Multimedya Devrim
Taksiden indiğimde siyah ve mor renklerin hakim olduğu görkemli bir binaya gelmiştim. Kapıda duran izbandut gibi korumaların yanına gidip
"Demir Dağ ile görüşücem." dedim adam başıyla onaylayıp telefonu cebinden çıkardı.
"İsim neydi?" diye sordu ismimden tanımazdı ama lakabımla kesin tanırdı.
"Gelişmemiş de o anlar." dedim umarım anlardı.Kısa bir telefon görüşmesi yaptıktan sonra beni içeri yönlendirdi.Bir kapının önüne geldik.Kapı açıldı ve Demir beni içeri davet etti.İçeri girdiğimde odanın her yeri lacivert ile döşenmiş olduğu gözümden kaçmadı. Geçip kendi koltuğuna oturdu. Bana da karşısındaki koltuğa oturmamı işaret etti.
"Hoş geldin ziyaret sebebin nedir?" dedi soğuk bir ses tonuyla.
"Rana o kim ve neden şuan bizim kulüpte?" dedim biraz düşünür gibi yaptı viskisinden bir yudum aldı.
"Rana benim burada ki en değerli dövüşçümdü. Daha sonralarında ondan sıkıldım ve sokağa attım. Demek sizin kulübe geldi." alayla güldü
"O benim başıma dert ve onu öldürmemek için kendimi zor tutuyorum."dedim sakindim fakat ses tonumda ki tehlikeyi anlamış olmalı.
"Öldür o zaman sen güçlü bir kızsın ve senin gibi bir dövüşçüm olsun diye servet bile dökerdim." dedi egomu tatmin eden iltifatı anlık gülümsememe sebep oldu.
"Ve ben sadece servete itaat ederim biliyorsun" dedim alayla sırıtarak. Arka masadan aldığı kartı bana uzattı.
"Eğer bir gün o kulüpten ayrılmak istersen aldığın ücretin iki katını verebilirim." dedi. Güzel bir teklifti ama daha alınması gereken intikam vardı.
"Bunu düşünücem hem daha intikam almam gereken bir patron var hem de öldürmem gereken bir sürtük." dedim ayağa kalktım. Oda kahkahasını attı. Bense sadece sırıttım.
"O zaman şimdiden başarılar gerçi senin kadar zeki bir kızın başarılar dememe ihtiyacı olmucaktır çünkü zaten başarılı olucaktır." dedi oda peşimden ayağa kalkarak kapıya kadar eşlik etti bana.
Kulüpten çıktım ve Keremi aradım.
"Nerdesin?" dedim sıkıntıyla nefes verdi. Ters giden bir şey vardı.
"Rana'nın yanındayım.
Barkın sabahtan beri etrafta patlamaya hazır bomba gibi." Dedi korkmuyor değildim ama savaşıcaktım.
"Hazırlan o zaman bombayı patlatmaya geliyorum."dedim birden telaşla
"Kız sakın bir delilik yapma..." gerisini dinlemeden kapattım suratına.
Kulüpe girdim. Beni gören cin çarpmışa dönüyordu.
Barkın'a görünmeden Rana'nın yanına gitmeliydim. Hızlı adımlarla odama yani eski odama gittim. Kapıyı çalma gereği duymadan girdim içeri. İçerde kum torbası yumrukluyordu.
"İstediğin kadar yumrukla asla benim kadar güçlü olamıcaksın. Sürtük!" Dedim alayla bana döndü.
"Benimle düzgün konuşmanı öneririm. Ayrıca çok güçlü olduğundan mı sana gelişmemiş diyorlar." Dedi.
"Bak kızım bana gelişmemiş derler ama bunun nedenini sadece ben ve Barkın biliyoruz. Yoksa herkes ne kadar geliştiğimi de geçirdiğimi de iyi bilir. Ayağını denk al çünkü bundan sonra senin için bambaşka bir hayat başlıyor." Dedim tehditkar ve buğultulu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORLU #Wattys2016 #JustWriteIt
Teen FictionTek bir şansın vardır. Ya itaat edip yaşarsın ya da karşı gelip savaşırsın.