Kafam güzel dayandım kapısına. ayrılmamızdan 3 ay sonra evleneceğini duymak beni bu hale getirmişti hem de dostum dediği adamla. Zili 3. Çalışımda da açmayınca kapıyı yumruklamaya başladım. Tam omuz vuracakken kapının açılmasıyla kendimi yerde bulmam bir oldu. Başımı kapının altına sert bir biçimde çarptım. Başımın dönmesi daha da arttı
- Saçlarına noldu
- Seni tanıyor muyum? Umarım bu saatte kapıma dayanmanın haklı bir sebebi vardır.
- Özür dilerim ayşem nerde burası 8 numara değil mi?
- 8 numara
- Karababa apartmanı?
- Evet. Ayşem önceki kiracı olabilir. Ben burada bir buçuk aydır oturuyorum
Karşı komşu sinirli bir şekilde bize bakıyordu. Yalpalayarak kapının kirişine tutuna tutuna kalktım. Adamın sinirli söylentileri artınca beni içeri çekip kapıyı kapattı kız.
- Kafan kanıyor salona geç bende yara bandı oksijen falan getireyim
- Oksijene gerek yok. Islan havlu bezle yara bandı yeterli
Saçlarımın bitiminden alnımın yanında düz bir yarığım vardı
- Nasıl hissediyorsun dikiş ister gibi duruyor doktora gidelim
- Gerek yok alkollüyüm uyuşturmazlar şimdi o acıya dayanamam. Şimdilik durdu galiba kanaması sabah giderim olmadı. Ben özür dilerim
- Ayşem baya yakmış canını anlaşılan bu kadar içirttiğine göre seni. Taşındığını bilmediğine göre eski sevgilin olmalı? Naptı senin yakınındaki biriyle mi başladı. Kapıda bağırıyordun nasıl yaptın bunu diye
Etrafa göz gezdirdim. Ayşemin siyah kırmızı mobilyalarının yerini açık mavi ve beyaz mobilyalar almıştı. Ahşapla tamamlanan dekorasyon güzel duruyordu
- Düzenli birisin ve dikkatli dedektif falan mısın?
- Hayır laborant.
- Kan dedektifliği. Ben selin?
- Tarzına bakılırsa( baştan aşağıya süzdü beyaz tişörtümün üzerinde siyah dar yeleğim yırtık dar kotum ve botlarıma uzun uzun bakıp dalgalı kısa sarı saçlarımı elleriyle karıştırdı) sende ya modellik yapıyorsun yada sanatçı bir tipin var ukala olanlardan fazla siyah oluşun bana bunu düşündürttü. İsmim bade
- Siyahı seviyorum salonuna yakışmadım pek sen ferah renkleri seviyorsun anladığım kadarıyla. Sanatçı değilim voleybol oynuyorum onun dışında da arkadaşımın okulunda çocuklara yüzme dersi veriyorum
- sporculara bu kadar alkol sakıncalı değil mi?
- Devre arasındayız. Neyse ben kalkayım özür dilerim tekrar
Ayağa kalktığımda yalpaladım kolumdan çekip geri oturttu.
- Saat 4 oldu. Yastık falan getireyim yat koltukta sabah gidersin.
Elimi yüzümü yıkamak için banyoya doğru yürüdüm. Gerçektende aşırı düzenliydi. Eskiden Kirli çamaşırların yerlerde gezdiği banyo tertemiz ve parlıyordu. Yüzüme baktım hangi ara ağladığımı hatırlamıyorum ama siyah makyajım çenemin altına kadar duble yol yapmıştı. Aynanın yanındaki dolabı açtım yüz temizleme jelini bir çırpıda bulduğum için şanslıydım yarama değdirmeden özenle yüzümü yıkadım tam çıkacakken kapıyı çaldı
- Temiz pijama getirdim çıkmadan giy istersen rahat yatarsın
Elime tutuşturduğu beyaz ayıcıklı pijamaları giyerken bir yandan da gülüyordum ben ve ayıcıklı pijamalar hayatta asla dediğim şeyler başıma gelmese şaşırırdım zaten. Başımdaki sızlama için aynaya bakınca ince bir şekilde kanadığını fark ettim. Hemen peçete basarak salona geçtim. Yatağımı yapmıştı.
- Yine mi kanıyor. Bekle dayanabilirsen iki dikiş atabilirim
- Yok yok böyle iyi durur şimdi aslında sargı bezi varsa sarabiliriz kafamı hem uyurken kanarsa kirlenmemiş olur etraf
Başıyla onaylayıp içerden sargı bezi getirdi. Mumya kafa olarak başımı yastığa koyar koymaz uyuya kalmışım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkinci şans girlxgirl
ChickLitKafam güzel dayandım kapısına. ayrılmamızdan 3 ay sonra evleneceğini duymak beni bu hale getirmişti hem de dostum dediği adamla. Zili 3. Çalışımda da açmayınca kapıyı yumruklamaya başladım. Tam omuz vuracakken kapının açılmasıyla kendimi yerde bulma...