BÖLÜM İKİ-YAŞAYAN ÖLÜ

1 0 1
                                    


"Hayal hadi kızım acele et"

Annem hiçte alçak sayılmayacak bir sesle bağırıyordu.Bu gün okulun ilk günüydü daha doğrusu benim için okulun ilk günüydü.Normal şartlar altında bir kız okula gideceği için,sevinir,heycanlanır ya da korkardı ama benim tüm bu duyguları yaşamaya mecalim yoktu.Sadece tek b,r duygu vardı içimde o da merak duygusu.Diğer insanların yaşamlarını delicesine merak ediyordum.Nelere sevindiklerini,nelere güldüklerini,nelere ağladıklarını...Çünkü ben tek bir şey için üzülmüştüm şu ana kadar o da erken yaşta ölecek olmam.

"Hayal,hadi ama baban kızacak şimdi."

Aynada son bir kez kendime baktım.Saçlarım dökülünce babam da ben üzülmeyeyim diye bana gerçeğini aratmayan bir peruk yaptırmıştı.Gerçek gibiydi.Onu özenle tarayıp tarağımı geri yerine koydum.Kafamı kaldırıp aynaya baktığımda kanserden bu yana değişmeyen tek şey olan mavi gözlerime baktım.Değişmemişti ama parlaklığı sönmüştü,şimdi daha donuk daha soğuk bakıyordu tıpkı beni tanımayan dışarıda ki gözler gibi.

Merdivenlerden aşağıya indiğimde annem beni bir gülümseme ile karşıladı.Sonra gülümsemesi dondu ve yerini üzgün bir tebessüme bıraktı.Gözleri dondu hani dokunsan ağlayacak cinstendi.Beni süzdü bir özlemle yedi yıldır okula göndermediği beni bu gün ilk defa okula gönderecekti.Hiç bir zaman anne olamayacak olsam da annemi çok iyi anlayabiliyordum.Yaklaşık bir sene sonra evde ben olmayacaktım.

" Meleğim prenses gibi olmuşsun."

Gözlerimi devirdim.Prensesleri küçükken severdim ben,hatta kıskanırdım onların yaşamını.Çünkü asla onlar gibi olamayacaktım.

" Anne küçükken severdim ben prensesleri. 17 yaşında değil."

Annem tebessüm etti.Buruk bir tebessümdü bu.Acı doluydu.

" Peki koca kız o zaman hadi bakalım okula.Kendinin fazla yorma.Yorulursan direkt eve gel tamam mı?"

" Tamam anne.Merak etme."

Bana sıkıca sarıldı.Küçük bedenim onun o sıcak bedeni arasında erimişti.Sonra o sımsıcak dudaklarını benim soğuk yanaklarıma değdirdi.

" Seni seviyorum kızım."

Kapıdan çıktığımda "bende" diye mırıldandım."Ben de seni seviyorum anne."

Okula geldiğimizde yasladığım pencereden doğruldum.Kulağımdaki kulaklıklarını çıkartıp okula baktım.Hepsinin zengin olduğunu beş yaşında ki çocuk bile anlardı.Son model arabalar,pahalı telefonlar,markalı kıyafetler...Büyük ihtimalle hayatlarında ki en büyük sorun yarına kıyafet seçmekti.Bir kez daha nefret ettim hayattan masum insanların canını acıttığı için.

" Hayal istersen seninle geleyim .Tek başına gidebilir misin?"

Babamın sorusu ile ona döndüm.Kafamı gerek yok dercesine salladım.Artık bazı şeyleri tek başıma yapmalıydım en azından bu son bir yılımı dolu dolu geçirmeliydim.Özlediğim,hayatımda eksik kaldığım ne varsa hepsini yapmalıydım.Ama kendim kimsenin yardımıyla değil.Sadece ben.

"Emin misin? Bak senle gelebilirim."

"Eminim baba hadi işine git artık."

" Tamam ama bir şey olursa abini ara gelsin alsın tamam mı?"

"Tamam baba ararım."

Arabadan indim.Onlara böylesine acılar çektirdiğim için kendimden nefret ediyordum.Annemi ağlattığım,babamın gözlerindeki acıya sebep olduğum ve abimi hep hayal kırıklığına uğrattığım için her geçen gün biraz daha nefretim büyüyordu.

Okulun bahçesine girdiğimde bütün gözler bana döndü.Korkmaya başladım birden.Normal bir insan olmak isterken aslında daha fazla acı çekmekten korkuyordum.Yeterince acım vardı.Bir de üstüne bu eklenirse o zaman tutunamazdım kırık dalımla bu hayata.

" Yeni kız bu mu? Ne kadar da zayıf?"

" ay bunun bir sıkımlık canı var be?"

Konuşulanlara katlanamazdım.Evet zayıftım.Sadece kemikten ibaretti vücudum.Hastalığımdan dolayı yediğim her şeyi geri çıkartıyordum.Ama ruhumdaki yaraların yanında bedenimde ki zayıflık hiçbir şeydi.Kulaklığımda müzik dinlerken birine toslamamla sendeledim.Zaten zayıftım.Aniden bir yere çarpınca da başım döndü.Yerde olan gözlerimi kaldırıp karşıya baktım.Ve bir an dondum.Zamandan soyutlanmıştım.Ne bir müzik sesi vardı ne de diğer sesler sadece o ve ben.Nefes kesiciydi ama en çok da gözleri anlamlandıramadığım bir duygu vardı gözlerinde.Okyanus gibiydi.Yeşil bir okyanus.

Kulaklığımı kulağımdan çektiğinde ben ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum.

" Hemen benden özür dile"

Sesi o kadar güzeldi ki daha ilk bakışta beni büyülemişti.Ne dediğiyle ilgilenmemiştim sadece sesi vardı kulaklarımda sadece o vardı etrafımda.Sadece onu varlığı vardı bedenimde.

" dediğimi duymadın sanırım? Özür dile hemen."

Bağırdığında herkes bize bakmıştı.Anlaşılan rüya bitmiş gerçeklere dönmemiz gerekiyordu zira bu bir kitap değil ben de oradaki başkarakter kız değildim.

"Sakinim "diye mırıldandım.

" Başım dönmüyor,her şey güzel olacak Hayal sadece bunu düşün"

Çocuk yüzüme ne diyorsun şeklinde baktığında bu sefer ben gözlerimi yere eğdim.Bu güne kadar asla ve asla ödün vermediğim tek şey haksız yere özür dilemekti.Kimseden özür dilememiştim hayatımda çünkü yaşam bana öyle şeyler sunmuştu ki yaşayarak öğrenmiştim asla özür dilenmeyeceğini tıpkı yaşamın benden özür dilemediği gibi.

" Bak bir de konuşuyor.Özür dile dedim hadi seni bekleyemem."

" Bura da hatalı olan ben miyim?"

Bu sorumu beklemiyordu.Sanırım kimse ona kafa tutmamıştı şu ana kadar.Anlaşılan okulun korkulu belasıydı hani şu her okulda olan asla sözü ikiletilmeden yapılan kötü çocuklar.

" Sen kimle konuştuğunun farkında mısın?"

" Hayır.Daha yen, geldim gördüğün üzere.Yani seni tanımam imkansız."

Etrafımız daha kalabalıklaşmıtı.İçlerinden bir kızın sesini duydum

" Umut onu öldürecek."

Demek adı Umut'tu.Öldürecek demesine gülmüştüm.Ben zaten ölecektim o öldürse de,öldürmese de zaten ölecektim.bir insanın en büyük korkusu ne olabilirdi ki ölümden başka?

" Bana bak kızım ben Umut ATAHAN.Herkesin korktuğu kişyim.Şu an seni burada öldürürüm anlıyor musun? Kimse bir şey yapamaz annen baban geldiğinde bu okuldan cesedin çıkar anlıyor musun?

Gülümsedim.Buruk bir gülümseme yolladım.Beni daha nasıl öldürebilecekti ki.Ben zaten ölüydüm.Bedeni sağ ama ruhu ölü olan bir kızdım.Hayali olmamasına rağmen Adı Hayal olan o meçhul kızdım.Ona doğru yaklaştım.Kulağına eğildim ve tiz sesimle ona fısıldadım.

" O dediğin olmaz işte Umut çünkü zaten yaşayan bir ölüyü geri öldüremezsin.Şansına küs senden önce birileri zaten dediğini yaptı."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 18, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin