"O kıza benzediğimi biliyorum
O kızın bana benzediğini biliyorum
Tv'de dans eden kız, duruyorum ve öylece bakıyorum..."
Lovelyz-Doll¤¤¤
"O yanık gece yarısının kokusunu yeniden duymak istiyordum.O rüzgarı hissetmek istiyordum.Bu,dilime takılan,kendimi mırıldanmaktan bir türlü alıkoyamadığım bir şarkı ya da asla sevmemem gereken birine duyduğum sevgi gibi gizli bir istekti.Nereye gidersem gideyim,pusulam hep Batı'yı gösterecekti.Kaliforniya'da saatin kaç olduğunu her zaman bilecektim."
Ve hüzünlü bir son.
Jisoo'nun gözyaşlarıyla birlikte.
Kitabı okumadan önce eline veren Chanyeol söylediklerinde sonuna kadar haklıydı.Bu kitap onu anlatıyordu,bu kitap kendisini anlatıyordu.Bu kitap ruhu ailesi tarafında yara alan ve yeni bir başlangıç yapmak isteyen herkesi anlatıyordu.
Jisoo biliyordu,hiçbir zaman ailesini görmemesi dışında bir zorluk çekmemişti.Belki yetimhanede büyümüştü,belki içindeki sevgiye aç küçük çocuk hiç ölmemişti ama bundan daha fazlası değildi.
Elleri nemli yanaklarına gitti,öylesine savurduğu parmakları, suratında kendisine yol çizip gittikçe aşağı inen yaşları sildi.Aynı parmaklar saçlarını alnına düşmekten son anda kurtardı,toparlanma vaktiydi artık.
Siyah-beyaz kapaklı kitabı ellerinin arasında son kez sıkıp hissettikten sonra başucundaki komidine bıraktı.Badem şeklindeki,henüz kızarıklığı geçmemiş güzel gözler odasındaki kitaplığa çevrildi.O gözler içine girmediği yeni bir dünya arıyordu.Okumadığı farklı bir hayat.
Ama yoktu.Elinde okuyacak daha fazla kitap kalmamıştı.
Akşam olduğunda Chanyeol'e söylemeliydi bunu.Dev çocuk yarın elinde yeni kitaplarla gelmeliydi yanına.
Nazik parmaklar yavaşça dudaklarında duraksadı.
Chanyeol...
3 yıl olmuştu bir arada olalı, ama hala ismini düşünmek bile onu mutlu ediyordu.3 sene önce yetimhaneden ayrılmak zorunda kaldığı 18.yaş gününde tanışmıştı onunla.Dev, ona herkesi kıskandıran gülümsemesini sunup kendisiyle gelirse mutlu olacağını söylemişti.Kızı uzun zamandır uzaktan gözlemişti zaten.Kendisi de 18 yaşında aynı kapıdan ayrılmıştı.Ona yardım edebilirdi.Kızın ona güvenmesi için gözlerine bakması yetmişti.O gözler şefkatli ve koruyucu bir kalbin aynasıydı.
Sonra buradaydı işte Jisoo.
3 yıldır bu evdeydi.3 yıldır her akşam Chanyeol'ün eve dönmesini bekliyordu.
Boş vakti çoktu.Genelde bu vakitleri doldurmak için kitap okurdu.Chanyeol her birini özenle seçerdi onun için.Aldığı kitapların hepsi de farklıydı.Bazısı kıza yaşamayı öğretirdi,bazısı insan olmayı,bazısı insan kalmayı başarmayı...
"Dünya kötü bir dost." derdi Chanyeol her yeni kitabı onun eline verdiğinde."Seni yeterince hazırlamadan tanıştıramayacağım kadar kötü ve çapkın."Sonra suratında özür dileyen bir ifadeyle bakar, kız ona 'Seni anlıyorum Yeol,' diyene kadar bakışlarında ısrar ederdi.
"Ah, kalkma vakti !" diye kendi kendine haykırdı Jisoo.Yanaklarını bir kez daha pat patladı, boylu boyunca uzandığı yataktan kalkıp kitabını eline aldı ve kitaplığının yanına gidip onu da okunmuşların arasına kattı.
Beyaz mobilyanın üstünde parmaklarını gezdirip tozunu alırken şimdi ne yapacağını düşünüyordu.Okuyacak kitabı kalmamıştı.Yemek yapacak olsa kim yiyecekti? Chanyeol'un gelmesine altı saatten fazla vardı.Belki terasa çıkabilirdi ama etrafı sadece hareketsiz canlılarla çevriliydi.Uzun ve kalın gövdeli çamları yalnızca rüzgar hareket ettirirdi.3 yıl boyunca onları izlemek artık eğlenceli ya da huzur verici gelmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Doll // Lovelyz Jisoo
FanfictionBen senin için sadece bir oyuncak mıydım ? @Pornmyung ' a, çünkü neden olmasın 😂