Kurban Bayramı/Part 1-Bayram Günü

1K 50 44
                                    

Öncelikle bu bölümü kendime ithaf ediyorum çünkü bugün doğum günüm. Hem de kurban bayramı. Hepinizin Kurban bayramı kutlu olsun  😃😃

(NOT:Karaktarler aslında İngilizce konuşmakta. Ama ben Türkçesini yazıyorum. Bilginiz olsun. Spoiler vermeyeyim  😉 )
---------------------

O partiden sonra Tikki'nin bir daha acıkacağını düşünmüyorum.

Ya da benim.

İkimizin de.

Geri kalan günler çok sıradandı. Ve eve döndük. Hiç akuma kurbanı falan da yok. Tasarım yapıyorum.

Birden telefonuma gelen bildim sesiyle telefonuma döndüm.

Alya'dan.

"Marii! Kara Kedi Türkiye'ye gidiyo. 3 günlüğünee. Yaaa. Uğur Böceği nasıl idare edicek?"

Ne?!? Oha yok artık.

'Neden gidiyo ki?!' Mesajı gönderip beklemeye başladım.

Şu Whatsapp'ta görülüp de yazmaması sinir bozucu cidden. Veya yazıp da 'Son Görülmenin' belirmesi.

"Bilmem. "

Sadece bilmem ha?

Yaa. Gitmese olurdu. Off..

Yapacak bir şey yok. Şu 4 aydır okumadığım iğrenç kitabı bitirsem iyi olur.

Adrien

Şu an uçaktayım evet. Erkenden gitsem iyi olacak.

Orada en azından biraz dinlenebilirim. Yazlık pek de güzel geçmedi.

Türkiye'ye açıkçası şu herkesin bahsettiği meşhur baklavayı yemek için de gidiyorum. Bu sadece gitme sebeplerinden biri.

Gitmeden önce araştırdım da İzmir kızları güzelmiş.

Ama bir köye gideceğim.

Gelene kadar uyusam iyi olur.

----------------

Uçaktan inip bavulumla birlikte ilerlemeye başladım.Bir otobüse binip bir köy adresi verdim. İyi olmalıydı. Yani gelmeden önce araştırıp Ege Bölgesindeki bir köye gidip kafa dinleyecektim.

Issız bir sokakta bavulumla dümdüz ilerleyip sağa döndüm.

Herkes inek, koç, kuzularla geziyordu. Bu da ne?

Aah. Türkçe konuşamam. Onlar yabancı dil biliyorlar mıdır?

Bir tane eşarplı yaşlı bir kadın önümde dikildi ve elinin üstünü yüzüme doğru uzattı.

Napmam gerektiğini bilmiyordum.

Daha sabahın 7'sinde bir sürü insan...

"Öp. "

Öp mü?

Kafamı anlamsızca salladım. Kadın kaşlarını çattı.

"Yavrum öpsenee! "

Ne diyo bu?

Yanda bir çocuk yaşlı adamın elini öperken gördüm.

Öpüp geri çekildim.

Elinin üstünü alnıma bastırdı. Her neyse.

Tam gidecekken kadın kolumdan yakaladı.

"Yavrum senin evin var mı? Nerelisin sen? "

Kulaklarımı işaret edip duymadığımı belirttim. Yapacak başka bir şey yoktu yani.

Eliyle gelmemi işaret etti.
İçeri girince anlamsızca bakındım. Yaşlı adam elini uzatınca öptüm ve alnıma koydum.

Kafa dinlemem gerekirken yaptığıma bak.

"Sen nerelisin yavrum? "

Kadın da aynı şeyi dedi. Ne demek acaba. Önemli olmalı.

Neyse evim falan da yok 3 gün geçinmeye bakayım.

"Sağır galiba Hüseyin. "

Adam tebessümle gülümseyip kollarını açtı. Sarılmak istiyordu herhalde.

Sarıldım.

Şu an ne olduğunu bilmiyorum ama bu adam aşırı iyi biri gibi.

Yanına oturmasını işaret edince oturdum. Kadın ve genç kızı önümüze alçak masa kurdular. Bal, zeytin, peynir, süt, kaymak, yoğurt, sucuk, yumurta. Ve ekmek. Sıcaktı bu ekmek. Kadın yağı alıp sıcak ekmeğe sürdü ve bana uzattı.
 
Kahvaltıyı yapınca gerçek kahvaltıyı keşfettiğimi anladım.

Saat 10 olmuştu.

Adam sofradan kaltı ve tahta kapıya gelince durdu ve bize döndü.

"Hanım ben kurbanı kesmeye gidiyorum. Şimdi Hasan Ali ve Hüsnü'lerle toplanacaz."dedi ve montunu aldı.

"Hayırlısıyla. "Dedi ve kadın gülümseyip sofrayı toplamaya başladı.

Adam kapıdan çıkınca ben de ne yapsam diye düşünmeye başladım.

Kadın elinde kıyafetlerle gelip bana uzattı.

(Yazar:Az çok aklınızda canlanmıştır sanırım 😃)

Kadını üzmemek için başımla onayladım. Kapıdan çıkıp ilerideki odaya girdi.

Üstümü giyiyince çok ilginç olduğumu fark ettim.

Yeşilliklerde gezinirken 2-3 adamın ineği tutmuş baktayı boğzuna sağlayacakları anda gözlerimi pörtlettim. Çoğu insan bu haldeydi. Ne yapıyorlardı?

1 inek 1 inektir.

Hızlıca bir grubun yanına gittim. Gittiğim anda olan oldu zaten. Hızla arkama döndüm. Aynı durum. Ben de hızlıca bakışlarımı yere çevirdim.

Ve ilerledim.

Evimi -yani şimdiki- bulup bahçesindeki hamağa uzandım.

Bir süre sonra bir sürü çocuk başımda dikilmeye başladı.

"Şeker şeker. Abi şeker versene. Şekeer istiyooz. Ben çileklii. "

Renarenk çantalarının içine baktığımda bir sürü şeker vardı.

Tam uzanacakken çocuk elime vurdu ve çantasını uzaklaştırdı. Gülümseyip kafamı salladım.

Evdeki kadından yardım alabilirdim.

Eve koştuğumda çocuklar da peşimden geldi.

Kadın gülümseyip hepsine şeker verdi.

Çocukları durdurup bir selfie çektim. Anı kalsın diye.

İçeri girip kadının yanına gittim. Bir sürü et vardı.

Bizde hiç böyle bir şey yoktu.

Akşam iyice çöktüğünde tekrardan sofrada buluştuk.
Şu etleri pişirmişler sanırım.

Ben onları hiç denemeyip sabah yediğim yağlı ekmeği rica ettim. Ellerimle ekmeğe yağ sürermiş gibi yaptım kadın gülümsedi ve verdi.

Yaşlı Amcayla gece 12 ye kadar televizyon izledik.

Kadın bana yere yumuşak bir döşek serip üstüne ince bir çarşaf serdi. Ve yumuşak bir yastık.

Dışarıdan gelen rüzgar sesleri ve loş bir ortam tam uyumalıktı.

Ama bugün çok yorucuydu.

Ve yaşlı amca 3 gün boyunca bayram olduğunu söyledi ve bayramın nasıl bir şey olduğunu anlattı.

Bayramın 2.günü daha rahat geçer umarım.

(Yazar : Sen öyle san ah şu bayram ziyaretlerinden ayakların kopacak yavrum. 😄😄)

Bölüm Sonu. Umarım beğendiniz. Yarın Kurban Bayramı Part 2 gelicek Büyük ihtimalle ama yazıcam artık. Hepinize iyi geceler canlarım . 😘😘

Bence en eğlenceli 3 bölüm bunlar olacak  😉

Mucize Uğur Böceği İle Kara KediHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin