12 (final)

154 9 5
                                    


7 numara ile derdiniz ne merak ediyorum her neyse :) deli yazardan selam Bay bay
Belki özel bölüm atabilirim ama emin değilim .-.

"Hyuk plan takımı adlı grubu kurdu"

Hyuk: Hongbin, Taekwoon daha gelmediniz mi?

Leohong: yoldayız amma heyecan yaptın enişte

Taekwoon: 5 dakikalık yol kaldı

Hyuk: gerçekten heyecan yapmamak mı bunu benden bekleme aşık olduğum adama evlenme teklifi yapıcam HEYECAN TABİ Kİ YAPICAM DELİ MİSİN

Leobin: off tamam bir şey demedik

Hyuk: onu bunu bırakın malzemeleri getirdiniz mi ?

Leobin: Getirdik sen nasıl oyalıyorsun Hakyeon'u sevgili olduğunuzdan beri o da bir yıl oluyor hiç yalnız bırakmadın onu

Leobin: Taekwoon sen niye böyle bir sürpriz yapmıyorsun ki evlenme ile ilgili de bir şey söylemedin sen beni oyalıyorsun değil mi ?

Taekwoon: Bin sevgilim evde konuşalım olur mu?

Hyuk: Bu gün önemli bir gün sonra trip atsan hongbin

Leobin: Eşyalar hazır mekana geldik

Hyuk: süper Jaehwan birazdan gelir. İşe başlayalım.
...........
Yaptıkları mumdan yola dikti gözlerini, kalbin normalden daha hızla atıyordu.

Adımlarını dahi ezberlediği sevimli sevgilisini hissetti, tüm benliğinde

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Adımlarını dahi ezberlediği sevimli sevgilisini hissetti, tüm benliğinde. Yavaşça arkasına döndü. Şaşkın, hayranlık, merak en çok ta aşk vardı bakışlarında en güzel şekilde saf temiz bir aşk, karanlık dünyası diyerek klişe bir söz yakışmıyor bu aşka. O ki yıldızların yetim kaldığı bir gökyüzüydü, sevgilisi onun yetim yıldızlarının sahibi parlak tatlı dolunayıydı. Ellerini  şaşkın gence uzattı. Elinin üstüne konan narin elle bir öpücük bıraktı. Ve sevgilisini hazırladığı masaya doğru ilerletti.

 Ve sevgilisini hazırladığı masaya doğru ilerletti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Işıklarla süslenmiş masa onları çağırıyordu. Sevgilisinin sandalyesini çekerek oturmasını beklediHakyeon kocaman bir gülümseme ile oturdu. Sevgilisinin oturmasıyla o da yerine geçti.  Hyuk'un gerginliğini atmak için saçma sapan bir çok konuda sohbetleri pek işe yaramamış. Sonunda yemeğin sonuna gelmeleri ile oturduğu sandalyeden kalkıp sevgilisinin yanında diz çökmüş ve parlak gümüş ve pırlanta süslü alyans cebinden çıkardı. Geçte olsa her şeyi anlayan Hakyeon gözleri ve ağzı doğru orantılı bir şekilde açılmış ona bakarken bu görüntüye bile gülmemişti, heyecandan boğazı kurumuştu. Bir kaç kez yutkundu. İçinden gelen en güzel dizileri sevdiğine bakarak söyledi.

" Sen ey sevgili,
Gördüğüm düşlerden misin?
Yoksa inançsız birinin tanrı tarafından imtihanı mı? En güzel sözler yetmez gözlerimden görünen güzelliğine,  en acılı işkenceler yetmez sensizlikte oluşan o acıya, seni bir ömür sol yanımda, aklımda ve gözlerimde tutmak istiyorum. Benim olur musun? Biz yapalım ikimizi seni ben, beni sen yapalım. Benimle hayatını birleştirir misin? " Hyuk sessizce cevabı bekledi. Cevap yoktu. Hakyeon'a baktı o ise gözleri dolu dolu ona bakıyordu. Titrek fısıltıdan farksız bir sesle cevapladı.
"Evet, ömrüme ömür katmak ve katmana izin veriyorum. İkimizin bir yapmana da." Sonunda sözlerini bitirdiğinde göz yaşları ince bir şerit oluşturmuştu. Hyuk yavaşça ve narin bir şekilde yüzüğü taktı, sevdiğinin parmağına. Ardından kendi yüzüğünü takmak isterken, Hakyeon elinden alıp takmıştı.  O kadar uyumlu ve güzel görünüyordu ki bu an, hızla sarıldı esmer gencin bedenine, kollarının arasına alıp saklamak istedi tüm dünyadan. Ve işte onlar böylece başladı bir olmaya, ne demeli ki ikisi de sevdi. Bir oldular ve hiç kimsenin imrenen gözlerini umursamadılar.

Ee onlar mutlu yılları  aşkla yaşadılar, peki ya siz. Siz nasıl yaşadınız?

Başka bir ficte görüşürüz 🙌

Sangyeon(Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin