırarak hastaneye doğru yürümeye başladı. Kimseye belli etmesede korkuyordu. İçinde ölümcül hücreler taşıdığına inanamıyordu. Kimin aklına gelirdi ki birgün verem hastası olacağı? İçten içe eriyeceği?

Sadece birkaç adım yürüsede yorulduğu yüzünden anlaşılıyordu. Kendini zorlayarak tuvalete girdi. Bir eliyle duvardan tutunarak aynadan kendini incelemeye başladı. Terliyordu ve yüzü bembeyaz kesilmişti. Korkusu dahada artmıştı. Bu yüzden titremeye başlamıştı. Bakışlarını aynadan ayırarak hızla tuvaletten çıkmaya çalıştı. Kapıdan çıktığında ise bedeni ona ağır geliyordu. Koridordaki bir hemşire Dean'ı farkedip koşarak yanına geldi.
'İyi misiniz?!' deyip duruyordu. Dean ise sadece hemşireye bakabiliyordu. Bir anda bütün gücünü kaybetmişti. Hemşire etrafa bağırıp doktor çağırmaya başlayınca, Dean daha fazla dayanamayıp kendini serbest bıraktı. Dean hızla yere düşerken hemşire kolundan tutup bağırmaya devam ediyordu. Sonunda bir sedye ile birlikte üç hemşire daha gelerek yardım etmeye başladılar. Dean'ı sedyeye yatırarak, hızla odasına götürdüler.

Dean'ı odasına getirdiklerinde ise doktorda hızla gelerek kontrol etmeye başladı. Sam ise eve henüz yeni gelebilmişti ve hiçbir şeyden haberi yoktu. O sadece kardeşinin kıyafetlerini alıp yanına geri döndüğünde onunla konuşacağını sanıyordu. Oysa geri döndüğünde yanına bile gidemeyecekti çünkü Dean'ın hastalığı kendini göstermeye başlamıştı bile.

Sam, kıyafetleri bir çantaya bıraktı ve çantayı eline alarak eve son bir kez baktı. Ardından kapıyı açtı ve dışarıya çıkıp ağır bir şekilde kapattı. Arabaya doğru gidip çantayı bagaja bıraktıktan sonra arabaya binerek, çalıştırdı. Yol boyunca Dean ile yaşadıkları onca şeyi düşündü. En çokta beraber güldüğü, mutlu olduğu anları. Hastaneye vardığında ise arabadan inerek çantayı bagajdan çıkarıp eline aldı. Daha sonra hastaneye doğru yürümeye başladı. Dean'ı ortalıklarda görememesi onu huzursuz etmişti. Koşarak hastanenin kapısından içeriye girdi. Gördüğü bir hemşirenin yanına giderek, 'Dean Winchester adlı hastanın nerede olduğunu biliyor musunuz?!' diye sordu. Hemşire karşısındaki telaşlı adama sakin bir tavırla, 'Koridorun sonundaki sağ odada.' dedi. Sam teşekkür ettikten sonra tekrar koşmaya başladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 21, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yeşil ve Mavi (Destiel One Shot)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin