Gülüyorum, hiç olmadığım kadar mutluyum. Annem yanımda, başımı kucağına yatırmış saçımı okşuyor. Ablam ön koltuktan bana sataşıyor, onu sahte bi kızgınlıkla babama şikayet ediyorum. Babamın gözleri bizde, ablamla bana gülüyor. Bir ailem var, yanımda. Beni seviyorlar. Onları seviyorum. Arabanın camından yansıyan ay, kahkahalarımızın üzerine ışıldıyor. Ama mutluluğum ayın ışıltısını kesen kara bulutlar gibi birden kesiliyor. Kahkahalarımız yavaş yavaş sönüyor ve yerini sessizliğe bırakıyor. Üşüdüğümü hissediyorum. Ensemde soğuk bir nefes hissediyorum. Araba tenha yolda ilerlerken sebepsizce korkmaya başlıyorum.
Ölüm diye düşünüyorum.
Ölüm kokuyor.
Araba şimdi zayıf olan ayın ışığı ve arabanın pekte aydınlatmayan güçsüz farıyla sisli yolda ilerliyor. Annem tedirginliği sezmiş gibi sessizce bana daha sıkı sarılıyor. Gecenin bi yarısı o tenha yolda, arabanın motor sesinden başka bir ses daha duyuluyor uzaktan.
Çığlık sesi.
Babam tedirginlikle arabanın dikiz aynasından anneme bakıyor. Korkuyor. Korkuyorlar. Ama neyden?
Camdan çığlığın geldiği yeri görmeye çalışıyorum. Sis, çok fazla sis.. Ama sanki bir an... bir an havada uçan siyah bi gölge gördüm gibi oluyorum. Hafif bir irkilmeyle kafamı çevirip anneme daha sıkı sarılıyorum. Yüzümü boyun girintisine sokup sakinleşmeye çalışıyorum.
O yalnızca senin paranoyan. Yalnızca bir kuştu, büyük bir kuş. Kanatsızlarından, havada süzülenlerinden.
Birden cama bir şey çarptığını hissediyorum. Aynı zamanda camın kırılma sesi, ablamın, annemin çığlık sesleri...
Yüzüm hala annemin göğsünde. Korkarak ondan ayrılıp etrafa bakmaya çalışıyorum. Annem sanki orada ne varsa görmemem için beni kendine daha fazla bastırıyor. Arabanın savrulduğunu hissediyorum. Arabanın içinde bir şey var. Soğuk, hayır hayır bu gecenin soğukluğu gibi değil. Ölüm soğukluğu.. Değdiği yerleri yakıyor.
Ablamın bağırdığını duyuyorum. Çığlık atıyor.
"Anne!! Bu şeylerde ne! Baba korkuyorum, kendine gel!" Hıçkırıklarını işitiyorum, aynı zaman da annemin. Araba takla atarken cam parçalarının derimi yüzdüğünü hissediyorum. Annemin beni tutan elleri gevşiyor. Korkuyla kendimi ondan kurtarıp etrafa bakıyorum araba hala hareket ederken. Arabanın içinde siyah bir şey dolanıyor. Hayır, tek değil. Onlarcası var, süzülüyorlar. Biri camdan çıkarken, diğeri giriyor. Diğeri çıkarken ötekisi geliyor. Soğuklar, çok soğuklar. Anneme bakıyorum dehşetle, o güzel yüzünden kanlar akıyor. Gözleri kapalı, nefes almıyor. Bu sefer babama bakıyorum, bizi kurtarsın diye. Fakat onun gözleri çoktan kapanmış, öldüğünü biliyorum. Ablamın çığlıklarının yavaş yavaş kesildiğini işitiyorum. Şimdi yalnızım. Bilincimin kaybolduğunu hissediyorum. Gözlerim kapanırken son kez etrafa bakıyorum.
Kan var, her yerde.
Ölüm diye düşünüyorum.
Ölüm kokuyor.
Ve kendimi karanlığa teslim ediyorum.
💧
25.01.2017